Nedim Oruç, Nuri Akman, Nazım Daştan,Feyyaz İmrak, Mazlum Dolan, Ziya Ataman, Meltem Oktay, Muhammed Doğru, Bilal Güldem, Mehmet Hakkı Yılmaz, Abdulkadir Turay, Nedim Türfent, Şermin Soydan. DİHA’nın 5 Ocak’tan itibaren tutuklu 13 muhabiri. Örgüte üyeliği iddiası tutuklamalara en çok gerekçe olarak gösterilen suçlama oldu. 13 muhabirden sadece ikisinin duruşma tarihi belli.
Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) 5 Ocak’tan itibaren 13 muhabiri tutuklandı.
Bianet’in haberine göre, Nedim Oruç 5 Ocak’ta, listedeki son muhabir Şermin Soydan ise 14 Mayıs’ta tutuklandı.
Suçlamalar şöyle: örgüt propagandası yapmak (4), örgüt üyeliği (9), örgüte yardım ve yataklık etmek (1), devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etme ve devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama (1).
Tutuklandıkları iller; Şırnak, Malatya, Antep (2), Antalya, Diyarbakır, Van (3), Mardin (2), Sakarya ve Batman.
13 muhabirden ikisi hakkında iddianame hazırlandı. Meltem Oktay 24 Haziran’da Nusaybin Sulh Ceza Mahkemesi’nde, Bilal Gündem de yine Nusayin Sulh Ceza Mahkemesi’nde 30 Haziran’da ilk duruşmalarına çıkacak.
Bianet’in Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan Medya Gözlem Raporu‘nda tutuklu gazeteci sayısı 28’di. Tutuklu gazeteci sayısı 37’ye yükseldi.
5 Ocak’ta Şırnak’ın Silopi ilçesinde gözaltına alındı, 6 Ocak’tan beri tutuklu.
Silopi’de gözaltına alındı. Zırhlı araçla kaçırıldı ve gözaltında olduğu reddedildi. Oluşan kamuoyu baskısı sonrası Silopi Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduğu kabul edildi.
Çıkartıldığı mahkeme tarafından “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı. Oruç’un kamera kayıtları ve haberleri tutuklamaya gerekçe gösterildi.
Şırnak T Tipi Cezaevi’ne götürüldü.
2 Şubat’ta ifade vermek için adliyeye gittiği Malatya’da tutuklandı.
Van’da gazetecilik yapıyordu.
Malatya’da 14 öğrencinin tutuklandığı soruşturma dosyasında ismi yer aldığı için ifade vermek üzere avukatı ile Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na gitti.
Mahkemeye sevk edildi, “örgüt üyeliği” suçlaması ile tutuklandı.
Suçlamaya gerekçe olarak ise gittiği Kobanê’de yaptığı haberler, çektiği fotoğraflar ve sosyal medya paylaşımları gösterildi.
Avukatı Hasan Doğan, Akman’ın Kobanê sürecinde Suruç Kaymakamı’ndan sözlü izin alarak gazetecilik faaliyetleri doğrultusunda Kobanê’ye gittiğini beyan etmesine rağmen “örgüt üyeliğinden” tutuklanmasının doğru bir karar olmadığını ifade etti. Doğan, Kobanê’ye pasaportsuz geçilmiş olsa dahi en fazla “pasaport kanununa muhalefet” teşkil edebileceğini vurguladı.
Malatya E Tipi Cezaevi’ne gönderildi.
Akman, Şırnak’ın Cizre ilçesindeki ilk kuşatma döneminde birkaç kez özel hareket polislerinin hedef alıp ateş açarak, tehdit etmesine rağmen uzun süre zor koşullar altında haber aktarmaya devam etti.
10 Şubat’ta Antep’te gözaltına alındı, 11 Şubat’ta beri tutuklu.
Antep’te evine giderken 10 Şubat akşamı gözaltına alındı. Emniyette susma hakkını kullandı.
Antep Adliyesi’nde ifadesi alındı. Tutuklanma talebiyle Gaziantep 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Facebook’ta paylaştığı haberleri gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı.
Antep H Tipi Cezaevi’ne gönderildi.
