Uz. Dr. Recep Toprak, unutkanlığın çoğu insanın zaman zaman yaşadığı bir sorun olduğunu belirterek, “Kesin tedavisi olmayan ancak destek tedavi ve düzenli…
Uz. Dr. Recep Toprak, unutkanlığın çoğu insanın zaman zaman yaşadığı bir sorun olduğunu belirterek, “Kesin tedavisi olmayan ancak destek tedavi ve düzenli takipler ile kontrol altında tutulan Alzheimer hastalığında erken tanı çok önemlidir. Alzheimer hastalarının unutkanlığı alay konusu yapılmamalı” dedi.
Memorial Dicle Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Recep Toprak, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü öncesi, Alzheimer ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Alzheimer’in ileri yaş hastalığı olduğunu anlatan Toprak, unutkanlığın nedenlerinin oldukça fazla olduğunu, genç yaşlarda unutkanlığa yol açan nedenlerin tamamının ileri yaşlarda da unutkanlığa yol açabileceğini kaydetti. Ancak, sadece ileri yaşlarda görülen ve unutkanlığa yol açan Alzheimer gibi bazı hastalıkların genç yaşlarda unutkanlığa yol açmadığını anlatan Toprak, “Alzheimer hastalığının ameliyat, diş tedavisi ya da kan transfüzyonu ile bulaşıcılığı konusunda herhangi kesin bir bilgi yoktur. Yavaş ilerleyen ve sinsi bir hastalıktır. Önceleri kısa süreli unutkanlıklar şeklinde ortaya çıkmaya başlar. Hastalık ilerledikçe, hastanın günlük işleri aksar, sorduğu bir şeyi tekrar sorar, yakınlarını tanıyamaz hale gelir” dedi.
ALZHEIMERİN 10 BELİRTİSİ
Alzheimer hastalığının, temel olarak 10 tane belirtisinin olduğunun kabul edildiğini anlatan Toprak, “Bu belirtilerden bir ya da birkaçı Alzheimer habercisi olabilir. Günlük yaşamı etkileyecek kadar unutkanlığın başlaması, gündelik işlerin aksaması, konuşurken kelimeleri hatırlamaya çalışmak, tarihleri ve her zaman yürüdüğü yolları hatırlayamamak, çok basit konularda bile karar vermede güçlük çekmek, hesap yapamamak, pratik düşünmekte zorluk çekmek, eşyaların yerlerini karıştırmak, davranışlarda ve ruh halinde değişiklik, karakter özelliklerinin değişmesi, insanları suçlamak ve sorumluluk sahibi olmaktan kaçmak en önemli belirtilerdir” diye konuştu.
“ALZHEIMER KONTROL ALTINDA TUTULABİLİR”
Hastalığın kesin tedavisinin olmadığını ancak kontrol altında tutulabileceğini de vurgulayan Toprak, şunları kaydetti:
“Tabi, kontrol altında tutulabilmesi için erken tanı çok önemlidir. Yapılan mevcut tedaviler sayesinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılarak hastanın yaşam kalitesi arttırılmaya çalışılır. Ayrıca, tedavi süresince ortaya çıkan psikolojik problemlerle başa çıkabilmek için de çeşitli antidepresan ilaçlar kullanılır. Alzheimerin tedavisi süreci mutlaka nörologların takibinde yapılmalı, onlardan habersiz hastaya hiçbir tıbbi ve bitkisel ilaç verilmemelidir. Alzheimer hastalarının ailelerine büyük görev düşmektedir. Öncelikle hastanın kendisine, cesaret ve güven duygusunu aşılamak için çabalamak gerekir. Hastanın yapacağı işleri, ev eşyalarının yerleri bir kağıda not alınmalıdır. O’nun hastalık sürecinde mutlaka yardıma ihtiyacı olduğu kendisine kabul ettirilmelidir. Hasta kesinlikle azarlanmamalı, ona sevgi ve şefkat ile yaklaşılmalıdır. Unutkanlığı yüzünden ona tepki göstermemeli, unutkanlığı alay konusu yapılmamalıdır. Beslenmesine dikkat edilmeli, doktor kontrolleri aksatılmamalıdır. Arabayla trafiğe çıkmamaları konusunda ikna edilmeli ve bunu anlatırken mutlaka geçerli sebepler sunulmalıdır. Hastanın hobileri varsa mutlaka devam ettirmesi konusunda destek olunmalı, hobileri yoksa hobi edinmeleri için çaba gösterilmelidir.”
Kaynak: İHA