İstanbul’da korona vakalarındaki artışa dikkat çeken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Tüm iller İstanbul’un temaslısıdır. Gelişme 83 milyonu ilgilendirmektedir. İstanbul’da durumu kontrol altına almazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardınan basın toplantısı düzenledi.
Korona virüsü (Covid-19) salgınından sonra oluşturulan kurulun ilk kez Ankara dışında toplantı yaptığını söyleyen Koca, “Kurulun Ankara dışında toplanması sıradan bir olay değildir. 3 gün önce İstanbul’daki vaka sayılarının Türkiye’deki vaka sayılarının yüzde 40’ına ulaştığını açıkladım. Covid-19 testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4’ü İstanbul’dadır. Bütün sağlık çalışanları ve kurumlar olarak teyakkuzdayız” diye konuştu.
İstanbul’daki vaka artışının tüm Türkiye’yi ilgilendirdiğini belirten Koca’nın açıklamasından satır başları şöyle:
SON 7 GÜNDE ARTIŞ YÜZDE 85: Son 7 günde ortalama vaka artışı geçen ayın ortalamasından yüzde 85’den fazladır. Oran 16,5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur. Artış İstanbul’a günlük geliş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir.
TÜM İLLER İSTANBUL’LA TEMASLI: İstanbul’un yakın temaslısı diyebileceğimiz Balıkesir, Tekirdağ yüzde 96, Bilecik ve Düzce’de yüzde 99, Edirne’de yüzde 91, Bursa’da yüzde 84, Sakarya’da yüzde 76, Kırklareli’de yüzde71, Kocaeli’de yüzde 63’tür. Sadece sayılan iller değil tüm iller İstanbul’un temaslısıdır. Gelişme 83 milyonu ilgilendirmektedir. İstanbul’da durumu kontrol altına almazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır.
NİSANDAKİ TEHLİKEYLE BENZER BİR DURUM: Nisan ayında yaşadığımız tehlike de büyüktü. Hareket eden nüfusu 20 milyon civarında olan İstanbul’un salgının merkezi olmasını güçbirliği yaparak, kuralları uygulayarak önlendik. Şimdi benzer bir durumla karşı karşıyayız.
MESAFEYE UYMAYI ZORLAŞTIRAN BİR ŞEHİR: Bu duruma neler yol açtı? İstanbul dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14’üncü sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, içiçe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük.
BEDELLERİ BİRLİKTE ÖDEMEK ZORUNDA KALABİLİRİZ: Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu. Kurallara uyumun azalmasıyla birlikte İstanbul’da salgın hızla tırmandı. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz ama riski savar savmaz hayatı akışına bırakıyoruz. Salgınla savaştan disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Kişlerin göstereceği küçük ihtimallerin bedeli büyüktür. Bedelleri birlikte ödemek zorunda kalabiliriz.
EN ÇOK ZORLANDIĞIMIZ ENGEL KALABALIK: Kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandığımız engel kalabalıktır. Sosyal mesafe kuralının uygulanabilir hale gelmesi pek çok durumda şartların iyileştirilmesine bağlıdır. 6 gün boyunca bakan yardımcılarım ve ekibimle bu konuda çalıştık. Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını ve planmaya gidilmesini istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında organize sanayi bölgeleri dahil, özel sektörün iş saatlerinin sosyal teması azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi ele alınan konular arasındadır.
HAREKETLİLİK DEVAM EDERSE SALGIN TIRMANACAK: Kurumlardan uzaktan erişimle çalışma kolaylığı sağlamaları ayrıca istenmiştir. Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk dolayısıyla risk süresi uzundur. Hareketlilik şu an olduğu gibi devam ederse bu durumda artış 1 iken 2, 2 iken 4 şeklinde olmayacak. 1 iken 3, 3 iken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs bir kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor. Çözüm artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmak yani hayatı yavaşlatmaktır.
