Ahmet ve Mehmet Altan’ın evindeki kitaplar ‘suç delili’ sayıldı

Gözaltındaki Ahmet ve Mehmet Altan kardeşlerinin evlerinde yapılan aramada el konulan “suç delilleri”nin başında kitaplar geliyor. “Suç delilleri” arasında Öcalan’ın iki kitabı ve Mehmet Barlas’ın “Hocaefendi Sendromu” kitabı da bulunuyor. 

İstanbul’da 10 Eylül günü yapılan ev baskınlarında gözaltında alınan gazeteci-yazar Ahmet Altan ve Prof. Dr. Mehmet Altan, 7 gündür gözaltında tutuluyor.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan Altan kardeşler hakkında “suç delili” olarak gösterilenler arasında çok sayıda kitap ve yazılı meteryal bulunuyor.

Avukat Veysel Ok, Altan kardeşlerin gözaltına alınmasına gerekçe gösterilen kitaplardan birinin, hükümete yakın yazarlardan Mehmet Barlas’ın 2000 yılında basılan “Hocaefendi Sendromu” adlı kitabı da yer alıyor.

Mehmet Altan’ın evinde polisler tarafından alınan kitap, suç delili olarak emniyete götürüldü.

Mehmet Altan’ın ‘suç delilleri’

Av. Ok’un açıklamasına göre, Mehmet Altan aleyhinde “suç delili” olarak tespit edilenler şunlar:

“- Abdullah Öcalan’ın yazdığı iki kitap;

– Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden Mehmet Altan adına gelen bir konferans davetiyesi;

– T24 haber sitesinde yayınlanan ve PKK’nın Kandil’deki yöneticilerinin açıklamalarına yer veren bir haberin internetten basılmış hali;

– Mehmet Altan’ın 1990’lı yıllarda Turgut Özal ile yaptığı bir televizyon söyleşisinin kaydını içeren VHS kaseti;

– Mehmet Altan’ın 2011’de TRT’de katıldığı ve kendi hayat hikâyesinin anlatıldığı “Zirvedekiler” adlı programın kaydını içeren VHS kaseti;

– Mehmet Altan’ın yurtdışı seyahat dönüşlerinde, seyahat harcamalarından artan küçük miktardaki dövizini koyduğu para kutusu içinde, 5, 10, 20 dolarlık banknotlar ve Euro banknotları arasından seçilerek alınmış beş adet 1 dolarlık banknot;

– Ahmet ve Mehmet Altan’ın yakın akrabaları olan Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum’un, Çetin Altan’ın vefatı dolayısıyla gönderdiği taziye mesajı (Polisler, el koyma işleminde Arapça yazılmış olan taziye mesajını “bilinmeyen dil” olarak kayıt altına aldılar);

– Mehmet Altan’ın 2011 yılında son sınıf öğrencilerine yarım dönem ders verdiği Fatih Üniversitesi’nin ders ücretini yatırmak üzere açtığı ve sadece üç kez ders ücreti yatırılmış ve başka herhangi bir işlemde kullanılmamış olan Bank Asya banka kartı (Bu karta, Mehmet Altan’a ait, farklı Türk bankalarından verilmiş çok sayıda kredi ve debit kartı arasından seçilerek el konuldu.)

– Mehmet Barlas’ın yazdığı 2000 yılı basımı Hocaefendi Sendromu adlı kitabı.”

Ahmet Altan’ın ‘suç delilleri’

Avukat Veysel Ok, Ahmet Altan’ın evinde yazarın kendisinin hazır bulunduğu arama sırasında el konulan suç delillerinin ise, eski bir dizüstü bilgisayar ve romanlarının bulunduğu eski tip disketler olduğunu belirtti.

Ne olmuştu?

Gözaltına alınan gazeteci-yazar Ahmet Altan ve Prof. Dr. Mehmet Altan, sosyal paylaşım sitesi üzerinden canlı yayın yapan Can Erzincan TV’de 14 Temmuz ‘da katıldıkları Özgür Düşünce programında söyledikleri sözler nedeniyle 10 Eylül’de gözaltına alınmıştı.

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre; Ahmet Altan ve Mehmet Altan programda “darbe çağrışımıyla subliminal [başka bir objeye gömülü] mesaj içeren söylemlerde bulunmakla” suçlanıyor.

Haberde, savcılığın emniyete gönderdiği yazıda “Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın söz konusu programda, darbe çağrışımı mesajı verdikleri, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve Cumhurbaşkanı’nı tehdit ettikleri, darbenin gerçekleşeceğini beyan ettikleri aktarılarak, “(şüphelilerin) darbe girişimini öncesinde terör örgütünce fikir-eylem birliği içerisinde olmadan bilmelerinin ve bunu bir gün önce kamuoyu algısını şekillendirecek biçimde beyan etmelerinin mümkün olmayacağı” ifade edildi.

Yazıda “Demokratik düzende darbe girişimini desteklemenin ve seçilmiş hükümeti tehdit etmenin basın veya ifade hürriyetiyle açıklanamayacağı vurgulanan yazıda, bu şekilde darbe girişiminde bulunan terör örgütü mensubu bir kısım asker şahıslarla iştirak halinde atılı suçu işledikleri iddia ve isnadıyla şüpheliler hakkında arama ve el koyma kararının da hakimlikçe verildiği” ifadeleri yer aldı.

Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın söz konusu programda “FETÖ [Fetullahçı Terör Örgütü] soruşturması” kapsamında tutuklanan gazeteci Nazlı Ilıcak’la birlikte 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildiklerine dair ifadeler kullandıkları iddia ediliyor.