Avrupa Komisyonu, Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu’nu açıkladı. Rapor, özellikle insan hakları ve demokrasi alanında eleştiriler içeriyor.
Avrupa Birliği’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun seçimler nedeniyle ertelediği Türkiye’nin yıllık İlerleme Raporu’nuyayımladı.
İlerleme raporunda PKK’ye karşı kapsamlı bir askeri operasyon başlatıldığını, Kürt sorununda çözüm sürecinin durma noktasına geldiğini vurgulanırken, “Barış görüşmelerinin yeniden başlaması gereklidir” ifadesine yer verildi.
Türkiye’ye yönelik yıllık İlerleme Raporu’nda insan hakları, demokrasi ve yargı bağımsızlığı konusunda da eleştiriler getirildi. Raporda, Türkiye’de son yıllarda arka arkaya yapılan seçimler ve siyasi bölünmeler nedeniyle reformların yavaşladığı kaydedildi.
Raporda, Ankara Katliamı’yla ilgili soruşturmaların ‘hızlı ve şeffaf bir biçimde yürütülmesi’ tavsiyesi de yer alıyor ve ‘paralel yapıya’ karşı yürütülen kampanya 2014’ten bu yana yargı bağımsızlığına zarar verdi denildi.
“Ankara ve Suruç’taki gibi hassa kabul edilen saldırılarla ilgili yayın yasakları sık sık tekrarlanıyor.”
“Hükümet ve hükümet yetkililerine eleştirel yaklaşan gazetecilere, hukukçulara ve sosyal medya kullanıcılarına karşı cezalar yaygın şekilde işletiliyor.”
“İnternet sitelerinin mahkeme kararıyla ya da karar olmaksızın erişime engellenmesi sürüyor. Türkiye, Twitter’a içerik silme ya da hesapların askıya alınması için dünyada en fazla başvuru yapan ülke.”
İlerleme raporunda, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü konularında Avrupa standartlarına ters düşüldüğü belirtildi.
“Sivil toplum halen aktif ve kamusal alana müdahil olmaya artarak devam ediyor ancak örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller endişe verici.”
“Yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri sarsılırken yargıçlar ve savcılar güçlü siyasi baskı altında. Hükümetin, devletin içerisindeki sözde ‘paralel yapı’ mücadelesi, yargı bağımsızlığına zarar verici oldu.”
Ayrımcılıkla mücadeleyle ilgili, kanunlarda geniş kapsamlı adaptasyona ihtiyaç olduğu ifade edilen raporda, kadın, çocuk ve LBTİ haklarının etkin şekilde garanti altına alınmasının gerekliliği belirtildi.
“Türkiye Anayasası temel hakları ve insan haklarını garanti altına alıyor. Uygulamadaki durum da son birkaç yılda göreceli olarak iyileşti. Ancak temel eksiklikler, eksiklik olarak kalmaya devam ediyor.”
Raporda, hakların, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kanunlarına uyarlanmasının sağlanmadığı belirtildi.