BM’nin Cizre’deki hak ihlallerine ilişkin soruşturma talebine Dışişleri Bakanlığı’dan yanıt geldi. Açıklamada, “Yüksek Komiser Sayın Zeid’in Türkiye ile BM arasındaki insan hakları alanındaki işbirliği ruhunu yansıtmayan açıklamalarının yetersiz bilgiye ve önyargılı çevrelerin yönlendirmelerine dayandığı düşünülmektedir” denildi
Birleşmiş Milletler’in (BM), Cizre’deki hak ihlallerine ilişkin açıklaması ve “bağımsız soruşturma” talebine Dışişleri Bakanlığı’ndan yanıt geldi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin’e Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yazılı bir açıklamayla yanıt verildi.
Açıklama, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’ten geldi.
Açıklamada, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin’in sözleri için “son derece yanlı” yorumu yapılırken, “Açıklamaları teessürle karşılanmıştır” denildi.
El Hüseyin’in açıklamalarının Türkiye ile BM arasındaki insan hakları alanındaki işbirliği ruhunu yansıtmadığı ve önyargılı çevrelerin yönlendirmelerine dayandığı savunulan açıklamada, “Arzu ettiği takdirde Sayın Zeid’i Güneydoğu Anadolu Bölgemizi de kapsayacak şekilde ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyacağız” denildi.
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasının tamamı şöyle:
“BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin tarafından ülkemize ilişkin olarak 10 Mayıs 2016 tarihinde yapılan ve son derece yanlı bir bakışla kaleme alınan açıklamaları teessürle karşılanmıştır.
“PKK, DEAŞ ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin kanlı eylemleriyle aynı anda mücadele eden ülkemiz, Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki vatandaşlarının en temel hakkı olan yaşam haklarının korunması ve kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla yürüttüğü terörle mücadelede operasyonlarında özgürlük-güvenlik dengesinin sağlanması için azami özeni göstermekte ve tüm tedbirler yasal çerçevede alınmaktadır.
“İnsan hakları alanında temel BM sözleşmelerine taraf olan Türkiye, sözleşme temelli olanlar ve özel prosedürler dahil tüm BM insan hakları mekanizmalarıyla kesintisiz yapıcı işbirliğini sürdürmektedir. Bu çerçevede, hazırladığı ülke raporlarını zamanlıca ilgili Komitelere teslim etmekte, ilgili tüm BM Komiteleriyle interaktif diyalogun sürdürülmesine özen göstermektedir. Son olarak, 26-27 Nisan 2016 tarihlerinde, “İşkenceye Karşı Komite” nezdinde dönemsel rapor sunumumuz gerçekleştirilmiştir.
“Ülkemiz, 2001 yılından bu yana BM özel prosedürlerine açık davette bulunan 116 ülkeden biri olup, tematik raportörlerle yakın işbirliği yapmaktadır. Bu çerçevede son dönemde alınan ziyaret taleplerinin tamamına olumlu yanıt verilmiş ve her biri için takvimlendirme yapılmıştır. Sözkonusu işbirliği süreçleri kapsamında önümüzdeki dönemde çeşitli BM Raportörlerinin ülkemizi ziyaret etmeleri öngörülmektedir.
“BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin’in BM birimlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgemizi ziyaret taleplerine olumlu yanıt verilmediği yönündeki ifadelerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Güneydoğu Anadolu Bölgemiz, insan hakları alanında faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlarca rahatlıkla ziyaret edilebilmektedir. Son olarak 2016 yılı Mart ayında BM Zorla ve İrade Dışı Kaybolmalar Çalışma Grubu, Nisan ayında ise Avrupa insan hakları rejiminin temel organlarından olan Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Komiseri Nils Muzniek Güneydoğu Anadolu Bölgemizi ziyaret ederek temaslarda bulunmuşlardır.
“Yüksek Komiser Sayın Zeid’in Türkiye ile BM arasındaki insan hakları alanındaki işbirliği ruhunu yansıtmayan açıklamalarının yetersiz bilgiye ve önyargılı çevrelerin yönlendirmelerine dayandığı düşünülmektedir. Arzu ettiği takdirde Sayın Zeid’i Güneydoğu Anadolu Bölgemizi de kapsayacak şekilde ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyacağız.”
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin tarafından Cizre’deki insan hakları ihlallerine ilişkin yapılan açıklamada, kendilerine yapılan ihbarlar anımsatılarak, kentteki operasyonlarda sivillerin öldürüldüğü, işkence ve keyfi gözaltıların olduğu ifade edildi.
Açıklamada en kaygı verici olanın ise üç bodrum katında yaşananlara ilişkin ihbarlar olduğu vurgulandı.
Açıklamada ayrıca Silopi, Nusaybin ve Diyarbakır’dan haber alınmadığı da belirtilerek “Bu durumdan derin bir endişe duyuyoruz” denildi.
Bölgede evlerin işgal edildiği, yok edildiği ve insanların işkenceye maruz kaldığına dair iddiaların ‘çok ciddi’ olduğunu ifade eden El Hüseyin, soruşturma taleplerinin yanıtsız bırakıldığını belirtti.