Cumartesi Anneleri 565. kez Galatasaray’daydı

Cumartesi Anneleri 565. Kez Galatasaray’da bir araya geldi. 20 yıl önce gözaltına alınarak katledilen Yüksekovalı Abdullah Canan'ın oğulları, "Babamız onuruyla barış için yaşadı, bu nedenle katledildi" dedi.

Kayıp yakınları, 565. kez Galatasaray'da bir araya geldi, Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul'u şikayet ettiği için kaçırılarak öldürülen Abdullah Canan için adalet istedi. Eyleme, Abdullah Canan'ın çocukları, torunları ve yeğenleri de katıldı.

NE OLMUŞTU?

43 yaşındaki Abdullah Canan Yüksekova'da köyünün askeri operasyonla yakılıp yıkılmasının ardından Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bu nedenle tehdit edilen Canan, 17 Ocak 1996 tarihinde gözaltına alınarak Yüksekova Dağ Komando Taburu'na götürüldü. Abdullah Canan'ın gözaltına alındığı kabul edilmedi, ancak Canan'ın cesedi 21 Şubat 1996 tarihinde Yüksekova-Esendere Karayolu'nda ayakları ve ağzı bağlı olarak bulundu.

Katillerin yargılanması için ailenin yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kalırken, Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava beraatla sonuçlandı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi de bu kararı onadı.  Ancak AİHM, "Aralarında askeri personelin de yer aldığı tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere, Abdullah Canan'ın gözaltında öldürüldüğü mahkememizce saptanmıştır" diyerek Türkiye'yi mahkum etti.

'BABAMIZ ONURUYLA YAŞADI'

Bugünkü eylemde konuşan Abdullah Canan'ın çocukları Tayyip ve Vahap Canan, babalarının tehditlere boyun eğmeyerek onurlu bir yaşamı tercih ettiği için öldürüldüğünü belirtti. "Babamız barış ve özgürlükler için mücadele etti. Biz de babamızın barış istemi gerçekleşinceye kadar mücadele edeceğiz" dedi.

İsmail Bahçeci'nin ağabeyi Umut Bahçeci, gözaltında kaybedilenlerin hepsinin onurlu bir yaşam istedikleri için katledildiklerini belirtti, "Biz de bu onura sahip çıkacağız" dedi.

İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Komisyon adına yapılan açıklamada, Abdullah Canan'ı işkence ile sorgulayanlar ile katledenlerin belli olduğu belirtildi, "Savcılık ifadelerinde, mahkeme tutanaklarında, AİHM kararında isimleri yazılıdır. Onlar yargılanmadan, işledikleri insanlık suçlarının hesabını vermeden bu dava bizim için kapanmayacak" diye vurgulandı.

Açıklamada, Cizre'de insanların cenazelerini ​engellendiği belirtildi, "Cizrelilerin cenazelerini ve yaralılarını sokaktan almak için kendi ülkelerinde başvuracak merci bulamayıp AİHM'den tedbir kararı istemek zorunda kalması bu ülkenin utancıdır. Tedbir kararına rağmen Kürtlerin ölülerinin, yaralılarının hala sokakta bırakılması hepimizin utancıdır" denildi.