ABD, Türkiye'nin İçişleri ve Adalet bakanlarına yaptırım uygulanacağını açıkladı. Kararın, rahip Brunson'ın serbest bırakılmaması gerekçesiyle alındığı belirtildi.
ABD, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e yaptırım uygulama kararı alındığı duyurdu.
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, kararın rahip Andrew Brunson tutuklanması nedeniyle alındığını söyledi. Sanders, “Yaptırım gerekçesi Brunson’un tutuklanmasındaki rolleri” ifadelerini kullandı.
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin de “Pastör Brunson’ın haksız şekilde tutuklanması ve devam eden dava kabul edilemez” dedi.
ABD Hazine Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, yaptırım kararının Magnitsky Yasası’na dayanılarak alındığı kaydedildi. Karara göre, iki bakanın ABD yasalarının geçerli olduğu yerlerde sahip olduğu malvarlığı donduruldu; yeni malvarlığı edinmesi engellendi, Amerikalıların kendisiyle mali konularda temas kurması yasaklandı.
İzmir’deki Diriliş Kilisesi’nin Pastörü Andrew Craig Brunson, 9 Aralık 2016’da tutuklanmıştı. “FETÖ ve PKK adına suç işlemek” ve “casusluk” iddiasıyla Brunson hakkında dava açılmıştı. Geçtiğimiz 25 Temmuz’da, tutuklu olarak yargılanan Brunson’ın ev hapsine alınmasına kararı verilmişti.
Ev hapsi kararının ardından ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence, Brunson serbest bırakılana kadar Türkiye’ye yaptırım uygulanabileceği açıklamışlardı.
ABD’nin Magnitsky Yasası nedir?
ABD’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül hakkında alınan kararın kaynağı olan Magnitsky Yasası ilke olarak Rusya ile yaşanan bir krizle ortaya çıkmıştı.
Hermitage Capital Management Fonu avukatlarından Sergey Magnitsky’nin, 2009’da Rusya’da gözaltındayken hayatını kaybetmesinin ardından ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’nın gözaltı süresince gerekli önlemleri almadığını savunarak, sorumlu bürokratların cezalandırılmasını istemişti.
Bu kapsamda 2012 yılında ABD’de kabul edilen Magnitsky Yasası, insan hakları ihlallerinde bulunduğu belirtilen Rus bürokratların ABD’ye girişinin engellenmesi de dahil bir dizi yaptırımların hayata geçirilmesini öngörüyor.