Türkiye’de aşılamanın beklenen hızda ilerlemediğini belirten Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Gamze Varol, pandeminin kaderini aşısızların belirleyeceğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı korona virüsü tablosunda Türkiye genelinde aşılama sıralamasında ilk on il içerisinde Tekirdağ’da yer aldı. İşçi, tarım ve turizm kenti olan Tekirdağ, birinci doz aşılama uygulamasında yüzde 72,2 seviyesine ulaşarak, Türkiye ortalamasının üzerine çıktı. Bakanlığın yayımladığı verilere göre; Tekirdağ’da birinci ve ikinci doz aşılama, 1 milyon seviyesine yaklaştı.
‘TÜRKİYE’NİN BİRÇOK İLİNE GÖRE, İYİ DÜZEYDEYİZ’
Tekirdağ’ın aşılamada, yüzde 72.2 seviyesine ulaştığını belirten Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Gamze Varol, “Tekirdağ’daki aşılama oranı, Türkiye’nin birçok iline göre iyi düzeyde ancak, Trakya’da komşuları olan Edirne ve Kırklareli’ye oranla biraz düşük kalıyor. Tekirdağ işçi kenti, yaz mevsiminde turizm de nüfus hareketliliğini etkileyen önemli bir faktör oluyor. Buna karşın aşılama düzeyinin yüzde 70’lerin üzerinde olması sevindirici” dedi.
‘EYLÜL VE EKİM AYLARINDA DÖRDÜNCÜ PİK YAŞANABİLİR’
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ülke genelinde COVID-19 sayılarının ve ölümlerinin arttığını belirten Varol, “Ülke genelinde yaşanan artışın Tekirdağ ilinde de olmasından kaygı duyuyoruz. Tekirdağ özeli için elimizde şu anda herhangi bir veri yok. 1 Temmuz itibariyle, Türkiye genelindeki günlük vaka sayısının 5 binin altına düşmesi ardından 20 gün kadar kısa süre içinde vaka sayılarının 8 binin üzerine çıkması endişe verici. Eğer süreç iyi yönetilemez ve vaka sayıları bu hızla devam ederse eylül ve ekim aylarında dördüncü pik ile karşı karşıya kalabiliriz. Aşılama hızını, virüsün dolaşım hızının üzerine çıkarmalıyız. Bunu sağlayamadığımız sürece, ülke genelinde sıkıntılı günler bizi bekliyor olacak. Amacımız, felaket tellallığı yapmak değil. Bir bilim insanı ve meslek odası başkanı olarak, akıl ve bilimin ışığında herkese doğru bilgiyi aktarmakla yükümlüyüz. Hepimizin güvende olması için aşıya dört elle sarılmalıyız. Herkes aşı olmadıkça, hiçbirimiz güvende değiliz. Ayrıca, aşıda patentin kaldırılarak, toplumsal mülkiyete çevrilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘AŞISIZ OLANLAR ÇOK YÜKSEK RİSK ALTINDA’
Delta varyantının, Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Tekirdağ’da olduğunu ifade eden Gamze Varol, şunları söyledi: “Temas arttıkça, virüsün mutasyon geçirme olasılığı artıyor. Aşılanmaya karşı oluşan tereddütle birlikte Delta varyantının daha fazla yayılacağı endişesi bizlerde hakim. Aşısız olanlar çok yüksek risk altında… Pandeminin kaderini aşısızlar belirleyecek gibi görünüyor maalesef. İlimiz için de tedirginlik duyuyoruz. Aşılananlar, aşısızlara göre daha şanslı, hastalıktan yüzde 100 korumasa bile pek çok bilimsel çalışmada da ortaya konduğu gibi aşılanmak hastalığın ağır seyretmesi, hastanede yatma, yoğun bakım ihtiyacı duyma ve hatta ölüm riskini azaltıyor. Tekirdağ’da ve ülke genelinde insanlarımızı, ‘kaygı duyma aşı ol’, ‘tedirgin olma, aşı ol’, ‘tereddüt etme aşı ol’ ifadelerini de kullanarak sürekli bilgilendiriyoruz”
‘AŞILAMA HIZLI İLERLEMİYOR’
Aşılamanın beklenen kadar hızlı ilerlemediğini ifade eden Varol, şöyle devam etti: “Aşılama, ülke genelinde çok yüksek seviyede değil. Başlangıçta günde 1,5 milyon kişinin aşılanması karşısında sevindik. Ama bugünlerde aşılanan sayısı azalmaya başladı. Bunda pek çok faktör var. Sosyal medya üzerinden yapılan yanlış bilgilendirmeler, insanların aşıya karşı tereddüdünü artırıyor. İnsanlar bilimi değil; sosyal medyada birinin başına gelen kötü olayı ciddiye alıyor. Öğrenme kanallarımız yanlış. Bu aşılama hızını olumsuz etkiliyor. Aşılamayla ilgili yanlış bilgileri ortadan kaldıracak ve aşılamanın faydalarını anlatacak etkinliklerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bakanlık, hekimler ve meslek odalarıyla birlikte hareket etmeli.”
‘AŞI YAPTIRANLAR REHAVETE KAPILMAMALI’
Aşı yaptıranlara da uyarılarda bulunan Gamze Varol, şöyle konuştu: “Aşı yaptıranlar çok fazla rehavete kapılmamalılar. Çünkü aşı olunmasına rağmen yine hasta olunabilir. Aşı olunsa da bunun koruyuculuğu yüzde 100 değildir. Hastalık ağır geçirilmese de bulaştırma ya da mutasyon geçirmesine sebep olunabilir. Bu yüzden maske, mesafe ve hijyen kurallarına aşılı ya da hastalığı geçirmiş olsak da dikkat etmeliyiz.”
‘AŞI ZORUNLULUĞU GETİRİLEBİLİR’
Sağlık Bakanlığı’nın, aşılama yüzdelerini artırmak istiyorsa, mevzuat değişikliğine gitmesi gerektiğine kayıt düşen Varol, sözlerini şöyle tamamladı: “Aşı olmak toplumsal bir sorumluluk ama ülkemizde bu durum bir yere kadar geldi tıkandı. Burada bakanlığın iradesi önemli, pek çok tereddüt yaşayan kişi, seyahat kısıtlığı başta olmak üzere kamusal işlemlerinde vb. sorun yaşayacağını düşünerek aşı oldu. Bakanlık ayrıca uzun süredir üzerinde konuşulan ama bir türlü gerçekleştirmediği uygulamayı hayata sokabilir. Bir yasa ile aşı zorunluluğu getirilebilir. Ülkemizde aşı zorunlu değil. Elbette ki, aşıya karşı bir kontraendikasyon varsa bu durum tıbbi açıdan değerlendirilebilir. Ama bakanlık, seferberlik hali diyerek, ülkenin menfaati için aşı yapılması zorunlu demiş olsa, aşılama hızları toplumsal bağışıklığı sağlayacak düzeye yükselir.”