CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı olduğunu belirterek, “OHAL açıkça AKP’nin sivil darbe yapmak için kullandığı bir araca dönüştü” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşti.
Toplantının gündemini CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
Selin Sayek Böke’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni yasama yılı başladı. Ancak ne yazık ki bildiğiniz anlamda bir yasama faaliyetlerinin başladığını söylemek mümkün değil. Çünkü ülkeyi yönetenler bir utanç tablosunu da karşımıza koydular ve yine OHAL kararı aldılar.
“Oysa bu mikrofondan çok açık bir çağrı yapmıştık ve OHAL kararının vakit kaybetmeden kaldırılmasının Türkiye’nin esas ihtiyacı olduğunu kuvvetle dile getirmiştik. Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var. Normalleşme OHAL’leri uzatarak milletim iradesini gasp ederek, sivil darbe yaparak asla sağlanamaz.
“Dolayısıyla bizde bu hafta milletin iradesinin kalesi olan Türkiye’de egemenliği savunmuş olan, onu inşa etmiş olan ve bombalar altında dahi bundan feragat etmemiş olan milletvekillerinin olduğu Meclis’in sivil darbeyle bütün yetkilerinin gasp edildiği bir yasama dönemine başladık.
“Üniformalı darbecilerin 15 Temmuz gecesinde yapamadığını üniformasız darbeciler bir kez daha OHAL’i uzatarak yaptılar.
“Türkiye’nin gazi Meclisinin en temel yetkisini, millet adına millet için yasama yapma yetkisini bu OHAL rejim ile gasp ettiler.
“Buradan çok açık bir biçimde bir kez daha ifade etme gereği duyuyoruz. Türkiye’nin terörle ve darbecilerle mücadele etmek için OHAL’e ihtiyacı yok. Türkiye’nin darbecilerle mücadele etmek için çok acilen demokrasiye ihtiyacı var.
“Gazi Meclis eğer eli kolu bağlanmazsa, ayağına prangalar vurulmazsa, üzerine saraydan vesayet kurulmazsa terörle de, darbeyle de ne kadar iyi mücadele edebileceğini 15 Temmuz gecesinde o bombaların altında gösterdi zaten.
“Yeter ki Meclis özgür bırakılsın. Yeter ki Meclis hak ettiği şekilde milleti temsil ederek işini yapabilsin. Türkiye’nin ihtiyacı olan bir OHAL rejimi değil, Türkiye’de bir OHAL rejimine ihtiyacı olan tek bir kurum var. O da AKP.
“AKP’nin içinden yönetildiği saray, bu OHAL Türkiye ihtiyaç duyduğu için değil, AKP kendisini korumak için ortaya koyduğu bir gerçeğe dönüştü. OHAL açıkça AKP’nin sivil darbe yapmak için kullandığı bir araca dönüştü.
“14 yılda ülkeyi cemaatlere teslim ederek 15 Temmuz gecesini bize yaşatanlar, şimdi darbe fırsatçılığı ile kendilerini Meclis yerine koymaya bir kez daha devam ediyorlar. Meclis iradesi üzerine kendi iradesini koyanlara tarih darbeyle mücadele edenler olarak değil, kendilerini darbeci olarak mutlaka yazacaklar.
“Dolayısıyla buradan bugün yine AKP’ye, yine hükümete şu soruları yöneltme ihtiyacı duyuyoruz. İçinizdeki FETÖ’cüleri ne zaman temizleyeceksiniz? Devleti 14 yıldır FETÖ’ye teslim etmiş olan AKP’lileri, FETÖ’cüleri daha ne kadar koruyacaksınız?
“Siyaset içindeki FETÖ’cüleri araştırmak üzere kurulmasını teklif ettiğimiz Meclis komisyonunun kurulmasını neden reddettiniz? Neden korkuyorsunuz? Darbe komisyonunu işler kılmak yerine önünde engel oluşturmakta neden ısrar ediyorsunuz? Kısacası OHAL’i içinizdeki FETÖ’cülere can simidi yapmaya daha ne kadar devam edeceksiniz?
“Biz bu soruları AKP, hükümet cevap verene kadar sormaya devam edeceğiz. AKP’nin OHAL’i FETÖ’ye kalkan yapmasına asla izin vermeyeceğiz.
“15 Temmuz’da milletin ve Meclis’in iradesine kastedenler, vatandaşlarımızı şehit edenler ve onlara bu ülkeyi teslim eden bütün sivil uzantıları ve sivil darbecileri mutlaka hukuk önünde, tarih önünde ve millet önünde hesap vermeye götüreceğiz.
“Bir yandan da OHAL rejimi ile AKP ve FETÖ’ye muhalif olan kim varsa hepsinin sesi bastırılıyor. Türkiye’ye AKP darbe ile mücadele kılıfıyla çok açık bir darbe yaşatıyor. Türkiye’ye AKP bugün çok açık bir faşizm yaşatıyor. Ancak faşist rejimlerde bugün yaşadığımız hukuksuzluklar yaşanabilir. Bugün saray rejiminin hukuku güçlüyü ve zengini koruyor.
“Üstelik de polis zoruyla susturuyorlar. Bugün sarayın OHAL rejimi üniformalı darbecilerin o gece yapmaya kalktığını şimdi sivil bir darbe ile basın kuruluşlarını polis zoruyla susturuyorlar.
“Şunu herkesin iyi bilmesi gerekiyor. Asker üniforması üzerinde silah zoruyla medyayı susturmaya kalkanların karşısında durduğumuz gibi, bugün de sivil darbe ile televizyonları ve radyoları kapatanların karşısındayız.
“Asla Türkiye’de farklı seslerin susturulmasına, farklı renklerin görülmesine engel olunmasına izin vermeyeceğiz. Askeri darbeye de karşıyız, sivil darbeye de.”