Dengir Mir Mehmet Fırat ve Ömer Faruk Gergerlioğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “metal yorgunluk” olarak işaret ettiği durumu değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “metal yorgunluk” olarak işaret ettiği durumu birçok muhalif kesim, tasfiyenin alt zemini olarak nitelendiriyor. Dengir Mir Mehmet Fırat, “AK Parti’de yorgunluk yok yozlaşma var” derken, Ömer Faruk Gergerlioğlu da, “AKP’nin demokrasiden uzaklaştığı, çıkar ve iltimasın ön planda olduğunun” itirafı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan 1044 gün sonra döndüğü AKP grup toplantısında bir kez daha partide bir “metal yorgunluğu” olduğunu belirterek, kimi değişikliklerin ve hatta kongre sonrası işaret edilen AKP içinde bir “tasfiye” sürecinin işaretini verdi.
Erdoğan’ın siyasete devşirdiği “metal yorgunluk”, daha çok teknik bir deyim ve aynı işin sürekli tekrarlayan metal araçların bir süre sonra işlevini yerine getiremeyecek olması için kullanılıyor. Yine kimi durumlarda, metal parçalardaki kopma ve kırılmaları işaret ediyor. Erdoğan’ın AKP için ifade ettiği “metal yorgunluk”, iki açıdan değerlendiriliyor. Birincisi, gittikçe toplumla bağın kopması ve örgütlerin kendi içlerine kapanarak iktidara ulaşmak üzerinde motivasyonuna işaret edildiği ifade ediliyor. İkincisi de AKP çevrelerinde dile getirilen, “yorgunluk” olarak nitelendiriliyor.
AKP’yi yakından tanıyan HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, “metal yorgunluk” kavramı ile işaret edilenin, “AK Parti’de iktidardan istifade etmek isteyen grupların bir biriyle yarışmasını, iç iktidar kavgası ve bunun yarattığı rehavet” olduğunu söyledi. Ancak Fırat, bunun üzerinden AKP’de bir değişimin yaşanmasının mümkün olmadığını da belirterek, “Değişim mümkün değil, Bakanlar Kurulunda da çok büyük bir değişim beklemiyorum. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bana göre erken seçime hazırlanıyor. Bana göre sonbaharda hem Meclis hem de cumhurbaşkanlığı için erken seçim olacak” diye konuştu. Fırat, Erdoğan’ın neden 2019’a kadar beklemeyeceğini de, “Çünkü Erdoğan’ın ısrarla hayata geçirmeye çalıştığı sistem daha oturmadan işlemeden iki yıl daha beklemeye tahammülü yok. Bir an önce bütün değişikliklerle bu süreci hayata geçirmek istiyor” dedi.
Fırat, AKP’de yaşananları “metal yorgunluk” kavramının karşılamadığının altını çizerek, “Metal yorgunluk yaşananları ifade etmeye yetmiyor. AK Parti’de bir yorgunluk değil, yozlaşma var. Bu yozlaşmanın nedenleri de apaçık ortada” diye konuştu. Bu tür değerlendirmelerin yanı sıra, aynı zamanda AKP içerisinde referandumun da faturasının çıkarılacağı, kimi çevrelerin tasfiye edileceğine yönelik beklentiler oluştu. Hatta AKP’ye yakın kesimler, kimi AKP belediyelerine kayyım atanabileceğini dile getiriyor.
Mütedeyyin kesimde tanınan Ömer Faruk Gergerlioğlu, tasfiyenin yaşanacağını düşünmekle birlikte bunun Erbakan’ın deyimi ile “pansuman tedbir” anlamına geleceğini belirtiyor ve sorunu çözmeyeceğini düşünüyor. Gergerlioğlu, “Sorunun aslına değmeden 3-5 kelle almakla sorunu çözmeye çalışıyorlar. Sanırım bir tasfiye yaşanacak, metal yorgunluğun çözümünün bulunduğu sanılacak. Bu çözüm değil çünkü mesele 3-5 insanla ilgili bir mesele değil. Bir anlayış meselesi ve AKP’nin geldiği yerle ilgili bir mesele. Mesele 3-5 kişi ile sağlanmış olsaydı şimdiye kadar bir çözüm sağlanmış olurdu. AKP gittikçe daha kötüye giden bir parti. AKP içinde ciddi bir rant kavgası var. Herkes bir birinin kuyusunu kazmakla uğraşıyor. Güç, iktidar menfaat elde etmeye çalışanlar arasında gruplar arası çatışma var” şeklinde konuştu. Gergerlioğlu’nun “metal yorgunluk” kavramına ilişkin düşünceleri de Dengir Fırat’ın sözlerine yakın ve Gergerlioğlu şöyle diyor:
“Metal yorgunluk ilginç ve önemli bir deyimdir. Uzun süredir AKP’de devam eden çürüme ve yozlaşma olduğunu söylüyorduk. Erdoğan bunu kendi diliyle metal yorgunluk olarak ifade etmiş. Bunu kibarlaştırmış. Bu söz AKP’nin demokrasiden uzaklaşma, rantın ve kârın ön plana çıkması, çıkar ve iltimasın ön planda olduğunu gösteriyor. Artık AKP’nin yavaş yavaş bu halkın isteklerinden uzaklaştığı beli bir kesimin isteklerini yerine getirdiğini, bir rant partisi haline geldiğinin ifadesidir.” / Evrensel