CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, sağlıkçıların 36 saat nöbet uygulamasına tepki gösterdi. Arık, “Tedbir almak için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor” diye sordu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, asistan doktor Rümeysa Berin Şen’in nöbetten çıkıp evine dönerken geçirdiği trafik kazasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Artık, Şen’in 36 saatlik nöbetten dönerken kaza yapmasına ilişkin, “Tedbir almak için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor” dedi.
Arık, 36 saat nöbet tutmanın hem hastalar hem de sağlıkçılar açısından tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “24 saat uykusuzluğun etkileri; kan alkol değerinin binde bire ulaştığı etkilerle aynıdır. Ülkemizde kan alkol değeri on binde 5’e ulaştığında araba kullanmak yasal değil. Kan alkol değeri on binde 5’e ulaştığında sürücünün ehliyetine el konuluyor, otobüs şoförüne kesintisiz 5 saatten fazla otobüs kullandırılmıyor ama 36 saat uyumayan bir hekim, kanayan damara dikiş atıyor, iki damarı birleştiriyor, reçete yazıyor, acil müdahalede bulunuyor. Kimi zaman da nöbette çıkan arkadaşlarımız, Asistan Doktor Rümeysa Berin Şen kardeşimizin yaşadığı gibi trafik kazası yaşıyor, yaralanıyor ya da ölüyor. Buradan bir kez daha yetkilileri uyarıyorum: Tedbir almak için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Arık, açıklamasında; 36 saat nöbet uygulaması ile ilgili olarak 22 Mart 2020’de asistan doktorlarla TBMM’de yaptığı bir basın açıklamasını da paylaştı. Açıklamada, Arık; şunları söylemişti:
“36 saat uykusuz kalan bu genç arkadaşlarımıza sen ameliyat yazacaksın, reçete yazacaksın, acil hastaya müdahale edeceksin deniliyor. Ben de bir hekimim çok sayıda doktor arkadaşımın ameliyathanede hastanın üzerine düştüğünü biliyorum ya da narkoz veren bir anestezi asistanının uyukladığını ve cerrahın ‘Uyan, hasta gidiyor’ dediğini biliyorum. Arkadaşlarımız bu şartlarda çalışıyor. Ve sizler çok sayıda haber yapıyorsunuz. Hastanın karnında bıçak unutuldu, hastanın karnında gazlı bez unutuldu diye. İşte unutulmasının nedeni bu. Siz 36 saat uyumayan birisini ameliyata sokarsanız, ona damara dikiş at derseniz o da hastanın karnında makas unutabilir. Hiç kimse bunu sorgulamıyor. Niçin 36 saat uyumayan bir doktoru ameliyata soktunuz demiyor ama gerçek maalesef bu.
Bu arkadaşlarımız robot değil, insan. Hobileri, sevdikleri, çocukları, eşleri var. Düşünün sabahın 6’sında işe gitmişsiniz ertesi gün akşam 18’de evinize gidiyorsunuz. Yemek bekleyen yavrusu var, ilgi bekleyen eşi var ve ilk düşündüğü şey bir an önce uyumak çünkü 12 saat sonra tekrar mesaisi başlayacak. Çok sayıda arkadaşımızın evine giderken trafik kazası geçirip hastanede yattığını biliyoruz. 36 saat nöbet insana aykırıdır. En azından 24 saat çalışmaya razılar. 24 saat sonra evimize gidip dinlenelim diyorlar. Tek talepleri bu.” (ANKA)