Türkiye’de korona virüsü vaka sayısındaki artış yoğun bakım yatak kapasitesini tartışmaya açtı. Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı (TYBD) Prof. Dr. İsmail Cinel’e göre, yoğun bakım ünitelerinin akılcı kullanımı durumunda bir sorun ile karşılaşılmayacak. CHP’nin doktor Milletvekili Fikret Şahin “Teşhis sayısı 250 bini aştığı takdirde bizim yoğun bakım kapasitemiz kaldırmaz” uyarısında bulundu. Sağlık personelinin yetersizliğine dikkat çeken SES ise “Atama bekleyen, güvenlik soruşturmasına takılan, KHK ile ihraç edilen atansın” çağrısı yaptı.
Çin’de Aralık ayında ortaya çıkan ve ölümlere neden olan korona virüsü salgını, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 120’nin üzerinde ülkeye yayılmış durumda. Korona virüsü vakalarının en geç görüldüğü ülkeler arasında yer alan Türkiye, virüs kaynaklı salgının yayılmasını engellemek için tedbirleri artırsa da 9 günde 191 vaka ve iki ölüm gerçekleşti.
11 Mart’ta ilk açıklanan vaka ve sonrasındaki artışın ardından Sağlık Bakanlığı, tüm hastanelerden yoğun bakım ünitelerinin sürece uygun hale getirilmesini, acil olmayan cerrahi işlemlerin ertelenerek yoğun bakım ünitelerinin boşaltılmasını istedi. Çünkü söz konusu virüs, hastalığın ilerleyen süreçlerinde çok sayıda yoğun bakıma ihtiyaç duyulmasına neden oluyor. İtalya’da hızla artan vaka sayısının yoğun bakımları yetersiz kılması ve tedavilerin aksaması, Türkiye’de de kaygıları beraberinde getirdi. Salgının büyümesi durumunda yoğun bakımların ne kadar hazır ve yeterli olduğu sorusu sorulmaya başlandı.
YOĞUN BAKIM YATAK SAYISI YETERLİ Mİ?
Sağlık Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçe raporuna göre yoğun bakım ünitesinde bulunan toplam yatak sayısı 39 bin 279. Bunların 16 bin 238’i özel hastanelerde, 6 bin 154’ü ise üniversitelerde bulunuyor. Kamu ve özel hastanelerde bulunan yoğun bakım yatağının 24 bin 965’i yetişkinlere ait.
TÜRK YOĞUN BAKIM DERNEĞİ: AKILCI KULLANIMDA SORUN OLUŞMAYACAK
Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı (TYBD) ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Cinel’e göre, yoğun bakım ünitelerinin akılcı kullanımı durumunda bir sorun ile karşılaşılmayacak. Ayrıca kaç vaka teşhis edileceğine ilişkin epidemiyolojik olarak deklare edilmiş bir hesap da yok.
Sürecin dinamik işlediğini ifade eden Cinel, yoğun bakım ünitelerinin bu salgına karşı hazırlandığını söyledi. Prof. Dr. Cinel, Türkiye’de şehir hastaneleri ile birlikte toplamda 42 bin yoğun bakım yatağı bulunduğunu, bunun 25 bininin erişkinler için kullanıldığını söyledi.
‘YÜZDE 30 DOLU OLAN YOĞUN BAKIM YATAKLARINI AZALTABİLİRİZ’
Korona virüsü kaynaklı salgın döneminde ‘akılcı yoğun bakım yatak kullanımı’ ile sürecin sağlıklı atlatılabileceğine vurgu yapan Cinel, yapılması gerekenleri şu sözlerle anlattı:
“’Akılcı yoğun bakım yatak kullanımı’ ile yüzde 30 oranında dolu olan yoğun bakım yataklarını azaltabiliyoruz. Gerekirse bu hastaların tedavilerine palyatif ünitelerde, ara bakım ünitelerinde veya evlerinde devam edilebilir. Bu süreç dinamik bir süreç olarak izlenmeye devam ediyor” dedi.
‘GEREKİRSE’ ÖZEL HASTALER DE SÜRECE DÂHİL EDİLİR’
Kohard (gruplandırılmış) yoğun bakımlarının bir an önce oluşturulması gerektiğini ifade eden Cinel, “Böylece bu yoğun bakımlara sadece korona virüsü ile ilişkili hasta grubu alırsınız. Aynı anda yoğun bakıma başka hasta almama özgürlüğünüz olur” diye konuştu. Sağlık Bakanlığı’nın gerektiği durumda özel hastanelerde bulunan yoğun bakım yataklarını da sürece dâhil edeceğini vurgulayan Cinel, “Şu an bir gereklilik yok” dedi.
