HDP’li 4 belediyeye daha kayyım atanmasına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın dünyayı tehdit eden salgınla mücadele edilen şu günleri fırsata çevirerek halk iradesine saldırdığını söyledi. “Bu sadece HDP’nin meselesi değil” diyen Sancar, dayanışma çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki Batman Belediyesi Eş Başkanları Mehmet Demir ve Songül Korkmaz ile Diyarbakır’ın Silvan Belediyesi Eş Başkanları Naşide Toprak ve Abbas Azizoğlu görevden alındı. Diyarbakır’ın Lice ve Ergani belediye başkanları da görevden alınarak yerlerine kayyım atandı. HDP EŞ Genel Başkanı Mithat Sancar, düzenlediği basın toplantısıyla, kayyım atamalarına ve gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Mithat Sancar’ın kayyım atamalarına ilişkin açıklamasından öne çıkan satır başları şu şekilde:
BİR KAYYIM OPERASYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ: Yapılan operasyonlarla Batman Belediyesi Eş Başkanları Mehmet Demir ve Songül Korkmaz ile Diyarbakır’ın Silvan Belediyesi Eş Başkanları Naşide Toprak ve Abbas Azizoğlu görevden alındı. Bakanlıktan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Belediye başkanlarımıza da doğrudan bir tebligat gerçekleşmiş değil. Ancak bu uygulamaların geçmişteki tecrübeler de dikkate alındığında bir kayyım operasyonu ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Dileriz iktidar kayyım uygulamasını bu şartlarda gündeme koymuyordur.
BİZ HALK SAĞLIĞI DEDİKÇE İKTİDAR HALKIN İRADESİNE SALDIRIYOR: Dünyayı tehdit eden bu salgınla uluslararası alanda ve ulusal olarak dayanışma içinde olduk. Ama görüyoruz ki iktidar, dayanışma yerine ayrıştırma ve kutuplaşmayı tercih ediyor. Halkı değil, kendi iktidarını düşünen yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. İktidar her türlü otoriter yöntemi uygulamaya devam ediyor. Biz şeffaflık diyoruz, iktidar karanlığı tercih ediyor. Biz demokrasi katılım diyoruz, iktidar otoriterliği ve keyfiliği tercih ediyor. Biz halk sağlığı dedikçe iktidar halkın iradesine saldırıyor. Bu bir fırsatçılıktır. İktidar bu salgını bir fırsat olarak kullanmaya çalışıyor. Bu sadece siyaseten değil ahlaken de kabul edilebilir bir yönetim anlayışı değil.
SAĞLIK EMEKÇİLERİ KENDİ KADERİNE TERK EDİLDİ: Salgınla mücadele paketi açıklandığında halk sağlığı ile ilgili tedbirlerin yer almadığını gördük. İktidar o paketi de fırsat olarak değerlendirdiğini saklamadı. Oradaki fırsatçılık rant taşıyordu. O pakette, sosyal, ekonomik tedbirler ve sağlık konusunda gerekli ekipmanlar ile personelin desteklenmesi bekleniyordu. Şimdiye kadar TTB gibi meslek örgütleri tarafından yapılan açıklamalar da gösteriyor ki, sağlık emekçileri kendi kaderine terk edildi. Ücretli izin uygulaması bu dönemde talep edilmişti, iktidar buna da yanaşmadı. Yoksulları, emekçileri, işçileri korumaya yönelik tedbir alınması gerekirken kendi rant çevresine transfer yapmaya çalışıyor iktidar. Biz bu uygulamanın halk iradesine saldırı olduğunu vurgulamak istiyoruz.
BÜTÜN ÇEVREYİ VE DEMOKRATLARI DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ: Yapılmak istenen şey, Türkiye halkının çıkarlarını gözetmek değil, halkları karanlığa mahkûm etmektir. Böyle büyük bir tehdit ile karşı karşıya olduğumuzu herkes fark etmelidir. Bu mesele sadece HDP nin meselesi değil, Türkiye’nin geleceğinin meselesidir. Eğer bunu fark etmezsek ve dayanışma ortaya koymazsak daha büyük tahribat yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Herkesten beklentimiz iktidarın bu politikalarına ses çıkarması ve itiraz etmesidir. HDP olarak biz ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı politikayı reddettiğimizi her defasında söylüyoruz. Bu gaddar, antidemokratik uygulamalara da sustuğumuz anlamına gelmesin. İrademize, topluma, bu ülkenin geleceğine sahip çıkacağız. Biz üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Demokrasi ve özgürlük isteyen her kesime açık çağrı yapıyoruz; dayanışma bu zamanda en ihtiyacımız olduğu anlayıştır. Bütün çevreleri ve demokratları dayanışmaya ve birlikte çalışmaya çağırıyoruz. Böyle bir tehditten fırsat devşirmeye çalışanları insanlık tarihi unutmayacaktır. (DUVAR)