Cizre’de 9 günlük sokağa çıkma yasağının ardından 16’sı polis kurşunuyla, 5’i polis ablukası nedeniyle hastaneye götürülemediği için 21 kişi can verdi. Polisler ambulansın geçişine izin vermediği için hastaneye götürülemeyen ve yaşamını yitiren 35 günlük Muhammed Tahir Yaramış da onlardan biriydi. Anne Sosin Yaramış, “Çocuğum Erdoğan’ın çıkardığı savaş yüzünden öldü. Burada teröre karşı mücadele verildiğini söylüyor. Cumhurbaşkanına soruyorum; Benim bebeğimin günahı neydi? Benim bebeğim de terörist miydi” dedi.
Henüz nüfus cüzdanını bile çıkaramadıkları bebekleri rahatsızlanınca, ambulansı arayan, ancak sokak başına kadar gelen ambulansın polislerce geri gönderilmesi nedeniyle 35 günlük bebeğini kaybeden Sosin Yaramış Evrensel’e konuştu. Bebeğinin ölümünün özel harekat polislerinin açtığı ateş, kesilen elektrikler ve ambulansa izin verilmemesi nedeniyle öldüğünü söyleyen Yaramış, “Bu savaşın sorumlusu Erdoğan. Ben bir gün boyunca bebeğimin ölüsüyle yaşadım, nasıl aklımı yitirmedim bilmiyorum” dedi.
POLİS AMBULANSI GERİ GÖNDERDİ
Anne Sosin Yaramış, Cizre’de sokağa çıkma yasağının ardından mahallelere giren zırhlı araçlar ve özel harekat polislerinin ağır silahlar ve bombalar kullanarak saldırdığı Cudi Mahallesi’nde 5 Eylül günü yaşadıklarını göz yaşları içinde anlattı. “Biz evdeyken sokağa çıkma yasağının olduğunu anlayamadık. Bir anda silah sesleri geldi ve evlerimize kurşun isabet etmeye başladı” diyen Yaramış, “Biz balkondan hızla odaya geçtik. Odaya da kurşunlar gelmeye başladı. O sırada elektrikler kesildi ve ben karanlıkta oğlumu kucağıma alarak hızla diğer odaya koşmaya başladım. O sırada bebeğimle birlikte yere düştüm. Saatler ilerledikçe bebeğim ağlamaya başladı, ateşi yükseldi. Eşim hemen 112’yi aradı. Ambulans geldi ama sokağa girmesine izin verilmedi, polisler geri gönderdi” dedi.
YASAĞI ÇİĞNERSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ
Eşinin defalarca sokağa çıkarak, polislere çocuğun çok hasta olduğunu, düştüğünü, hastaneye götürülmesi gerektiğini söylediğini anlatan Sosin Yaramış, “Sokaktaki polisler, zırhlı araçlardan ‘Yasağı çiğnersen ölürsün’ dedi. Hiçbir yere gitmemize izin vermediler. Çaresiz kaldık. Bebeğim kusmaya başladı. İyice panik olduk. O yaşadığımız acı ve telaşı hiçbir sözle anlatamam. O yürek acısını tarif edemem” dedi.
BİR GÜN BOYUCA BEBEĞİMİN ÖLÜSÜYLE YAŞADIM
O gün yaşananları anlatırken ağlamaya başlayan Yaramış, konuşmakta güçlü çekti. Ancak ısrarla yaşadıklarını konuşmak ve anlatmak istediğini söyledi. Sonra sözlerine şöyle devam etti; “Bebeğim kollarımda can verdi. Bir gün boyunca bebeğimin ölüsüyle yaşadım. O an kriz geçirdim. Aklımı nasıl yitirmedim bilemiyorum. Şu an yaşasam da ölü gibiyim. Bu acıyı kimse yaşamasın. Ama bunu yaşatanlar ancak kendileri de yaşarsa anlayabilir benim acımı.”
BURADA PKK’Lİ YOKTU, POLİS EVİMİZE ATEŞ AÇTI
Muhammed bebeğin PKK’liler tarafından öldürüldüğünü iddia eden yandaş basına sert tepki gösteren Anne Sosin Yaramış, “Bebeğimi PKK öldürdü diyorlarmış. Ben hiçbir şekilde evimizin önünde PKK’li görmedim. Bizim gördüğümüz tek şey evin ve sokağın başındaki keskin nişancılar ve zırhlı araçlardı. Her yere ateş açıp, bomba atıyorlardı” dedi.
BEBEĞİM AKP’NİN SAVAŞI YÜZÜNDEN ÖLDÜ
Yaramış sözlerini şöyle sürdürdü; “Çocuğum Erdoğan’ın çıkardığı savaş yüzünden öldü. Burada savaşı yaşayan birisi olarak şahidim. Benim çocuğum AKP’nin savaşı yüzünden ve onun polislerinin evimize ateş etmesi yüzünden öldü. Benim çocuğumun katili Erdoğan’dır” dedi. Yaramış, şöyle devam etti: “Erdoğan burada terör mücadelesi verildiğini söylüyor. Şimdi Cumhurbaşkanına soruyorum; benim bebeğimin günahı neydi? Benim bebeğim de terörist miydi?” / Evrensel