HAREKETİ VE TEMASI ÜÇTE BİRE İNDİRİN: Temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacağız. Koronavirüsün yöntemini virüse karşı kullanacağız. Hareketi ve teması üçte bire indireceğiz. Günde üç kişiyle görüşüyorsak bir kişi ile görüşeceğiz. İsteğim hareketi ve teması üçte birine indirmenizdir. Dışarıya üç kere çıkmak yerine bir kere çıkın derken hayatınıza sınırlama getirmeyi talep ettiğimin farkındayım. Talebimin amacı toplum yararına fedakarlıktır.
ZORUNLU OLMADIKÇA DIŞARI ÇIKMAYIN: Desteğinize hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Mecburiyetniz yoksa dışarı çıkmayın. Zorunlu olmayan seyahatleri yapmayın. Pozitif çıkanlar temaslıları filyasyon ekibimize eksiksiz bildirsin. Yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar kendisini korumaya alsın. Zorunlu olmadıkça akrabalarla ve ailelerle bir araya gelmeyin. Kutlama törenlerini erteleyin.
HER KAPASİTENİN BİR SINIRI VAR: Salgınla mücadelenin tüm birimleriyle buluştuk, riske karşı organize olduk. Her kapasitenin sonuçta bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı mantıklı şekilde yönetmek anlamına geliyor.
İSTANBUL YOĞUN BAKIM DOLULUK ORANI YÜZDE 66: (İstanbul’daki hastaneleri ziyaretinin ardından izlenimlerinin sorulması üzerine) Türkiye’nin ortalama vaka sayısının yüzde 40’ının İstanbul’da olduğunu söylemiştim ve her geçen gün ağır hasta sayımızın da arttığını her gün verilen bilgilerden biliyoruz. İstanbul’da sağlık altyapımız çok güçlü. Ciddi bir yatak kapasitemiz söz konusu. Özellikle son dönem 7 bine yakın yatak ilavesi söz konusu oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hem şu anda içinde bulunduğumuz Çam Sakura Hastanesi hem de iki tane acil durum hastanesi devreye girdi. Şu dönemde bir sorun olmadığını söyleyebilirim. İstanbul’da toplam yatak sayımız 48 bine yakın, yoğun bakım yatak sayımız ise 9 bine yakın. Şu anda İstanbul’da servis yatak doluluk oranımız yüzde 55, yoğun bakım doluluk oranımız ise yüzde 66. Solunum cihazlarımış için de doluluk oranı yüzde 33.
DOLULUK SORUNU YOK AMA OLMAYACAĞI ANLAMINA GELMEZ: Yani şunu demek istiyorum: Yoğun bakımlarla ilgili yüzde 66’dan kastım, sadece Covid’li hastaların doluluk oranından bahsetmiyorum, diğer hastalar da buradaki sayıya dahil. Hem üniversite, hem vakıf üniversiteleri hastanelerimizle hem de özel sektörle görüşmeler yaptık. Özel sektör hastaneleri bundan sonraki süreçte pandemi hastanesi şeklinde değil, daha çok Covid’li hastaya ayrı bir birimde bakmak şekilde yaklaşım içinde oldu. Şu an bir sorunun olmadığını, ama bu hiç olmayacağı anlamına gelmez, farklı tablolar karşımıza çıkabilir. Bu hassasiyeti özellikle anlatmaya, vatandaşımızın kurallara uyumunu fazlasıyla istiyoruz.
MÜZİKLİ ORTAM YASAĞINI ÖNE ÇEKİLMESİNİ ÖNERDİK: (İstanbul özelinde kısıtlama olacak mı?) Gece 12.00’den sonra bildiğiniz gibi müzikli ortamların yasaklandığını biliyoruz. Bunun daha erken saatlere çekilmesiyle ilgili Bilim Kurulu’nun önerisi oldu. Önümüzdeki günler İçişleri Bakanlığımız bu öneri doğrultusunda bir duyuru yapmış olur.
2 BİN 305 YENİ HASTA TESPİT EDİLDİ: Bugünkü tablo, test sayımız 128 bin 312. Hasta sayımız 2 bin 305 daha yükseldi. Hayatını kaybeden vatandaşımızın sayısı 77 kişi oldu. İyileşen hasta sayımız 1662. Ağır hasta sayımız ise biraz daha artmış oldu 1836.
