AKP’nin tek başına iktidarı kazandığı 1 Kasım seçimleri dış basında da geniş yankı buldu. Yapılan değerlendirmelerde, sonuçlar için ‘sürpriz’ ve ‘sansasyonel’ nitelemesi yapılırken, “Türkler ağır bir bedel ödeyebilir” ve “AK Parti’nin oyları MHP’den geldi” yorumları yapıldı.
Guardian gazetesindeki bir analizde, “Türkler, Erdoğan’ın vadettiği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir” dendi. Simon tisdall imzalı yorum özetle şöyle:
“Türkiye’nin kavgacı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP, beklenmedik bir şekilde parlamento çoğunluğunu kaybedince ağır bir darbe almıştı. Erdoğan pazar günü, siyasi yaşamının en büyük kumarını oynadı ve kazandı. Ama Türkler, Erdoğan’ın sadece kendisine ve AKP’ye tam yetki verilmesiyle ulaşılabileceğini söylediği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir. Erdoğan’ın hoş olmayan mesajı ayrılık ve korkuya dayalıydı: Komşulardan, Kürtlerden, yabancılardan, mültecilerden Amerikalılardan, AB’den ve insanların birbirlerinden korku duymalarına dayalıydı. HDP meclise girmeyi başarsa bile gecenin kaybedeniydi. Şimdi Kürtler, uzun bir belirsizlik dönemiyle karşıya.”
New York Times’ın “Erdoğan’ın partisi Türkiye’de yeniden parlamento çoğunluğunu kazandı” başlıklı haberinde, 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarının, partisi 2002’den bu yana dört seçim kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan için önemli bir zafer olduğu belirtildi. “Bu zaferin aynı zamanda sayın Erdoğan’ın, daha milliyetçi bir duruşa yönelen” ve güneydoğuda PKK’ye karşı “daha sert bir çizgi benimseyen seçim stratejisini de geçerli kıldığı” ifade edilen haberde, AK Parti’nin artırdığı oyların büyük bölümünün MHP’den geldiğinin tahmin edildiği bildirildi.
Wall Street Journal, AK Parti’nin büyük bir sürpriz yaparak yeniden ülkeyi tek başına yönetmek için iktidara döndüğünü yazdı. Gazete yazısında AK Parti’nin yüzde 50’ye yakın oy alarak şu dört temel noktada avantaj yakaladığını vurguluyor: “Cumhurbaşkanı yetkilerinin artırılmasının önünün açılması, muhalefet partilerinin önemli ölçüde zayıflatılması, ekonomiye darbe vuran koalisyon görüşmelerinden kurtulunması, Türkiye’den IŞİD’e karşı daha kararlı duruş bekleyen batılı müttefiklere karşı Erdoğan’ın daha fazla güç elde etmesi.”
Financial Times, “Türkiye’nin iktidar partisinin zaferi ve Erdoğan’ın başarısı” başlığını attı. Gazeteye konuşan ABD’nin eski Ankara büyükelçilerinden Ross Wilson, “Erdoğan için ve Erdoğan’ın görmek istediği Türkiye için çok şey risk altındaydı, özellikle de başkanlık sistemi” yorumunu yaptı.
Hollanda televizyonu NOS, Erdoğan’ın şiddetli biçimde kavga arayışının başarıya ulaştığı yorumunu yaptı. NOS, “muhalefete göre, Türkiye’nin diktatörlüğe bir adım daha yaklaştığını” duyurdu. Seçim öncesi yapılan anketlerin daha farklı bir tablo ortaya koyduğunu vurgulayan Hollanda televizyonu, “Erdoğan’ın kazançlı çıkması tam bir sürpriz” ifadesini kullandı.
NRC gazetesi de son dönemde yaşanan IŞİD ve PKK saldırılarının AK Parti’yi yeniden popüler hale getirdiği yorumuna yer verdi. NRC, artan şiddetin yanı sıra düşüşteki demokrasinin ekonomiyi etkilediğini, Türk parasının değer kaybettiğini, yatırımcıların tedirgin olduğunu ve işsizliğin arttığını anımsattı.
Volkskrant gazetesi de seçim sonucunu “sansasyonel” olarak değerlendirdi. Erdoğan’ın 7 haziran sonrası yeniden seçim ısrarının kendi lehine olduğunu belirtti. Gazete ‘yorumcuların yüzde 90’ının böyle bir sonuç beklemediğini’ vurguladı.