Anayasa Mahkemesi’nin, milletvekilleri dokunulmazlıklarıyla ilgili yapılan başvuruyu reddetmesine ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, Anayasa’da değişiklik yapan bir kanunun AYM denetiminin ancak Anayasa’nın 148. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açılan bir iptal davasıyla mümkün olduğuna işaret edilerek, söz konusu kanunun, Anayasa’nın 85. maddesi çerçevesinde denetlenebilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) dokunulmazlıkların kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliğine ilişkin HDP ve CHP’li vekillerin yaptığı iptal başvurusunu reddetmesine dair gerekçeli kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yüksek mahkemenin gerekçeli kararında, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine ilişkin TBMM kararlarının hukuki niteliği itibarıyla münferit birer parlamento kararı olduğunda duraksama bulunmadığı belirtildi.
Kararda, TBMM’nin kanun dışındaki işlemlerini oluşturan parlamento kararlarından yalnızca TBMM İçtüzüğü ile yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ve milletvekilliğinin düşmesine ilişkin kararların iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulabileceğinin Anayasa’da kabul edildiği bildirildi.
Anayasa’nın 85. maddesi uyarınca inceleme yapılabilmesi için yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin bir parlamento kararının bulunması gerektiği ifade edilen kararda, buna karşın, iptali talep edilen kuralın, 316 milletvekili imzasıyla 12 Nisan 2016’da TBMM Başkanlığına sunulan “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile başlayan yasama süreci sonunda kabul edildiği aktarıldı.
“Teklif” ile başlayan sürecin, “Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halk oylamasına katılma” başlığını taşıyan Anayasa’nın 175. maddesinin öngördüğü “özel” süreç olduğu belirtilen kararda, şu saptamalara yer verildi:
“Bu sürecin teklif, oylama, kabul ve yürürlüğe girme yönlerinden özel biçim koşulları olduğu gibi, bu süreç sonunda ortaya çıkan Meclis iradesine özel hukuksal sonuçlar bağlanmıştır. Bu suretle kabul edilen Anayasa Değişikliğine ilişkin kanunun esas yönünden denetimi olanaksız olup şekil yönünden ise 148. maddede belirtilen çerçeve içinde denetlenebilmesi mümkündür. Anılan maddeye göre Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından denetimi teklif ve oylama çoğunluğu ile ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır.
“Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların şekil bakımından denetimi, Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren on gün içinde Cumhurbaşkanı veya TBMM üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Somut iptal taleplerinde bu şartların gerçekleşmediği de açıktır.”
Anayasa’da değişiklik yapan bir kanunun Anayasa Mahkemesince denetiminin ancak Anayasa’nın 148. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açılan bir iptal davasıyla mümkün olduğunun altı çizilen kararda, söz konusu kanunun, Anayasa’nın 85. maddesi çerçevesinde denetlenebilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
* Kararın tamamını buradan ulaşabilirsiniz.