Erzurum’da bir Kuran kursunda, 13 öğrenciye işkence yapmakla suçlanan 2 görevli hakkındaki iddianame kabul edildi. Görevlilerin 195’şer yıla kadar hapsi talep edildi.
Erzurum’daki Hacı Bahattin Evgi Diyanet Erkek Yatılı Kuran Kursu’nda 13 çocuğa işkence yaptıkları öne sürülen kurs müdürü ile hizmetli hakkında hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. İddianamede Kurs Müdürü N.K. ve hizmetli U.G. hakkında her çocuk için ayrı ayrı 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Erzurum’un Palandöken ilçesindeki Hacı Bahattin Evgi Diyanet Erkek Yatılı Kuran Kursu’nda kalan M.K., ailesine yurtta belletmen olarak görev yapan Hakan Aslankafa’nın kendisini tehdit edip, cinsel istismarda bulunduğunu söyledi.
Bunun üzerine aile, 2 Aralık 2021 tarihinde Aslankafa hakkında suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, Hakan Aslankafa’yı gözaltına aldı. Pedagog eşliğinde M.K.’nin ifadesine başvuruldu.
Emniyetteki ifadesinde suçlamaları reddeden Aslankafa, bir gün sonra sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olayın ardından genişletilen soruşturma kapsamında kursta kalan ve yaşları 10 ila 12 arasında değişen 13 çocuğun ise işkenceye maruz kaldığı ortaya çıktı.
Çocuklar ifadelerinde şiddete maruz kaldıklarını ve hizmetli U.G’nin kendilerini sopa ile dövdüğünü belirtti.
Çocuklardan U.B, 1,5 yıldır kursta öğrenci olduğunu, kendisine ve arkadaşlarına kötü davranıldığını ve dövüldüklerini söyledi. N.K. ve U.G’den şikayetçi olduğunu ifade eden U.B, yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
“Yurt müdürü N.K. ders veremeyince tekme tokat beni ve arkadaşlarımı dövdü. Sonra ‘Haydar’ isimli sopayla sırtıma vurdu. ‘Neden vuruyorsunuz’ dediğimde, ‘Kes sesini, sus ulan sana mı soracağım’ dedi. Bu dayak sonucu canım çok yandı. Bu olayı aileme anlattığında hoca bir daha yapmayacağına dair söz verdi ancak her seferinde bizi dövmeye devam etti. N.K. beni yaklaşık 20 kez dövdü. Uzun tırnakları ile kulağımı defalarca çekti. Kulak ve kolumda morarmalar oldu. Ayağındaki terlikle de vurdu. Bir gün bağdaş kurup oturduğum sırada ‘Düz otursana, konuşmasana’ dedi ve kulaklarımı çekip, kafamı iterken sıraya çarptım. Ağladığım için kafamı masaya vurdu. Nefessiz kaldım. Sırtım ve kulaklarım bu dayaktan sora çok feci şekilde morardı.”
Şiddet gören tüm çocuklar benzer ifadeler kullandı. Olaydan hemen sonra açığa alınan ve tutuksuz yargılanan şüpheli N. K, suçlamaları kabul etmeyerek “Kendisinin hassas bir şekilde işine vakıf olmaya çalıştığı, hafızlığın çok zor bir meslek olduğu, öğrenmesinin çocukluktan başladığı, eğitimin şekli olarak zorlu olduğu için çocukların sıkılmış olabileceklerini” iddia etti.
N.K, “Bazı öğrenci velileri çocuklarının okulda şiddet gördüğüne dair kendisini aradıkları iddiasıyla ilgili olarak hiçbir veli beni aramadı. Diğer çalışan U.G. ile ilgili şikayetlerin bildirildiğinde şikayet konusu olaylar ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapmadığım iddiasını kabul etmiyorum. Çocuklar ve veliler tarafından iftira atılıyor” dedi.
Şüpheli U.G. de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Kurstaki şiddet ve işkence olayı ile ilgili olarak savcının hazırladığı 11 sayfalık iddianameyi Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti.
Savcı her iki görevlinin “Çocuğa, Kendini Savunamayacak Kişiye veya Gebe Kadına İşkence Yapma” suçundan cezalandırılmasını istedi.
İddianamede şüphelilerin kasten islenmiş suç nedeni ile TCK 53 maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları talep edildi.
Buna göre, her iki görevli hakkında 13 çocuk için ayrı ayrı 8 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. (DHA)