Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla hakkında dava açılan ve bir yıla yakın cezaevinde kalan KHK’li öğretmen Ercan Demir beraat etti. Demir tutuksuz yargılandığı sırada Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Komitesi’ne başvurdu. Komite Türkiye’yi haksız buldu ve Demir’e tazminat ödenmesini, yargıçlar hakkında da soruşturma başlatılmasını istedi. Bu süreçte KHK’li öğretmen Demir’in haksız yere tutuklu bulunduğunu belirterek açtığı maddi ve manevi tazminat davasında da karar çıktı, Demir’e toplam 34 bin TL tazminat verilmesine hükmedildi.
OHAL döneminde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen öğretmen Ercan Demir hakkında “FETÖ terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 2016 yılında dava açıldı. Hakkında açılan üyelik davası nedeniyle tutuklanan Ercan Demir 11 ay 26 gün cezaevinde kalmasının ardından 21 Temmuz 2017 yılında tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
KHK’li Ercan Demir, tutuksuz yargılandığı sırada Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Komitesi’ne ihlal başvurusunda bulundu. BM başvuru doğrultusunda Türkiye’den savunma istedi. BM süreci devam ederken Demir, yargılandığı Sinop Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24 Mayıs 2019 tarihinde verdiği kararla beraat etti ve bu karar Bölge Adliye Mahkemesinde 12 Eylül 2019 tarihinde onandı.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEMİR’İN KEYFİ TUTUKLANDIĞINA HÜKMETTİ
Beraat kararının ardından başvuruyu 21 Ocak 2020 tarihinde karara bağlayan Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Komisyonu, Demir’in “keyfi tutuklandığına” ve özgürlüğünün “keyfi bir şekilde elinden alındığına” hükmetti. BM’nin kararında Demir’e tazminat ödenmesi gerektiği, hakkında yürütülen davalarda görevli yargıçlarla ilgili soruşturma başlatılması da talep edildi. Öte yandan BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu Nisan 2020’ye kadar Ercan Demir’e ilişkin Türkiye’den rapor da istedi.
BM kararının ardından Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı, 27 Ocak 2020 tarihinde ilgili dağıtım yerlerine yazı göndererek, Demir’e tazminat ödenip ödenmediğini, Demir’in yaşadığı ihlaller nedeniyle soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Başkanlık talep edilen bilgilerin 5 Şubat 2020 tarihine kadar Dışişleri Bakanlığı kanalıyla gönderilmesini istedi.
KHK’Lİ DEMİR’E 34 BİN TL TAZMİNAT
Kurumlar arasında yazışmalar ve belge talepleri devam ederken Ercan Demir bu kez tazminat davası açtı. Beraat ettiği davadan tutuklu kaldığı 11 ay 26 gün boyunca sosyolojik, psikolojik zarar gördüğünü, bakmakla yükümlü olduğu hasta anne ve babası ile eşi ve çocuklarından dolayı içinde bulunduğu maddi çöküntü halinin manevi anlamda aile ilişkilerini de etkilediğini belirten Demir 200 bin TL maddi 50 bin TL de manevi tazminat talep etti.
Tazminat talebini 25 Mart 2020 tarihinde karara bağlayan Vezirköprü Ağır Ceza Mahkemesi, Demir’e 13 bin 965 TL maddi, 20 bin TL de manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
BAŞTİMAR: BM MEKANİZMALARI VE KARARLARI ÇOK ÖNEMLİ
BM kararının ardından Ercan Demir’in beraat ettiği davada tutuklu bulunmasına yönelik karar veren yargıçlarla ilgili soruşturma başlatıldığını belirten İnsan Hakları Hukukçusu Kurtuluş Baştimar, BM kararının ve sonrasında atılan adımların önemli olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) süreci şu an kilitlenmiş olduğu için hiç kimse hak elde edemiyor. Şu anda siyasi baskılardan etkilenmeden objektif şekilde karar verip, bu kararları da uygulatan bir merci olduğu için Birleşmiş Milletler mekanizmaları ve kararları çok önemli. İnsanların yeni haberdar olduğu bir mekanizma olduğu için sonuçları da yeni aldığımız bir yer. BM’nin yaptırım gücü daha fazla saygı görüyor ve haksızlığa uğradığını düşünen insanların çözüm yeri olarak görülebilecek bir yapı olarak karşımıza çıkıyor.”
‘ANAYASAYA GÖRE BAĞLAYICI’
BM mekanizmalarının ve kararlarının yaptırımına dair ise Baştimar, “BM Komiteleri kararlarını verirken uluslararası siyasal ve medeni haklar sözleşmesini yorumlayarak veriyor. Bu sözleşme de Anayasa madde 90’ın 5’inci fıkrasına göre bağlayıcı. Bağlayıcılığı konusunda bu mekanizmaların hiçbir eksikliği yok. Ancak herkes AİHM sürecini işlettiği ve AİHM’in tarihçesinin çok daha eskiye dayandığı için insanlar bu zamana dek hep oraya başvurdular. Bizim hukuk eğitim sistemimizde de hep AİHM öğretildi. Uluslararası insan hakları mekanizması olan BM ise çok fazla öğretilmiyor” dedi.
Türkiye’deki avukatların bu mekanizmayı çok fazla bilmediğini belirten Baştimar, “Buraya özgürlüğünden alıkonan her insan başvuru yapabilir. Başvuruların İngilizce ve insan hakları hukuku standartlarında yapılması gerekiyor. Başvurunuz gönderiliyor ve görüşmeye değer bulunup ilgili hükümetten savunma isteniyor ve karar veriliyor” diye konuştu.
NEDEN AĞIR CEZA MAHKEMESİ TAZMİNAT KARARI VERDİ?
Kurtuluş Baştimar, Ercan Demir’in açtığı tazminat davasında karar veren mahkemenin neden ağır ceza mahkemesi olduğunu sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“BM kararları sonrası tazminatın verilme ve ödenme şekli sözleşmeci devletlerin takdir yetkisine bırakılmıştır. Örneğin BM CEDAW Komitesi İspanya kararı sonrası başvurucuya tazminat İspanya Yüksek Mahkemesi tarafından ödenmiştir. Türkiye’de ise ödeme başvurucunun BM kararını ağır ceza mahkemesine sunması üzerine oradan verilmiştir.” / DUVAR