‘YOĞUN BAKIM İHTİYACI ARTABİLİR’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı Gönül Erden, korona virüsünün yaygınlaşması durumunda yoğun bakım yatağına ihtiyacın artacağını söyledi. Yoğun bakım ünitelerine ilişkin acilen tedbir alınması gerektiğini belirtip sürecin özel, kamu hastanesi ayrımı olmaksızın merkezi olarak yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Erden, diğer yandan en önemli sorunu sağlık alanında çalışan personel potansiyeli olduğunu kaydetti ve şunları söyledi:
“Yoğun bakım yatak sayısının önemli olduğu kadar personel eksikliği de önemli bir sorun.
Türkiye’de yıllardır sağlıkta personel eksikliği yaşanıyor. Olası bir kriz anında sağlık personeli yetersiz kalacak. Hızlıca çalışan eksikliğinin giderilmesi, mevcut çalışanların ise dinlendirilmesi lazım. Atama bekleyen, güvenlik soruşturmasına takılan, KHK ile ihraç edilen çok sayıda personel var. Bir planlama ile bu arkadaşların ataması yapılırsa çalışan eksikliği giderilmiş olur. Yoksa Türkiye’nin şu haliyle bu sürecin altından kalkması zor.”
VATANDAŞ KURALLARA UYMAZSA YAYILMA HIZI ARTAR
CHP’nin doktor Milletvekili Fikret Şahin’e göre ise, Sağlık Bakanlığı’nın hastalığa yakalanmamak için alınması gereken önlemleri içeren “14 uyarı”ya riayet etmek hayati önem taşıyor. Korona virüsün seyrini yurttaşların tutumlarının etkileyeceğini belirten Şahin, “Vatandaşlar bu önerilere uyarsa yayılma hızı azalır. Daha çok içe dönük bir yaşam tarzını benimsemekte fayda var. Ama vatandaş kurallara uymazsa yayılma hızı artacaktır. Umreden gelenler konusunda açığımız oldu. Umuyoruz burada bir artış söz konusu olmaz” dedi. Türkiye’de korona virüsü teşhisine ilişkin az sayıda test yapıldığını ifade eden Şahin, testlerin artırılması durumunda vaka sayısında da artış yaşanabileceğini söyledi.
‘250 BİN HASTA YOĞUN BAKIM KAPASİTESİNİ AŞAR’
Tedavi aşamalarında vakaların yüzde 5’inin çok ağır seyrettiğini ve yoğun bakıma ihtiyaç duyduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu:
“Yüzde 14’ü de yine hastaneye ihtiyaç duyan hastalar oluyor. Bu bağlamda bakacak olursak önümüzdeki üç-dört haftalık süreç hayati. Zaten umulmadık bir artış söz konusu olduğu takdirde hiçbir ülkenin sağlık sistemi alt yapısı buna yeterli olmaz. Türkiye’de şu an 39 bin yoğun bakım yatağı var ama bunun sadece 24 bini yetişkin bakıma uygun. Teşhis sayısı 250 bini aştığı takdirde bizim kapasite bunu kaldırmaz. O zaman sıkıntı yaşanabilir. Ama şu an bunu konuşmak için erken. Birkaç hafta beklenmeli ve süreç takip edilmeli.”
‘TEK BAŞINA YOĞUN BAKIM YETMİYOR’
CHP’nin doktor milletvekillerinden Ali Şeker de 39 bin olan yoğun bakım yatağının sadece 24 binin erişkinler için kullanıldığını vurgulayarak, “Normal şartlarda bu kapasite yetişmiyor. Kapasitenin acilen artırılması gerekiyor. Bu virüse yakalanan hastalar solunum güçlüğü yaşıyor. Dolayısıyla yatak sayısının 24 bin olması aynı zamanda Ventilatör’ün (Solunum Cihazı) de o kadar olduğu anlamına gelmiyor. Ventilatör sayısı yoğun bakım yatağının yarısı kadardır diye tahmin ediyorum. Bu sorun. Sadece yoğun bakım yetmiyor” diye konuştu. / DUVAR