Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Yunus Değirmenci, asgari ücret tespit komisyonunun yapısına karşı olduklarını, verilecek hiçbir ücreti kabul etmeyeceklerini söyledi.
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, asgari ücret tespit sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘3 BİN 800 – 4 BİN LİRA BU İŞİ ÇÖZMEZ’
Karabük’te eski Hak-İş Genel Sekreteri ve eski Öz Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Türker’in ölümünün 24’üncü yılı nedeniyle düzenlenen anma törenine katılan Değirmenci, asgari ücretin bir geçim ücreti olması gerektiğini ve konuşulan rakamların yetersiz olacağını söyledi. “Asgari ücret ile ilgili rakamdan daha ziyade vergi ve sigorta konusunda hükümetin ve devletin adım atmasını bekliyoruz” diyen Değirmenci, şöyle konuştu:
“7 milyonu ilgilendiren bir asgari ücret artışını konuşuyoruz. Bu Türkiye’nin en büyük toplu sözleşmesi. Dolayısıyla bu toplu sözleşme dediğimiz asgari ücret artışının hükümetin açıkladığı ya da sendikaların talep ettiği, orayı temsil eden Türk-İş’in talep ettiği 3 bin 800, 4 bin liralar bu işi çözmez. Rakamsal bir şeyler söylemek istemiyorum. Gelin, cebimizdeki parayı 1 ay sonra erimeyecek bir model geliştirin. 5 bin lira yaptığımızı kabul edelim. O zaman da işverenler ne yapacak? Olaya tek taraflı mı bakalım? Özellikle asgari ücret KOBİ’leri ilgilendiriyor. Orada çalışan milyonlarca işçiyi ilgilendiriyor. Ne yapacak bu KOBİ’ler? Ya küçülmeye gidecek ya da kayıt dışına kaçacak” dedi.
‘ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONUNUN YAPISINA KARŞIYIZ’
Yüksek enflasyona dikkat çeken Değirmenci, asgari ücret tespit komisyonunun yapısına da verilecek ücrete de karşı olduklarını söyledi. Değirmenci sözlerine şöyle devam etti:
“Bu enflasyon canavarına ‘dur’ demedikçe, dövizlerdeki artışı kontrol altına almadıkça, hayat pahalılığı ile ilgili sorunu çözmedikçe asgari ücreti kaç para yaparlarsa yapsınlar, benim umurumda değil. Bizim alın terimiz, emeğimiz bu kadar mı ucuz? 2 yıldır pandemi sürecini yaşıyoruz. Pandemide çarkları döndüren emekçiler değil mi? Şimdi kalkmışız asgari ücret 3 bin 850 lira mı olsun yoksa 4 bin lira mı olsun hatta 5 bin mi olsun; konuşuyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir sendikacı olarak benim umurumda değil çünkü bu asgari ücret olmaktan çıkmalı. Geçim ücreti olmalı. Bir asgari ücretle çalışan birinin hanımı var, 2 de çocuğu var. Nasıl asgari ücretli oluyor bu? Bir kişinin çalıştığı asgari ücretle 4 kişiyi geçindireceğiz. Ev kiraları almış başını gitmiş, markete girmekten korkar hale gelmişiz. Dolayısıyla hem asgari ücret tespit komisyonunun yapısına hem de verilecek ücret ne olursa olsun karşıyız.”
‘ÇALIŞANDAN BU KADAR VERGİ ALMAYIN’
Asgari ücrette rakamdan ziyade vergi ve sigorta konusunda hükümetin adım atmasını beklediklerini söyleyen Değirmenci, şöyle bitirdi:
“Ekonominin alt tabana yayılması yönünde, hayat pahalılığının çalışanlar ve üretenler adına düzeltilmesi yönünde bir adım atılmadıkça asgari ücretin ne kadar olacağını umursamıyorum. Hak-İş olarak ve buna bağlı sendikalar olarak görüşümüz ve beklentimiz vardır ama bu beklentimiz karşılamaya kalktığı zaman diğer taraf kayıt dışına kaçacak, insanlar işsiz kalacak. Hükümet, oraya bir çözüm bulsun hükümet. O kadar bağırıyoruz. Çalışandan bu kadar vergi almayın, SSK primlerini gözden geçirin. Vergi dilimini 15’ten değil 10’dan başlatın. Çalışanlar geçinemiyor. Yanlış bir şey mi diyoruz? Süreci takip ediyoruz. Asgari ücretle ilgili rakamdan daha ziyade vergi ve sigorta konusunda hükümetin ve devletin adım atmasını bekliyoruz. İşvereni zora sokmayacak ama işçinin cebine ciddi şekilde geçinebileceği bir rakamın hükümet tarafından devlet tarafından verilmesini bekliyoruz. Bu konuyla ilgili Türk-İş ile de görüşmelerimiz var. İnşallah hepimizin umduğu, işverenin de zor duruma düşmediği daha da önemlisi işsizliği artıracak bir sonucu olmaması dileğiyle takip ediyor ve görüşlerimiz he platformda dile getiriyoruz.” (DHA)