TİHV Akademi, 2015-2019 yılları arasını kapsayan toplantı ve gösteri özgürlüğü ihlallerini inceledi. Söz konusu dönemde toplantı ve gösteri özgürlüğüne yönelik 4 bin 771 ihlal yaşandı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Akademi’nin “Sokağı Kapatmak: Toplanma ve Gösteri Özgürlüğüne Yönelik İhlaller konulu araştırması yayımlandı. TİHV Akademi’nin hazırladığı bilgi notu, 2015-2019 yılları arasında toplantı ve gösteri özgürlüğü ihlallerini inceliyor.
Bilgi notuna göre, söz konusu dönemde toplantı ve gösteri özgürlüğüne yönelik 4 bin 771 ihlal yaşandı. Toplantı ve gösterilere yönelik müdahaleler sonucu, 20 bin 71 kişi gözaltına alındı, 662 kişi tutuklandı. Aynı dönemde, toplantı ve gösteri özgürlüğünün kullanımından kaynaklanan nedenlerle 4 bin 907 kişi hakkında dava açıldı. 999 kişiye toplam 13 bin 370 ay hapis cezası verildi. 63 kişiye de toplam 268 bin 235 TL para cezası kesildi.
4 bin 450 kişi kolluk güçlerinin fiziksel şiddetine maruz kalırken, 90 kişi ise kolluk güçlerinden açılan ateş sonucu yaralandı. Toplantı ve gösterilere yönelik saldırılarda 19’u kolluk güçlerinin zor kullanımı, 141’i ise bombalı saldırılar sonucu, toplam 160 kişi vefat etti.
Yaşanan ihlallerin 3 bin 983’ü protesto eylemlerine yönelik olurken, 358’i siyasi etkinliklere, 124’ü kültür, sanat ve spor etkinliklerine, 77’si ise cenaze ve taziyelere yönelik olarak gerçekleşti. Genel etkinlik yasakları nedeniyle de 229 hak ihlali yaşandı. Söz konusu ihlallerin yüzde 98’i sokakta ve açık alanlarda yapılan toplantı ve gösterilere yönelik olarak yaşandı.
Toplantı ve gösteri özgürlüğüne yönelik hak ihlalleri en fazla KHK ihraçlarına karşı protestolar ve Kürt sorunuyla ilgili toplantı ve gösterilerde yoğunlaştı. Toplantı ve gösterilerde en çok hak ihlaline maruz kalan gruplar ise sırasıyla, avukatlar, siyasetçiler, dernek/sendika/oda yöneticileri, sanatçı ve akademisyenler ile basın emekçileri oldu.
Bilgi notuna göre, 2015-2019 yılları arasında barışçıl toplantı ve gösterilere yönelik 31 ayrı sivil şiddet saldırısı gerçekleşti. Bunlardan 5 Haziran 2015 tarihinde HDP seçim mitingine yapılan bombalı saldırıda 5 kişi, 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç’ta SGDF üyelerine yönelik saldırıda 33 kişi, Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde emek ve meslek örgütlerinin düzenlediği Emek, Barış, Demokrasi mitingine yönelik saldırıda ise 103 kişi vefat etti.
15 KİŞİ ATEŞLİ SİLAHLA VURULDU
Aynı dönemde kolluk güçlerinin saldırısı sonucu 2015 yılında 10 kişi, 2016 yılında 8 kişi, 2017 yılında ise 1 kişi öldü. Kolluk güçlerinin saldırısı nedeniyle 15’i ateşli silahla vurularak, 2’si ise yoğun gaz kullanımına maruz kalarak vefat etti. Bir kişi gaz bombası kapsülüyle vurularak, aynı dönemde 11 yaşındaki bir çocuk da polisten kaçarken saklandığı binadan düşerek şüpheli bir şekilde öldü.
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri nedeniyle dava açılan 4 bin 907 kişiye atfedilen suçlar arasında en sık tekrarlananlar sırasıyla şunlar oldu: Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet, örgüt propagandası yapmak, Cumhurbaşkanı’na hakaret, kolluk güçlerine direnmek, kamu malına zarar vermek ve örgüt üyeliği.
Toplanma ve gösteri yapma özgürlüğünün hem ifade özgürlüğüyle hem de örgütlenme özgürlüğüyle doğrudan ilişkili olduğu vurgulanan bilgi notunda, kolektif eylemlerin demokrasinin yaygınlaştırılmasının ve derinleştirilmesinin yollarından biri olduğu ifade edildi. Bu özgürlüğün kısıtlanması ya da askıya alınmasının ise “demokratik yurttaşlık alanını daraltmanın ve demokrasiyi tedricen imha etmenin yollarından biri” olduğu belirtilerek, “Türkiye’de bilfiil yaşamakta olduğumuz demokrasiyi imha süreci kendisini aynı zamanda toplanma ve gösteri özgürlüğüne yönelik yoğun ve sistematik ihlallerde de gösteriyor” tespitine yer verildi. (DUVAR)