Daştan, tutuklanmadan önce IŞİD’in Türk Silahlı Kuvvetleri askerleri ile sınır hattındaki görüntülerini kayda almıştı.
11 Şubat’ta Antalya’da gözaltına alındı, 15 Şubat’tan beri tutuklu.
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi de olan Feyyaz İmrak 11 Şubat’ta 11’i çocuk 27 kişiyle birlikte gözaltına alındı.
İmrak emniyetteki sorgusunun ardından gözaltına alınan diğer kişilerle birlikte Antalya Adliyesi’ne getirildi.
15 Şubat’ta “örgüt üyeliği” iddiasıyla sevk edildiği mahkemece tutuklandı. İmrak’ın tutuklanma gerekçeleri arasında haber takibi için izlediği basın açıklamaları da yer aldı.
Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Tutuklu iken, hakkında daha önce sosyal medya hesabından “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan dava kapsamında da yargılanıyor.
Akdeniz Üniversitesi’nde protestoları görüntülediği sırada İmrak’ın burnunu kıran polis memuru bir yıllık hapis istemiyle tutuksuz yargılanıyor. İmrak 24 yaşında ve üç yıldır DİHA muhabiriydi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 19 Şubat’ta gözaltına alındı, 23 Şubat’tan beri tutuklu.
Sokağa çıkma yasakları sırasında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde haber takibi yapıyordu. 17 Şubat’ta Dolan ile iletişim kuran DİHA gazetecinin çok sayıda kişiyle birlikte sığındıkları bodrum katında mahsur kaldığını öğrendi.
DİHA’ya telefondan gönderdiği mesajlarda şöyle demişti:
“Durum kötü, bir bodrumdayız. Aileler ile birlikteyim çok yakında bir Cizre olayının benzeri olabilir. Çatışmalar çok şiddetli, olduğumuz yerler yoğun bir şekilde bombalanıyor havan ve tanklarla vuruluyor. ‘Havadan vuracağız hepinizi, öldüreceğiz’ anonsları yapılıyor. Kendinize iyi bakın, arkadaşlara selamlar.”
“Yaralılar var. Durumu ağır olanlar da var. Benim bulunduğum yerde 30 kişi. Diğer yerlerde de ortalama 200 kişi var. Bebekler, yaşlılar var. 4 aylık bebekler bile var. Şarj sorunu var.”
AİHM, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Mezapotamya Hukukçular Derneği’nden avukatların Dolan için yaptığı “geçici tedbir” başvurusunu reddetti.
19 Şubat’ta Diyarbakır’da, aralarında Haber Nöbeti’ne katılanların da olduğu gazeteciler Sur’da mahsur kalan DİHA muhabiri Mazlum Dolan ve beraberindeki siviller için Sur’a yürüdü.. Önleri polis tarafından kesilen gazeteciler oturma eylemi yaptı..
19 Şubat akşamı Sur’dan çıktıktan sonra beraberindeki beş kişi ile gözaltına alınarak Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü.
“Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklamaya sevkedildi. 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Tutuklama kararına dayanak olarak yapılan ihbarlar, gizli ve açık tanık beyanları ile bombardıman altındaki Sur’dan çıkmış olmalarına rağmen giysilerinde tespit edilen barut bulguları gösterildi.
Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde.
10 Nisan’da Van’da gözaltına alındı, 11 Nisan’da tutuklandı.
Stajyer muhabir. 10 Nisan’da Van’ın Erdemit ilçesine bağlı Kurubaş Mahallesi’nde haber takibi esnasında polisler tarafından gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifade işlemlerinden sonra Van Adliyesi’ne getirildi.
11 Nisan’da çıkarıldığı mahkemece “Örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandı.
11 Nisan’da Mardin’in Nusaybin ilçesinde gözaltına alındı, 14 Nisan’da tutuklandı.
Sokağa çıkma yasağı ilanından itibaren Mardin’in Nusaybin ilçesinde gazetecilik yaptı. 11 Nisan Pazartesi günü kaldığı eve yapılan polis baskını sonucu DİHA muhabiri Uğur Akgül ile birlikte gözaltına alındı. Mardin Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulandılar.
Nöbetçi mahkemeye sevk edilen gazetecilerden Meltem Oktay, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı.
“Örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla ifadesi alınan Akgül ise, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Oktay, hakkında verilen tutuklama kararının temel dayanağı ise YPS’lilerle “habercilerin yararlanamadığı şekilde haber alma imkanını sağlamış olması” oldu.
Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda altı sayfalık iddianame hazırlandı.
İddianamede “sokağa çıkma yasağı” olması nedeniyle dışarı çıkamadıkları için, ancak bulundukları evden operasyona katılan askeri konvoyların fotoğraf ve görüntülerini çekip, haberleştirmeleri nedeniyle yapılan inceleme neticesinde bulundukları adresin tespit edilmesinin ardından yapılan baskın ile gözaltına alındıkları söylendi. Oktay ve Akgül’ün operasyonel faaliyetleri deşifre ettikleri ileri sürüldü.
Yöneltilen suçlamaya ilişkin öne sürülen deliller, aralarında gizliği tanığında bulunduğu dokuz tanık beyanı ile sosyal medya paylaşımları.
İlk duruşma, Nusaybin Sulh Ceza Mahkemesinde 24 Haziran’da görülecek.
15 Nisan’da Sakarya’da gözaltına alındı, 19 Nisan’da tutuklandı.
Sakarya Üniversitesi öğrencisi olan Doğru, 15 Nisan’da okul arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındı.
11 kişiyle beraber gözaltına alınan Doğru, 19 Nisan’da adliyeye sevk edildi. Mahkeme yaptığı haberler gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt üyeliği” iddialarıyla Doğru ile birlikte altı kişi hakkında tutuklama kararı verdi.
Sakarya L Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi.
23 Nisan’da Batman’da gözaltına alındı, 24 Nisan’da tutuklandı.
Bilal Güldem, 23 Nisan’da Batman’da haber takibinden dönerken gözaltına alındı. Aynı gün Mardin’e götürüldü.
Terörle Mücadele Şubesi’ndeki (TEM) sorgusunun ardından Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi.
Güldem “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla sevk edildiği nöbetçi mahkemede 24 Nisan’da tutuklandı.
Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Güldem’in hendek ve barikatların kurulduğu mahallelere giderek, orada yaşayan halkla ve YPS-YPS JIN direnişçileri ile röportajlar gerçekleştirmesi “örgütsel faaliyet” olarak değerlendirildi.
Delillerden biri kaleme aldığı haber ve fotoğraflarının yer aldığı paylaşımları kendisine ait Facebook sayfasından ‘herkese açık’ şekilde yapması oldu.
Savcı, bu duruma ilişkin: “Şüphelinin örgütün ‘cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da teşvik edecek şekilde’ şeklinde paylaşımlar olduğu ve bu paylaşımların Facebook sayfası gizlilik ayarlarından ‘herkese açık’ bir şekilde yapmasından dolayı, yazı ve sözler ile verilen mesajın şiddete çağrı, tahrik ve teşvik edici ya da silahlı direnişe ve isyana davet şeklinde veya insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir söylem yaratarak, şiddetin doğmasına uygun bir ortamı kışkırtacak nefret söylemi olduğu, doğrudan şiddete çağrıda bulunduğu, ayrıca şüphelinin PKK/KCK terör örgütünün talimatı ile hareket etmesinden dolayı silahlı terör örgütü ile arasında organik bağ kurulduğu, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve bu süratle örgüt üyesi olduğu” değerlendirmesinde bulundu.
Güldem’in “örgüt mensuplarına mühimmat temin ettiği ve örgütün talimatları doğrultusunda gazetecilik yaptığı” iddia edildi.
Nusaybin Sulh Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamenin kabul edilmesiyle Güldem hakkında açılan davanın ilk duruşması, 30 Haziran tarihinde görülmeye başlanacak.
1 Mayıs’ta Antep’te gözaltına alındı, 4 Mayıs’ta tutuklandı.
Mehmet Hakkı Yılmaz’ın Antep’te 1 Mayıs günü gerçekleşen bombalı saldırının yerine ilk giden gazeteciydi.
