Siirt’te vaka sayıları bir haftada ikiye katlandı. Siirt Tabip Odası Başkanı Engin Kılınç’a göre artışın nedeni Delta varyantı, aşılamadaki düşüklük ve Covid-19’a karşı geliştirilen inkar mekanizması.
Sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat kısıtlamalarının sona erdiği 1 Temmuz’da başlayan kademeli normalleşme sürecinin üzerinden bir ay geçmeden vaka sayıları yeniden yükselişe geçti.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve çok hızlı bulaşan Delta varyantının etkisi ve tatil sezonunun açılması, Covid–19 vakalarını bir kez daha artırırken, Sağlık Bakanlığının açıkladığı yüz bin kişide haftalık vaka tablosuna göre 471 vaka oranıyla Siirt, en çok vaka artışı yaşanan il oldu. 3- 9 Temmuz tarihlerine ait veriye göre, 231. 67 olan kentteki vaka sayısı, 10- 16 Temmuz tarihlerine ait haritada 471. 57’ye yükseldi.
Siirt’te son bir haftada vaka sayılarının yükselmesine karşın aşılama oranı ise düşük seyrediyor. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan Covid–19 tablosuna göre kentte 18 yaş üstü nüfusun sadece yüzde 38,4’ü aşılandı.
Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada kentteki günlük vakaların yüzde 80-90’ının Delta varyantı olduğunu vurgularken, aşılama oranının artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Siirt Tabip Odası Başkanı Engin Kılınç’a göre de kentte vaka artışının en büyük nedeni aşılama oranlarındaki düşüklük ve kent halkının Covid–19 hastalığına karşı geliştirdiği inkâr mekanizması. Siirt Valisi Hacıbektaşoğlu’nun da açıkladığı gibi kentteki pozitif vakalarda Delta varyantının hâkim olduğunu ifade eden Kılınç, sosyal yaşamdaki hareketliliğin de vaka sayılarının yükselmesinde etkili olduğunu söyledi.
Siirt’te özellikle son dönemde Covid–19 salgının da uzamasıyla insanların ‘hastalığı inkâr’ davranışı geliştirdiğini kaydeden Kılınç, aile sağlığı merkezlerine başvuran hastalar üzerindeki gözlemlerini şu şekilde anlattı:
“Özellikle salgın sürecinin uzaması insanlarda bir normalleşmeye neden oldu. Covid–19 belirtisi ile ASM’lere başvuranlar genelde virüs taşıdıklarına ihtimal vermiyor. “Ben klimanın altında kaldım, grip geçiyorum” gibi söylemlerle üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerini düşünüp Covid–19 testi yaptırmaktan kaçınıyorlar. Bu da Covid–19 olan bir kişinin sosyal yaşantısına devam etmesine, toplumsal hareketliliğini kısıtlamamasına yol açıyor ki bu da vaka sayılarını artırıyor. Nitekim Siirt’te ev gezmeleri, düğün gibi aktiviteler çok yaygın. Yaz tatilinin de başlamasıyla İstanbul’dan kentte gelişler de hızlandı. Delta varyantının da etkisiyle hastalık kentte yaygınlaştı.”
Siirt Tabip Odası Başkanı Kılınç, “Kentteki ’hastalığı inkâr’ yaklaşımı, vaka sayılarının artmasına neden olurken diğer yandan da aşılama oranının düşük seyretmesine yol açtı” dedi.
Kılınç, “Siirt’te aşılama oranlarının düşük seyretmesi; yurttaşların büyük bölümünün Covid-19’u geçirdiğini düşünmesi, aşıya güvensizlik ve hastalığı inkâr etmeleri ile de doğru orantılı. Hatta hastalık gelse bile ben hafif geçiririm düşüncesi insanları aşıdan uzaklaştırıyor. Covid–19 salgınını daha çok belirtisiz geçirenler genelde kendilerinde üst solunum yolu enfeksiyonu var zannediyor. Böylece de toplumda rahatça geziyorlar. Bu da bulaşıcılığı artırıyor. Vakaların büyük çoğunluğunun da Delta varyantı olduğunu düşünürsek böylece vaka sayısı artıyor. Test de vermiyorlar. Şu an aşıya ulaşımda sorun yaşanmıyor; sorun insanların aşıya karşı mesafesi. BioNTech aşısının yan etkisi de insanları korkuttu. Bu yan etkiler kulaktan kulağa da artarak çoğalınca insanlar aşıdan uzaklaştı. Siirt’te aşılanan kişilere dikkat edildiğinde hastalığı geçirmiş olanların aşılamaya daha çok geldiklerini görüyoruz. Çünkü hastalığın tahribatını görmüş oluyorlar ve yeniden aynısını yaşamak istemiyorlar” ifadelerine yer verdi.
Kılınç, vaka sayılarının düşmesine paralel olarak aşılama oranlarının yükselmesi gerektiğini söyledi. Aşılama kampanyasında bölgesel farklılara dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Kılınç, yurttaşların aşı olmaya ikna edilmesi gerektiğini kaydetti. / DUVAR