Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında 18 yıl 6 ay hapis istenen davanın iddianamesinde kurumun sınav sorularının matbaaya gitmeden önce sisteme yüklenen bazı programlar aracılığıyla çalındığı belirtildi. Bazı itiraflara da yer verilen iddianamede yer alan suçlamaları Demir reddetti.
Türkiye’nin gündeminde bir dönem büyük tartışma yaratan üniversite sınav sorularının çalınması ile ilgili davanın bilirkişi raporunda bunun nasıl yapılabildiğine dair iddialar yer aldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında “FETÖ üyeliği ve zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma” suçlarından 18 yıl 6 ay hapis istediği davanın iddianamesinde yer alan bilirkişi raporunda soru çalınmasının kurumun ‘sır cihazı’nın ‘ProNMS’ ve ‘Lumension’ adı verilen programların kopyalanması ile yapıldığı öne sürüldü.
Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Adem Güney tarafından hazırlanan iddianamede 2010 yılından itibaren kurumda çalışan ve “FETÖ üyesi” bilişim uzmanlarına ait olduğu belirtilen itiraflar da yer aldı. İddianameye göre üniversite sınav sorularının da çalınmasının da dahil olduğu bir dizi suçu işleyen kurum personeli Ali Demir döneminde işe alındı ya da başka kurumlardan nakledildi.
Raporda, söz konusu yıllarda kurum tarafından düzenlenen sınav sorularının, soru havuzundan çekilip matbaaya gönderilmek üzere “sır cihazı” adı verilen kriptolu belleğe yüklendiği sırada ÖSYM’nin bilgisayarlarına kurulan ‘ProNMS’ ve ‘Lumension’ adlı programlar vasıtasıyla arka plana kaydedildiği belirtildi. Bilgisayarların arka planına yüklenen soruların, “kurumda görevli örgüt mensupları tarafından FETÖ’nün ÖSYM’den sorumlu imamı Bekir Şimşek’e ulaştırıldığı” belirtilen raporda, soruların Şimşek vasıtasıyla örgüt mensuplarına dağıtıldığı kaydedildi.
Bilirkişi raporunda ayrıca soruşturmaların başlatılmasıyla soruları çalanların ÖSYM’deki bilgisayarlara geri dönülemeyecek şekilde 35 kez format attığı, buna rağmen bazı bilgisayarlarda sınav sorularını kaydeden programlara ilişkin kalıntılar bulunduğu belirtildi.
‘KORKUMDAN SESİMİ ÇIKARAMADIM’
Savcılık iddianamede ayrıca ÖSYM’nin Soru Hazırlama ve Geliştirme Daire Başkanlığı ile Bilgi Güvenliği ve Yönetimi Daire Başkanlığında görevli bazı bilişim uzmanlarının ifadelerine de yer verildi. Söz konusu birimlerde bilişim uzmanı olarak görev yapan ve örgüt üyesi olduğu belirtilen M.E.A, kurumda 3,5 yıl çalıştığına dikkati çekerek, şunları aktardı:
“Göreve başladıktan yaklaşık 1 yıl sonra, 2014 yılında S.S., sınav sorularını bağlı bulunduğumuz Fetullah Gülen cemaatine vermek üzere sanal sunucu kurmamı istedi. Ben de bunun üzerine WSUS isminde bir sanal sunucu kurdum. Bu sistem, sınav sorularının sır cihazına yüklendiği sırada dosyaların ProNMS aracılığıyla bir kopyasının da WSUS isimli sanal sunucuya atılmasını sağlıyordu. Bu programların yazılımlarını K.K. adlı kişi yapıyordu. Bu kişinin güncelleme sırasında soruların kopyasının alınmasını sağlamak için de güncellemeler yaptığını biliyorum. Kopyası alınan soruları S.S. bir CD’ye yükleyerek dışarı çıkartıyordu. Ben bu tür işlemleri bildiğim halde korkumdan ses çıkaramıyordum. Hangi sınavların soruları bu yöntemle çalındı bilmiyorum ancak tüm sınavlarda çalındığını tahmin ediyorum.” M.E.A. ifadesinde, arka plana kaydedilen soruların örgütün ÖSYM imamı firari Bekir Şimşek’e, ÖSYM’de yaklaşık 10 yıldır çalıştığını bildiği S.S. tarafından verildiğini anlattı.
‘SON ANDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER DE SIZDIRILDI’
İ.P. adlı bir diğer kişinin ifadesinde ise “sınav sorularında son anda yapılan değişikliklerin bile örgüt üyelerinin eline geçtiği, bunun da soruların son aşamada çalındığını ortaya koyduğu” belirtildi.
İ.P, “Soruların sızdırılması, sunucu üzerine yapılan yedekleme konfigürasyonu veya program parçacığı ile sistemi yöneten kişilerin soruları istedikleri başka yere atması şeklinde oluyordu. Bu işlemi yapan kişilerin tamamının 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kurumla ilişiği kesildi. Soruları çalan kişilerin S.S, M.E.A, ve S.S.K. olduğunu düşünüyorum” dedi.
İddianamede, soru hazırlanması ve güvenlikle ilgili kritik birimlerde çalışırken hakkında FETÖ’den işlem yapılan kişilerin ya Ali Demir döneminde işe alındığına ya da başka birimlerdeyken Demir’in onayıyla bu birimlerde görevlendirildikleri belirtildi. Ali Demir’e yönelik suçlamalar arasında ayrıca, 2012 KPSS’ye giren bir kişide cevap anahtarı yakalayan öğretmen S.Ö.’yü evinde ziyaret ederek, kopya olayını örtbas etmeye çalıştığı iddiası da yer verildi.
ALİ DEMİR KABUL ETMEDİ
İddianamede ifadesine yer verilen Ali Demir ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi ve örgütle ilgisinin bulunmadığını belirtti. ÖSYM’nin kendi döneminde kurumsal bir kimliğe kavuştuğunu savunan Demir, sınav güvenliğine ilişkin de tedbirler aldıklarını dile getirdi. Demir, “ProNMS” ve “Lumension” adlı programların TÜBİTAK’ın onayıyla alındığına, personel alımlarının ise istihbarattan bilgi edinildikten sonra gerçekleştirildiğini söyledi.
İddianame Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. / DUVAR