Kılıçdaroğlu: CHP sokağa çıksın istiyorlar

İktidarın CHP’nin sokağa çıkması için tahrikte bulunduğunu öne süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Sivil darbe yaşıyoruz. Gideceğini görüyor beyefendi. CHP’yi nasıl geriletirim diyor.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her konuşmasında CHP’yi suçladığına dikkat çekerek, “CHP sokağa çıksın istiyorlar” dedi.

Fox TV’den İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programına konuk olan Kılıçdaroğlu, korona ile mücadele, darbe girişiminde tutuklanan eski general Mehmet Dişli, İş Bankası’nın hisseleri, CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım’ın tutuklanması, camilerden Çav Bella şarkısının çalınması, erken seçim konularında soruları yanıtladı.

DİŞLİ YORUMU: ERDOĞAN İZİN VERMEDİ

Kılıçdaroğlu, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mehmet Dişli’yi emekli etmek istedikleri yönündeki açıklamasıyla ilgili şunları söyledi: “Her şey açık. MİT üstüne düşen görevi yapmış. Son gece ne olduysa görevinde kalıyor ama. Bu işin başında ben değilim, başbakan da değil, kim olabilir bu güç, Cumhurbaşkanı. Sormak lazım. Rapor da gayet açık. Her Milli Güvenlik Kurumu toplantısına MİT FETÖ ile ilgili rapor sunar. MİT ordudaki FETÖ unsurlarını da yakından takip ediyor, bunu gösteriyor. MİT Başkanı ve dönemin genel kurmay başkanı neden mecliste kurulan 15 Temmuz darbe komisyonuna gelmediler. Erdoğan neden buna izin vermediler. Zaman içinde bu olayın bütün ayrıntıları ortaya çıkacaktır.

‘ATATÜRK’ÜN VASİYETİ VAR, ONUN GEREĞİNİ YERİNE GETİRİYORUZ’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın, İş Bankası hisseleriyle ilgili “Biz iktidardaken defalarca önümüze geldi. Baskı da geldi. O zaman inceledik. Hukukçu arkadaşlarımızda inceledi. Dediler ki bu hisselere el konulması anayasa’ya aykırı” şeklindeki sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

“O bankadan bir gelirimiz yok. Atatürk’ün vasiyeti var. Onun gereğini yerine getiriyoruz. İş Bankası’nın iç işlerine hiç karışmayız. Atanan 4 görevlimize de iç işlere karışmayacaklarını söyleriz. Verilecek krediler için uygun görüp görmediğinizi ifade edersiniz. İş Bankası’nın kendine özgü bir durumu var. Onu siyasete taşımamak lazım. BDDK zaten 24 saat denetleyebiliyor. Neden İş Bankası? Hep darbe dönemlerinde olmuştur bu. Şimdi de sivil darbe yaşıyoruz. Onlar şunu tahrik etmek istiyorlar, CHP sokağa çıksın istiyorlar. Hukuk!”

‘BU KESİNLİKLE PROVOKASYON’

“(Ne demek ‘Bizi sokağa çekmek istiyorlar’ demek?) CHP’yi her konuşamda bir şekilde suçluyor. Bazen ahlak sınırlarını da aşıyor. Biz bunlara sakin sakin cevap veriyor. Kaymakamın koruması elinde ilah, mermiyi namluya veriyor, kim suçlu burada. Bu videoyu gizlediler ama biz bulduk. Gençli kolları ne yaptı?”

“(İzmir’deki Çav Bella olayı) Bizim eski bir partilimizi aldılar tutukladılar. Kardeşim bunu kim yaptıysa gidip bulmuyorsun dedim. Bu kesinlikle provokasyon. Bizim İzmir Gençlik Kollarımız gitti duvarları bakımsız olan bir camiyi boyadılar. Bir akıl tutulması var. Gideceğini görüyor beyefendi. CHP’yi nasıl geriletirim diyor. ”

SEÇİM İÇİN YASA DEĞİŞİKLİĞİ: KUMPAS HAZIRLIYORLAR

CHP lideri Kılıçdaroğlu, erken seçim sorusu üzerine ise şöyle konuştu: “Parlamento, AK Parti ve MHP Erdoğan’ın vesayeti altındadır. Erken seçime Erdoğan karar verir veya Bahçeli der ki ben bıktım, bunlar memleketi felakete sürüklediler diyebilir. O zaman erken seçime gidilir. Biz şu anda her şeyimizle hazırız. Yerel seçim bitti biz hemen çalışmaya başladık. Karar alırlar almazlar, onların bileceği iş ama hedefimiz bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Seçim sistemiyle ilgili değişiklik yapma, seçim kanununda değişikliği getirmeleri erken seçim olarak yorumlanabilir. Yine kumpas kuruyorlar. Onlar giremesin diye yapıyorlar. İYİ Parti için de kumpas kurdular biz çözdük. Şimdi Babacan ve Davutoğlu için kuruyorlar. Kmupası bozmak boynumuzun borcudur. Yüzde 1 oy alan partinin başkanı Meclis’e gelmeli. Yüzde 10 barajını kim getirdi. Eğer yüzde 10 barajını kaldırmıyor, yeni partilerin gelmesini engelliyorsan, ortağınla kumpas hazırlıyorsan sen de darbecisin kardeşim.” / DUVAR