Cizre’deki yaralılar için açlık grevini sürdüren HDP’li milletvekilleri Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilcisi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi ile görüştü.
Cizre’de bir binanın bodrum katında hastaneye kaldırılmayı bekleyen, aralarında yaralı ve cenazelerin de bulunduğu yurttaşların durumuna dikkat çekmek için açlık grevi eylemi yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Urfa Milletvekili Osman Baydemir, gerçekleştirdikleri görüşme ve son duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.
HDP’li vekiller, bugün Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Temsilciliği ile acil bir görüşme gerçekleştirerek, Cizre’de yaşanılanlara ilişkin BM nezdinde acil çağrıların yapılmasını talep etti.
Yazılı açıklamada, Cizre’deki binanın bodrumunda mahsur kalan yaralı yurttaşlara yönelik saldırının ardından, kendileriyle dün saat 14.00’dan itibaren irtibatın tümden kesildiği belirtildi.
Bir yaşam koridoru açılması ve yaralılar ile cenazelerin hastaneye nakledilmesi için hükümet ve devlet yetkilileri nezdinde kimi girişimlerde bulunulduğuna yer verilen açıklamada, bu kapsamda Cizre’ye hareket eden Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyelerinden oluşan 14 kişilik tam teçhizatlı sağlık ekibinin bölgeye ulaşması ile ilgili tüm girişimlere rağmen sağlık ekibinin Cizre’ye ulaşmadan İdil’de keyfi bir şekilde engellendiği kaydedildi.
Açıklamada, yine İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile Cizre’de hazır bulunan belediyeye ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı ambulans ile sağlık ekiplerinin olay mahalline intikal etmesi girişimlerinin de “güvenlik” gerekçesiyle reddedildiği bilgisine yer verildi ve açıklamaya şöyle devam edildi:
“Bilindiği üzere, bodrumdaki vahşetin başladığı ilk günden itibaren evlatları olan yaralı ve cenazeleri almaları için anaların olay mahalline gitmesi teklifinde bulunmuştuk. Bugün itibariyle tüm girişimlerimizin sonuçsuz kalması üzerine analar, ellerinde beyaz bayraklarla vahşet bodrumunda olan evlatlarını almak için hareket etmişlerdir. Vahşet bodrumuna yüz metre yaklaşan analar özel harekât polisleri tarafından engellenerek gözaltına alınmıştır. Anaların beyaz tülbendine otoriter yasalar ile karşılık verilmiştir.”
Heyetin bugün saat 14.30’da Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği ile acil bir görüşme gerçekleştirdiği bilgisine de yer verilen açıklamada, bu görüşmede Cizre’deye dair süreç, hükümet ve devletin yaralıları ölüme terk eden yaklaşımının aktarıldığı ve bu konuda BM nezdinde acil çağrıların yapılması talep edildiği kaydedildi.
Açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Bu temelde AKP hükümeti ile sonuç alıcı görüşmelerin yapılması, Cizre başta olmak üzere ablukaların uygulandığı yerlere heyetlerin gönderilmesi yönündeki isteklerimiz iletilmiştir. Kendileri de konuyu yakından takip ettiklerini, heyetimizin ilettiği bilgiler ışığında acil bir raporu ilgili yerlere göndereceklerini belirtmiştir.
“Ayrıca heyetimiz saat 15.30’da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi ve beraberindeki heyet ile görüşme yapmıştır. Bu görüşmede de Cizre’de sivil yurttaşlara yönelik vahşetin AB’yi doğrudan ilgilendirdiği, yaşam hakkı ve sağlık hakkı ihlali ile ilgili Türkiye’nin, taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri ve AİHM’in tedbir kararlarını hiçe saydığı vurgulanmıştır. Bu konuda Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere yetkili tüm kurulların daha etkin açıklamalar ve girişimlerde bulunması gerekliliği ifade edilmiştir.
“Türkiye’deki bütün insan hakkı ihlallerinde olduğu gibi Cizre’deki durumun da AB’nin sorumluluğu dâhilinde olduğu, 21. yüzyılda bir devletin yüz elli metrelik bir mesafede yaşam koridoru açmamasının hiçbir gerekçesi olamayacağı tarafımızca dile getirilmiştir. Görüştüğümüz heyet de konuyu yakından takip ettiklerini, ilgili üst kurumlarından talep edilen bilgileri sürekli bir şekilde rapor halinde aktardıklarını ve heyetimizin verdiği bilgileri hızla ilgili mercilere ileteceklerini kaydetmişlerdir.”
Açıklamada gün içerisinde gerçekleşen iki görüşmede de AB ve BM’ye Cizre’de bulunan yaralıların ve cenazelerin isim listesinin iletildiği ve olası yeni bir can kaybından AK Parti hükümetinin ve Türkiye devletinin birinci dereceden sorumlu olacağının aktarıldığı kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, bu konuda uluslararası kurumların sorumluluk altına girme için de gerekli girişimlerin ivedilikle yapılmasının talep edildiğine yer verildi.
“Hükümetin ve devletin sorumsuz, kayıtsız ve gayri insani tavrı bodrum katında bekleyen yaralıların infazı ile ilgili var olan kaygılarımızı giderek arttırmış bulunmaktadır” denilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
“Her geçen saatin yaşam hakkı açısından son derece hayati olduğunu hatırlatarak, hükümeti ve devleti bu kin güden yaklaşımdan vazgeçmeye, en temel insani hak olan yaşam ve sağlığa erişim hakkını herhangi bir gerekçeye sığınmadan sağlamaya davet ediyoruz. Demokratik kamuoyuna acil duyarlılık çağrısı yapıyor, insani ve vicdani sorumluluğu olan herkesi bir kez daha duyarlılığa ve demokratik tepki vermeye çağırıyoruz. Ölüm ve vahşet bodrumuna karşı yaşamın kutsallığını en üst perdeden savunmaya devam edeceğimizi tüm Türkiye halklarına bir kez daha iletiyoruz.”