İMAMOĞLU TOPLATIYA NEDEN ÇAĞRILMADI: (Pandemi toplantısına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davet edilmemesiyle ilgili soru üzerine) Öncelikle bu toplantı, bir pandemi toplantısı değildi. Bu toplantı bir il hıfzıssıhha kurulu toplantısı da değildi. Bu toplantı, sağlık teşkilatımızla, ilçe sağlık müdürlerimiz, başhekimlerimizin katıldığı İstanbul’un durumunu, hastane kapasiteleri ve filyasyon durumunu değerlendirme toplantısıydı. Ayrıca 5 gün, şu an 7 gün oldu, muhtemelen hafta sonuna kadar devam edecek, 1 hafta boyunca İstanbul’da olmam nedeniyle de devamında yerel yöneticiler dahil olmak üzere, sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere, üniversite ve özel sektörler dahil olmak üzere birtakım toplantıları yapmak üzere de plan yapılmıştır. İlçe belediye başkanı ile görüşüp büyükşehir belediye başkanı ile görüşmeme durumu olabilir mi? Pazartesi günü de ilçe belediyeleri ile görüşme yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanımızın bildiğiniz gibi rahatsızlığı oldu, buradan tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yer yer kendim arıyorum, arkadaşlarımız yakın takipteler. Genel durumun, sağlığının iyi olduğunu, ateş bulgusunun olmadığını, kendilerini çok iyi hissettiklerini ifade etmiş oldular. Ben pandemi döneminin siyasi zeminine çekilmesini siyasilere bir şey kazandıracağına inanmıyorum. Siyaset zeminine çekilmemesi için de mücadele edeceğimizden emin olun.
16 YERLİ AŞI ÇALIŞMASI DEVAM EDİYOR: Yerel aşıyla ilgili 16 yerli aşımızın çalışması devam ediyor. Bu aşılardan faz çalışmasına, insan çalışmasına erken, çok yakın olan 3 tane aşı olduğunu söylemiştim. Bugün özellikle bizim idea dediğimiz deneysel araştırma laboratuvarımızı da, önemli bir laboratuvar, bugün ziyaret etmiş oldum. Bu aşıların toksitoloji ile ilgili çalışmaları, artı sterilite ve standardizasyon çalışmalarının yapıldığı bir yer. Hafta sonu sterilite ve standardizasyon çalışmalarının bir aşı için biteceği ifade edildi. Hafta sonu itibarıyle istenilen şekilde tamamlanırsa gelecek hafta muhtemelen ilk insan uygulamaları başlayabilir. Ama ondan önce 5 gün karantinaya alım süreci var. Bununla ilgili muhtemelen gelecek hafta ilk insan uygulaması başlamış olacak.
ARALIKTA 5 MİLYON DOZU UYGULAMA ŞANSIMIZ OLACAK: Yurt dışından faz 3 çalışması Türkiye’de yapılan 2 aşı var. Biri Feizer’in biri Çin Snovak aşısı. Genel olarak şunu söyleyebilirim: Şu ana kadar herhangi bir kompikasyonun, ciddi yan etkinin olmadığını, muhtemelen kasım sonunda bu anlamdaki bağışıklık durumu konusunda bilgilenmemiz olmuş olur. Bizim bu aşılarla ilgili aralık ayında snovak dediğimiz virülansı azaltılmış olan aşıyla ilgili 5 milyon gibi, eğer başarılı olursa, aralık ayında 5 milyon aşıyı, dozu uygulama şansımız olacak. Ocak, şubat, mart itibarıyla devam ediliyor olacak. Bizim aşımız da muhtemelen nisan ayında devreye girer diye tahmin ediyoruz, her şey normal devam ederse.
