Suriye’deki cihatçı grupların itirazları nedeniyle bir gün geç başlayan Astana toplantısı ciddi bir ilerleme sağlamadan sona erdi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’daki ikinci Suriye toplantısı da ciddi bir ilerleme sağlamadan sona erdi. Suriye’deki cihatçı grupların itirazları nedeniyle bir gün geç başlayan toplantıda Rusya, Türkiye ve İran, Suriye’de ateşkesin izlenmesi ve uygulanmasının sağlanması için bu ülkede “üçlü bir görev gücü” oluşturma kararı aldı.
Kabul edilen belgeye göre, yeni görev gücünün görevleri, “provokasyonları önlemek, ateşkesin kurallarını belirlemek ve silahlı muhalifleri IŞİD ve eski ismi el Nusra olan Şam Fetih Cephesi’nden ayırmak” biçiminde sıralandı.
Sputnik’in haberine göre belgede Rusya, Türkiye ve İran’dan oluşan ateşkes izleme görev gücüne BM uzmanlarının da dahil olacağı belirtiliyor. Ayrıca üç ülkenin ateşkes ihlalleri konusunda BM’yi sürekli bilgilendireceği de kaydediliyor.
Üç ülke, yapılacak görüşmelerde Suriye’de tutukluların serbest bırakılması ve esirlerin takas edilmesine yönelik çabaları da ele alacak.
Suriye görüşmelerinin 23 Şubat’ta İsviçre’nin Cenevre kentinde, Birleşmiş Milletlerin ev sahipliğinde devam etmesi bekleniyor.
Astana toplantısında yine doğrudan görüşme yapmayan muhalefet ve Suriye hükümeti temsilcileri, yine ortak bir deklarasyona imza atmadılar.
Cihatçıların sözcülerinden Muhammed Alluş toplantı için “Herhangi bir pratik başarı yok” fakat ‘silahlı muhalefet’in Moskova’dan kimi taahhütler aldığını da sözlerine ekledi.
Buna göre Rusya, cihatçıların bulunduğu bölgelere hava saldırısı düzenlememeyi ve ‘siyasi tutuklular’ın serbest bırakılması konusunda yardımcı olmayı ve cihatçıların kontrolünde bulunan, Şam yakınlarındaki Doğu Guta’daki Suriye ordusu kuşatmasının sona erdirilmesi için bir ‘takvim’ belirlemeyi taahhüt etti.
Suriye Hükümeti temsilcisi Beşar Caferi de, Astana toplantısının Cenevre yolunda bir ilerleme olduğunu söyledi. Caferi, sonuç deklarasyonu çıkmaması konusunda ise Türkiye ve cihatçı grupları suçladı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Ensari de toplantısı, “zorlu bir yolun başlangıcı” olarak nitelendirdi. Ensari, “tarafların bir aydan kısa bir süre içinde Astana, Moskova, Tahran ya da Ankara’da biraraya geleceğini” söyledi.
Astana sonrası, Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Savunma Bakanı Sergey Soygu ile görüşerek, “Şimdi Suriye’deki siyasi süreci normalleştirme için çabalar konusunda adım atma zamanı” açıklaması yaptı.
Bu arada Fransız basınına konuşan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise hedefinin “Suriye’nin herbir karış toprağını geri almak olduğunu” söylemesi de dikkat çekti.
Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, Suriye krizine Astana üçlüsünün değil BM’nin çözüm araması gerektiğini söyledi.
Gabriel, Bonn’daki 20’ler Grubu (G20) Dışişleri Bakanları toplantısı sırasında yaptığı konuşmada Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı olan devletlerin, anlaşmazlığa Birleşmiş Milletler’in (BM) gözetiminde siyasi çözüm arama çabalarını destekleyeceğini söyledi. Gabriel çözüm için yapılacak görüşmelerin yerinin Cenevre olduğunu ve ‘buna paralel istişarelerin’ olmaması gerektiğini savundu.
Bonn’daki Suriye özel görüşmelerine ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Türkiye, İngiltere ve Fransa’nın dışişleri bakanları katıldı. DW Türkçe’nin haberine göre Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Suriye’deki savaşın nasıl sona erdirilebileceğini konu alan istişarelerde aktif rol oynadığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’un, Şam rejimini destekleyen Rusya ile yakın ilişki kuracaklarını duyurmuş olması nedeniyle, Bonn’da bütün gözler ABD’nin Suriye’deki şiddete son verilmesi ile ilgili yaklaşımına çevrilmişti.
Fransa Dışişleri bakanı Jean-Marc Ayrault da, Rusya’nın Şam yönetimi ve İran üzerinde nüfuzunu kullanmaması ve Esad muhaliflerini ‘terörist’ olarak nitelemekten vazgeçmemesi durumunda Cenevre görüşmelerinin başarıya ulaştırılamayacağını dile getirdi.