Taraftarlardan gazetecilere, öğrencilerden sağlıkçılara ve sinemacılara “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlere hem Türkiye hem de dünyadan büyük bir destek geldi
Kürt illerindeki yasak ve şiddete son verme ile müzakereleri başlatma çağrısının yer aldığı “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı metne imza attıkları için Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından hedef gösterilen ve haklarında soruşturma açılan 1128 akademisyen için 11 Ocak’tan bugüne birçok yerden destek geldi.
Farklı üniversitelerden 137 öğrenci topluluğu ve öğrenci temsilcilikleri "Katliam politikalarının ve tehditlerin tam karşısında, barış isteyen hocalarımızın yanındayız" dediler.
Kocaeli Üniversitesi öğrencileri barış için imza atan akademisyenlerin kapılarına bırakılan tehdit mesajlarına yanıt verdi.
Change.org üzerinden imza kampanyası başlatan "Bağzı Üniversiteliler" isimli öğrenciler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hocaları için “akademisyen müsveddesi” dediğini ve Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) işlem başlatacağını açıkladığını hatırlatarak hocalarının yanında duracakları mesajını verdi.
Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri barış bildirisine imza atan akademisyenlerin kapılarına destek mesajları ve çiçekler bıraktı.
Bir grup aydın ve aktivist Barış için Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine desteğini açıkladı, soruşturmaya neden olan sözlerin altına imzalarını attıklarını duyurdu ve kendilerini ihbar etti.
1128 imzalı "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye karşı yürütülen kampanya ve soruşturmalara karşı, metne imza vermemiş olan 611 akademisyenden destek geldi.
12 Eylül sonrası 1402 sayılı sıkıyönetim yasasına dayanılarak üniversiteden atılan hocaların da aralarında olduğu akademisyenler "Bu suça ortak olmayacağız" diyen akademisyenler için destek kampanyası başlattı.
Vakıf Üniversiteleri İletişim ve Dayanışma Ağı, "Vakıf üniversiteleri bir kamusal alandır; ve toplumsal barışı istemek, barış karşısında suç işleyenlerine tepki koymak, kamu yararına yapılan bir faaliyettir" dedi.
Uluslararası Bilim Akademileri Birliği, "Akademik görevlilerin ülkenin tüm yurttaşları için insani standartlara özen gösterilmesini kendi hükümetlerine gerekli gördüklerinde hatırlatmaları, kesin olarak bir yurttaşlık görevidir"dedi.
Bilim Akademisi tarafından yapılan yazılı açıklamada şiddet, kin ve nefrete yöneltmediği sürece her türlü açıklamanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Üniversite Konseyleri Derneği, "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalayan akademisyenlerin yanında olduğunu belirtti, Erdoğan'a tepkigösterdi.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu, akademisyenlerin akademik ve ifade özgürlüklerini savunacağını duyurdu.
AB Komisyonu sözcülerinden Maja Kocijancic, barış bildirisini imzalayan akademisyenlerle ilgili yaptığı açıklamada gözdağı atmosferinin oto-sansür yoluyla ifade özgürlüğünü kısıtladığına dikkat çekti.
Yunanistan Yüksek Öğrenim Akademisyenleri ve Araştırmacıları Federasyonu Türkiye’de barış için imza atan ve bu nedenle soruşturmaya uğrayan akademisyenlerle dayanışma içinde olduğunu duyurdu
Almanya üniversitelerinden 1128 akademisyen, 11 Ocak 2016 günü "Bu suça ortak olmayacağız" başlığıyla bildirge yayınlayan 1128 Türkiyeli akademisyene destek verdi.
Aralarında Prof. Dr. Zürcher, Prof. Dr. Acemoglu, Emeritus Profesör Dirlik, Prof. Gallagher ve Prof. Dr. Fahmy’nin de olduğu 85'i profesör 218 akademisyen, barış bildirisine imza veren meslektaşlarına destek açıklaması yaptı.
160 farklı üniversiteden akademisyen “Barış için Akademisyenler”i destek verdi: "Akademisyenlere karşı başlatılan idari ve hukuki soruşturmalar, mevcut iktidarın siyasi amaçları uğruna yasaları istismar ettiğinin bir göstergesidir".
HDP Barış İçin Akademisyenler'in bildirisine destek verdi, gözaltına alınanların hemen serbest bırakılmasını istedi. CHP de akademisyenlere yapılanların hukuksuz olduğunu belirtti, görevden uzaklaştırmalara ve gözaltılara son verilmesi gerektiğini bildirdi.
Barış bildirisi imzaladıkları için hedef gösterilen ve haklarında soruşturma başlatılan akademisyenlere desteğini açıklayan gazeteci sayısı 600'ü aştı.
Yaklaşık 2 bin hukukçu Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan metne imza atan akademisyenlerle dayanışma içinde olduğunu duyurdu.
Barış İçin Tiyatrocular, "Vicdanımız ve tüm kalbimizle akademisyenlerin müzakere ve barış çağrısına sesimizi katıyoruz" dedi.
Barış İçin Sinemacılar barış ve müzakerelerin yeniden başlaması çağrısında bulunan akademisyenlerin yanında olduklarını ve çağrılarına destek verdiklerini duyurdu.
Barış İçin Edebiyatçılar İnsiyatifi'nden "barış" talebiyle bir metin hazırlayıp "Bu suça ortak olmayacağız" diye akademisyenlere desteklerini açıkladı.
1500'ü aşkın sağlık çalışanının imza attığı metinde barış talebini dillendiren akademisyenlere dokunulmaması, ülkede barışın tesis edilmesi, yaşamın ve yaşatmanın esas alınması talebi dile getirildi.
250’nin üzerinde fotoğrafçı, Barış İçin Akademisyenler'e desteğini açıkladı. "Biz fotoğrafçılar, barışın tanığı olmak istiyoruz" dedi.
Barış bildirisi yayınlayan akademisyenlere yayınevleri de destek verdi.
“Barış İçin Yayıncılar” adlı bir girişim oluşturan yayınevlerinin imza metninde "Barıştan yana tavır alan akademisyenlerin, yazarların yayıncısı olmaktan gurur duyduğumuzu, asla boyun eğmeyeceğimizi beyan ediyoruz" denildi.
27 taraftar grubu yayımladıkları ortak bildiriyle Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'ne ve imzaladıkları bildiriye desteklerini açıkladılar.
Eğitim Sen barış için imza atan 1128 akademisyene destek verdi. Cumhurbaşkanını, hükümeti ve YÖK'ü eleştirdi.
Barış İçin Feministler: Akademisyenlerin yayınlamış olduğu ve evrensel değer taşıyan imza metninin içeriğine katılıyor ve onları destekliyoruz.
Kaos GL Derneği ve Lambdaistanbul LGBTİ Derneği, Barış İçin Akademisyenler'in çağrısını desteklediklerini açıkladı.
Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği, "Tehditlere ve baskılara karşı çıktığımızı, Barış İçin Akademisyenler Girişimi'nin 'barış ve müzakere' çağrısına destek verdiğimizi beyan ediyoruz" dedi.
Barış Bloku, "Bu suça ortak olmayacağız" dedikleri ve müzakerelerin yeniden başlamasını istedikleri için Erdoğan'ın "müsvedde" diye nitelendirdiği akademisyenlerle ilgili dayanışma açıklaması yaptı.