DİHA, Yılmaz’ın haberi aktarmasının ardından bağlantılarının koptuğunu söyledi. Ardından Yılmaz’ın patlama yerine ulaşır ulaşmaz polislerce gözaltına alındığı ve İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’nde tutulduğunu duyurdu.
Mehmet Hakkı Yılmaz’ın evi de polisler tarafından basıldı. Yılmaz’ın ev arkadaşı C.Ö. polislerce darp edilerek gözaltına alındı.
Savcılıkta ifadeleri alınan Yılmaz ve C., tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi.
Yılmaz, “örgüt üyeliği” iddiasıyla 4 Mayıs’ta tutuklandı, ev arkadaşı, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
İl Emniyet Müdürlüğü’nde Yılmaz ile görüşen avukat Mehmet Alaattin Aslan, Yılmaz’ın gözaltında polislerce “Akıllı ol, yoksa Nazım gibi sen de tutuklanırsın. Bir kaç sefer gözaltına alınırsın, sonrası vurulursun” diye tehdit edildiğini söyledi:
“Görüntü almaya başlayan Yılmaz polislerin müdahalesiyle karşılaşıyor. Kendisine silah çekiliyor. Sivil polisler ‘Burada ne işin var?’ diyerek gözaltına almış. Mehmet bize olay yerinde görüntü çeken başka birisinin daha olduğunu ve ona dokunulmadığını aktardı. Akşam üzeri Yılmaz eve götürülerek ev arkadaşını da darp ederek gözaltına almışlar. Telefon ve bilgisayarına el konulmuş.
“Emniyete götürülürken tehdit ve hakaretlere maruz kalıyor. Sivil polisin kendisine aynı zamanda ‘Topuğuna sıkarız’ dediğini de aktardı. ‘Bir, iki, üç alınırsın fakat sonra vurulursun’ gibi tehditlerde bulunulmuş.”
Mardin’de 5 Mayıs’ta gözaltına alındı, 9 Mayıs’ta tutuklandı.
Abdulkadir Turay, Mardin’in Savur ilçesinde 5 Mayıs’ta yapılan ev baskınlarında dört kişi ile birlikte gözaltına alındı.
9 Mayıs’ta çıkarıldığı mahkemece “Örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla tutuklandı. Mardin E Tipi Kapalı Hapishanesi’ne gönderildi.
12 Mayıs’ta Van’da gözaltına alındı, 13 Mayıs’ta tutuklandı.
Nedim Türfent, 12 Mayıs’ta bulunduğu aracın Van girişinde durdurulması sonrası gözaltına alındı.
Türfent, Edremit Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde avukatlarıyla görüşmesi engellenerek Yüksekova’ya götürüldü.
Bu sırada sosyal medyadaki kimi hesaplardan Türfent’i tehdit eden paylaşımlar yapıldı. Nedim Türfent’in durumu öğrenmek için basın meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve avukatlar, gazeteciler ve milletvekilleri, Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı ile İlçe Jandarma Komutanlığı’nı telefonla arayarak bilgi aldı.
Nedim Türfent, Yüksekova Savcılığı’ndaki ifade işlemlerinin ardından, “Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemece 13 Mayıs’ta tutuklandı. Tutukluluk kararında yaptığı haberler ve gizlik tanık ifadeleri gerekçe gösterildi.
Hakkari Cezaevi’nde ailesi ile görüşen Türfent, maruz kaldığı darptan dolayı ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirterek, 16 Mayıs’ta götürüldüğü Colemêrg Devlet Hastanesi’nde tedavisinin sadece 2 dakika sürdüğünü ve darp raporunun verilmediğini söyledi. Türfent daha sonra Van M Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
12 Mayıs’ta Van’da gözaltına alındı, 14 Mayıs’ta tutuklandı.
Van muhabiri. 12 Mayıs’ta Van’da takibine giderken gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesinde tutuldu. Gözaltı süresi uzatıldı.
21 Şubat’ta yaptığı, “İşte Gever’e ‘gizli’ operasyon belgesi“ başlıklı haberi nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi. Hakkari Savcılığı ifadesini Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile aldı.
Yaptığı haberler gerekçe gösterilerek , “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etme ve Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlamasıyla 14 Mayıs’ta tutuklandı.
Van M Tipi Cezaevi’nde.