KISITLAMA DÜŞÜNMÜYORUZ: (İstanbul’da seyahat kısıtlaması ya da karantina uygulanacak mı?) Şu an bir kısıtlama düşünmüyoruz. Bu söylerken, özellikle alınması gereken, uyulması gereken tedbirlere vatandaşımızla birlikte, 83 milyon bir olarak ve İstanbul’da da 16 milyon vatandaşımız kararlılık içinde olursa biz bunun üstesinden geliriz. Bir buçuk ay önce Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Ankara’da yükselmişti. Biz tedbirlere uyarak sonuçları aldık. Ankara 5 hafta önce İstanbul’un iki katıydı. Ankara bu tedbirlerle geriledi. Sokağa çıkma yasağı yapılmadan bu sonuçlar alındı.
OLMAYAN BİR AŞIYI PAZARLAMASINLAR: Grip aşısı konusu son dönem çok işlenen konu oldu. Grip aşısı bir sonraki yılın aşısı bir yıl önceden sipariş edilir. Dünyada aşı arzı yüzde 20 oranında arttı. Yani herkesin aşı yaptırma imkanı zaten mümkün olamaz. Biz de 1 milyon 350 bin geçen yıldan biraz daha fazla olmak üzere sipariş verdik. Geçen yıllarda serbest eczanelerden ücretli grip aşısı temin etme imkanı olmasına rağmen tüketilen aşımız 1 milyonun üzerindeydi. Bunu yüksek oranlı temin etme şansımız zaten yok. Biz 2.2 milyonu temin ettik. Şimdi 3 milyonun üzerinde temin etme çabası üzerindeyiz. Yani geçen yılın 2-2,5 katı kadar. Eczacılar Birliği ile ilgili söylediğiniz, ortada olmayan bir aşının olduğu ifade edildi. Ve bu firmalarla en başından itibaren görüşüldü ama ortada bir aşı yoktu. O aşıyı almak için birçok çaba sarfettik. Daha detaylı söyleyeceklerim var, söylemek istemiyorum. Ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir. Türkiye’de ruhsatı olmayan aşıyı Halk Sağlığı alabilir. Varsa bir aşı söylesinler alalım. Ama ortada olmayan, x firmada var denilen bir aşıyı pazarlamasınlar.
İLÇELERDEKİ ARTIŞ ORANLARI: İstanbul’da özellikle son 1 hafta içinde vaka artış oranı yüzde 62. Birkaç ilçeyi söyleyeyim: Büyükçekmece yüzde 123, Sarıyer yüzde 120, Bakırköy yüzde 104, Beylikdüzü yüzde 104, Bayrampaşa yüzde 99, Şişli yüzde 98, Kağıthane yüzde 89, Tuzla, Sancaktepe, Beykoz şeklinde gidiyor. İlçelerde yüzde 29’la yüzde 123 arası, 1 haftada artış söz konusu. Türkiye’deki vakaların yüzde 40’a yakını, ağır hastaların yüzde 30’u İstanbul’da.
VİRÜS ARTIK DAHA HIZLI BULAŞIYOR: Mutasyonla ilgili olarak çalışma için söylüyorum. Mutasyon daha çok bulaştırıcılığın arttırması şeklinde karşımıza çıkıyor. Daha önce 15-20 dakikada yakın mesafede bir arada bulunduğunda bulaşan virüs artık daha kısa sürede bir arada bulunduğunuzda bulaşma özelliği söz konusu. Maskenin kısa süre devre dışı kalması bile bulaştırıcılığa sebep oluyor. O nedenle de son dönemde maske, mesafe ve el hijyenine dikkati söylüyoruz ama kalabalık ortamlardan mutlaka kaçınmamız gerekiyror. Bir araya gelmemizde 6-8 kişi fazla olmamasına dikkat etmeliyiz.
OKULLARDA CİDDİ BİR ARTIŞ YOK: Okullarla ilgili şu an ciddi bir artışın olmadığını biliyoruz. Yani toplumun genelinden farklı bir artış olmadığını söyleyebiliriz. Önümüzdeki günler salgının seyriyle birlikte diğer sınıfların kademeli bir geçiş olması konuşulmuştu. Bununla ilgili kademeli geçişin olup olmayacağını önümüzdeki dönem salgının seyri belirleyecek. Ama şu an İstanbul özelinde baktığımızda yeni bir ilave bir sınıfın Bilim Kurulunun önerisinin olmadığını söyleyebilirim. / DUVAR