Barış için Akademisyenlere Cumhurbaşkanına hakaret davası

Mersin Üniversitesinde barış isteyen 3 akademisyen hakkında sosyal paylaşımlar gerekçe gösterilerek 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' davası açıldı.

Mersin Üniversitesinde barış bildirisine imza atan 3 akademisyen hakkında sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlar gerekçe gösterilerek "Cumhurbaşkanı'na hakaret" davası açıldı. Kendileri hakkında açılan bu davaların üniversiteleri tasfiye etme operasyonu olarak yorumlayan Yrd. Doç. Mustafa Şener, "Bu baskılarla bizim barış mücadelemizin önüne geçemezler" dedi. 

Mersin'de "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine imza atan 6 akademisyenin sözleşmesi feshedilerek üniversiteden uzaklaştırırken, akademisyenlere yönelik başlatılan cadı avı bu sefer adli soruşturmalar ile sürdürülüyor. Mersin Üniversitesi'nde 3 akademisyen hakkında sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlar gerekçe gösterilerek Mersin 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "Cumhurbaşkanı'na hakaret etmek"ten dava açıldı.

Mersin Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Yrd. Doç. Dr. Hakan Mertcan'ın 2 Aralık 2015'te Facebook hesabından "Erdoğan ve ailesinin IŞİD petrolleriyle ilişkisi var" başlıklı haberi paylaşması suç sayıldı. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şener'in ise 20 Mayıs 2014'te "Son Dakika! Hatay'da Soma için Pankart asarken 4 SYKP'li gözaltına alındı. Lazkiye'de Alevilerin, Rojava'da Kürtlerin, Soma'da işçilerin 'katilisin Tayyip' pankartını Antakya Merkez Köprüsünde açan Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi üyeleri Sevgi Kurtdere, Mahir Gülbul, Serkan Yıldırım, Mert Aslanyürek gözaltına alındı. Derhal Serbest bırakılsın" haberini paylaşması Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o tarihte Başbakan olması nedeniyle "Kamu görevlisine hakaret" gerekçesi yapıldı. Şener'in 25 Mart 2014 yılında Agos gazetesinde yayınlanan bir haberi paylaşması ise "Halkı kin ve öfkeye alenen teşvik etmek" olarak yorumlandı. Yrd. Doç. Dr. Selim Çakmaklı'nın ise, Facebook hesabından 3 Eylül 2015'te paylaştığı yazar Mustafa Alp Dağıstanlı'nın "Cehennemin kapısını açtılar ve bütün toplumu oraya doğru sürüyorlar" paylaşımı suç delili olarak gösterildi. 

Kendilerine yöneltilen suçlamaları değerlendiren Yrd. Doç. Mustafa Şener, soruşturmanın Barış Bildirisi ile bağlantılı olduğunu dile getirdi. Kendileri hakkında açılan bu davaların üniversiteleri tasfiye etme operasyonu olarak yorumlayan Şener, "Bildiride herhangi bir suç unsuru bulamadıkları için tasfiye edemeyeceklerini biliyorlar. Bu yüzden hukuken ellerini güçlendirmek ve tasfiyeleri yapmak için bu yöntemlere başvuruyorlar" dedi. 

Soruşturmayı, suç yaratma çabası, olarak gören Şener, "Sosyal paylaşım sayfalarımızda sadece paylaştığımız haberler suç olarak ele alınıyor. Haberin kendisi suç değilken, haberi paylaşmak suç sayılıyor" diye konuştu. Yıldırma ve korkutma amacıyla soruşturmaların başlatıldığını da dile getiren Şener, "Açılan dava da gösterilen paylaşımlarda da hiçbir suç unsuru yok. Bu baskılarla bizim barış mücadelemizin önüne geçemezler" ifadelerinde bulundu.

1 ile 4 yıl arasında değişen cezalar ile yargılanacak olan akademisyenlerin ilk duruşması 6 Eylül'de görülecek.