Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrenciler, tutuklu akademisyenler Onur Hamzaoğlu ve Serdar Başçetin ile gözaltındaki 11 öğrencinin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Adliye önünde açıklama yapan akademisyenler ve öğrenciler, "İfade özgürlüğü anayasal haktır, barış talep etmek suç değildir, olamaz" dediler.
Barış İçin Akademisyenler’in bildirisini imzalayan Boğaziçi Üniversitesi’nden iki öğretim görevlisinin yargılandığı dava öncesinde öğretim görevlileri, öğrenciler ve KESK üyeleri basın açıklaması yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Can Candan açıklamasında, “İfade özgürlüğü anayasal haktır, barış talep etmek suç değildir, olamaz. Eğitim hakkı anayasal güvence altındadır, ihlal edilemez. Tutuklu olan hocalarımız Onur Hamzaoğlu ve Serdar Başçetin ile gözaltında olan 11 öğrencimiz derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki meydanda toplanan Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlileri, öğrencileri ile KESK üyesi bir grup, “Yaşamı ve Barışı savunan Onur Hamzaoğlu ve Serdar Başçetin derhal serbest bırakılsın” ve “Barış hakkımızdır. Barış talebi suç değildir, yargılanamaz” yazılı pankartlar açtı.
262 DAVA AÇILDI
Grup adına ilk konuşması Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Can Candan yaptı. Candan şu bilgileri verdi: “Meslektaşlarımız Prof. Onur Hamzaoğlu 47 ve Serdar Başçetin 43 gündür tutuklu. Barış İçin Akademisyenler olarak barışı, ifade özgürlüğünü ve akademiyi savunmak için bir kez daha buradayız. 22-26 Mart arasında Boğaziçi Üniversitesi’nden 11 öğrenci gözaltına alındı. 22 Mart’ta yine Boğaziçi’nde gözaltına alınan ve sonra bırakılan 7 öğrenci ise gözaltında darp edildi ve tacize uğradı. 5 Aralık 2017den beri Barış İçin Akademisyenler adaletin kapısını aşındırmakta. Açılan 262 davada, 173 meslektaşımızın birinci celse 24 meslektaşımızın ikinci celse duruşmaları görüldü. Üç duruşmada karar çıktı.”
Bugün, Boğaziçi Üniversitesi’nden iki akademisyenin 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan ilk celse duruşmalarını takip edeceklerini söyleyen Candan “İfade özgürlüğü anayasal haktır, barış talep etmek suç değildir, olamaz. Eğitim hakkı anayasal güvence altındadır, ihlal edilemez. Tutuklu olan hocalarımız Onur Hamzaoğlu ve Serdar Başçetin ve gözaltında olan 11 öğrencimiz derhal serbest bırakılmalıdır” çağrısı yaptı.
‘ÖZEL BİR PROJE UYGULANIYOR’
Daha sonra konuşma yapan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Yürütmesinden Eğitim-Sen 4. Nolu Şube Başkanı İzzet İldeş ise “Belli bir süreden beri Boğaziçi Üniveritesinde özel bir proje uygulanıyor. Özel bir ilgi gösteriliyor. Gerek öğrencilerin gözaltına alınması, öğrencilerin hedef gösterilmesi, akademisyenlerin gözaltına alınmasıyla ilgili bir furya hâlâ devam etmekte. Hem barış imzacılarının, hem de öğrencilerin hak ve hukuklarına sahip çıkmak için buradayız” dedi ve ekledi:
“Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin en köklü kurumlarından birisi. Boğaziçi Üniversitesi’ne girenler yüzde birlik dilimlerle giriyorlar. Ve bu noktada nerede ve nasıl düşünmesi gerektiğini çok iyi bilen öğrenciler. Barışın savunulması belki tarihte hiçbir zaman suç unsuru olarak bu şekilde tanımlanıp bir ironi haline getirilmemiştir. Ama memleketimizde ne yazık ki böyle.”
Gruptakiler, açıklamanın ardından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Nevim Borçin ve Özlem Beyarslan’ın duruşmalarını izlemek üzere adliyeye girdi. (İSTANBUL-DHA)