Independent gazetesi yazarı Kim Sengupta, "Türkiye Suriye'de kendi amaçlarının peşinde olacak" başlıklı makalesinde hem ABD'nin hem de Irak'ın Musul'un IŞİD'den kurtarılmasında Türkiye'nin rol oymasını istemediğini vurguluyor.
Sengupta yazısına, ABD'nin Donald Trump hakkındaki ifşaatlara odaklandığı bir dönemde, İstanbul'da Rusya lideri Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmenin muhtemelen daha çok uluslararası stratejik sonuçları olacağını söyleyerek başlıyor.
Yazar şöyle devam ediyor;
"Rus liderin Türkiye ziyaretinin resmi nedeni Dünya Enerji Kongresi ve aslında Ankara ve İstanbul'un görüşeceği önemli enerji konuları da var. Türklerin geçen Kasım'da bir Rus savaş uçağını vurmasından sonra askıya alınan Türk Akımı projesine şimdi geri dönüldü ve titizlikle görüşülüyor. Rusya'nın Ukrayna ile gaz nakliyatı anlaşması iki buçuk yıl sonra bitiyor. Rusya'nın Ukraynalı ayrılıkçılara verdiği destek nedeniyle iki ülke karşı karşıyayken, Moskova alternatif bir güzergâh bulmak istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan içinse enerji akışı, bir Avrupa Birliğine karşı mülteci akışına bir pazarlık kozu olarak eklenebilir."
Sengupta daha sonra Erdoğan ve Putin arasında IŞİD'in Suriye ve Irak'taki varlığı gibi ele alınacak daha acil konuların olduğunu vurguluyor. Ankara'nın Washington'la ilişkileri soğurken, Moskova'yla ilişkilerinin sıcaklaştığını söyleyen Sengupta, Halep'in bombalanması nedeniyle Washington-Moskova ilişkilerinin de bozulduğunu ifade ediyor.
'ABD de Irak da Türk katılımını istemiyor'
Yazar, Erdoğan'ın Rus uçağının vurulması nedeniyle özür dilemesiyle Moskova'yla buzların çözüldüğünü söylüyor ve bunu "Türkiye'nin öfkeli Putin'in uyguladığı ekonomik ambargolardan zarar gördüğünü itiraf etmesi" diye tanımlıyor.
Yazı şöyle devam ediyor;
"Türkiye işte böyle bir ortamda Suriye'ye zırhlılarını, hava gücünü ve askerlerini yolladı. Erdoğan'ın açıkladığı amaç IŞİD ve YPG güçlerini Türkiye'nin sınırlarından uzaklaştırmaktı. Amerikalılar Kürtleri IŞİD'e karşı en etkili müttefikler olarak görüyor ama Türk ordusu Washington'ın Kürtlerin hedef alınmaması uyarılarına kulak asmadı. Erdoğan, Kürtlerin almak istediği stratejik bir yer olan Cerablus'u Türk güçleri aldığında vakit geçirmeden Putin'i aradı. Amerikan ve Irak güçleri dokuz gün içinde Musul'u IŞİD'den alma operasyonunun ilk aşamasına başlamaya hazırlanıyor. Erdoğan Türk güçlerinin de 'Musul'u kurtarma operasyonunda bir rol oynayacağını' söyledi ve 'Kimse bunu yapmamızı önleyemez' dedi. Ama ne Irak ne de ABD Musul'a Türk katılımını istemiyor."
'Putin yardım edemeyebilir'
Sengupta bu noktada, Irak'taki koalisyon güçlerinin Amerikan Sözcüsü Albay John Dorian'ın "Irak topraklarındaki Türk askeri güçleri koalisyon güçlerinin bir parçası değil. Irak hükümetinin daveti ve izniyle orada değiller ve bu yüzden yasadışılar" şeklindeki açıklamasını hatırlatıyor.
Yazı şöyle sona eriyor;
"Putin'in bu konuda Erdoğan'a yardımcı olabilmesi pek mümkün değil. Türk lider Musul IŞİD'den kurtulunca, sadece Sünnilerin yaşamasına izin verilmesi gerektiğini söyledi. Bu talep, Irak'ın Şiilerin hâkimiyetindeki hükümeti tarafından reddedildi ve Rusya, bazıları İran tarafından yönetilen Şii grupların ortadan kaybolmasını istemeyecek. Beşar Esad ve Kremlin'in değerli müttefiki olan Tahran bu çalkantılı ve şiddet dolu bölgedeki güç mücadelesinde hala bir oyuncu."