Cizre’de 21 kişiyi öldürmekten yargılanan emekli Albay Temizöz savunmasında, olayların ortaya çıkması için çabalayan insan hakları örgütlerini suçladı. Temizöz ve diğer tüm sanıklar beraat etti.
Şırnak, Cizre’de 1993-95 yıllarında 21 kişinin gözaltında kaybedilmesi ve faili meçhul cinayetle öldürülmesiyle ile ilgili davanın 49. duruşması bugün Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
21 kişinin zorla kaybedilmesi ve yasadışı keyfi infaz edilmesi ile suç işlemek için örgüt kurmak suçlarından yargılanan dönemin Cizre İlçe Jandarma Komutanı, emekli Jandarma Kıdemli Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ, Kukel Atağ, Tamer Atağ, Adem Yakin, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Burhanettin Kıyak beraat etti.
Mahkeme ayrıca, tanıklıklarıyla olayın açığa çıkmasına ve yargılamanın başlamasına vesile olan Mehmet Nuri Binzet hakkında "yalan tanıklıktan" suç duyurusu yaptı.
Bugünkü duruşmaya, kayıp yakınları ve avukatlarının yanı sıra Cezasızlıkla Mücadelede Güçbirliği bileşenlerinden temsilciler de katıldı. “Güvenlik gerekçesiyle” Şırnak’tan Eskişehir’e nakledilen duruşmada bugün önce yakınlarını kaybedenler söz aldı.
Babasının ve amcasının kaybedilmesini anlatan Harun Padır’ın ardından söz alan Hamit Özmen, “Cemal Temizöz ve adamlarının Beyaz Torosları vardı” dedi.
“Cizre’de bizden habersiz kuş uçmaz diyorsanız, amcam ve babamın akıbetini nasıl bilmiyorsunuz. Serbest bıraktıysanız neredeler?”
Şevkiye Aslan da “Allah beraatini vermesin” derken, Ömer Candoruk'un eşi Hanım Candoruk şunları söyledi: “Beraat vermemeniz için yalvarıyorum. Hatası olsa hapiste olurdu, taşların altında olmazdı.”
Bedriye Akman da “Ben nasıl artık çocuğumu göremiyorum, onlar da hapse girsin çocuklarını göremesin” diye konuştu.
Öldürülenlerin isimleri şöyle: Ramazan Elçi, Ramazan Uykur, Abdullah Efelti, İbrahim Adak, Mehmet Gürri Özer, İbrahim Danış, Abdurrahman Afşar, Abdurrahman Akyol, İhsan Arslan, Beşir Bayar, Abdurrezak Binzet, İzzet Padır, Abdullah Özdemir, Mustafa Aydın, Süleyman Gasyak, Abdulaziz Gasyak, Ömer Candoruk, Yahya Akman, Abdulhamit Düdük ve kimliği belirlenemeyen bir erkek.
Ailelerin ardından söz alan mağdur avukatlarından Güray Dağ da şunları söyledi:
“Bu dosyadan beraat çıkamaz, çıkarsa hukuki olamaz, hukukla açıklanamaz. Mütalaa sanki dosya sadece gizli tanık beyanlarına dayanıyormuş gibi yazılmış. Gizli tanıklar o kadar detaylı beyanlar vermiş ki ancak olayın/işin içinde olanlar bilebilir. Ramazan Elçi'nin kalp krizi değil silahla öldürüldüğü gizli tanık beyanıyla ortaya çıktı, kabir kazıldı, adli tıp onayladı.”
Ailelerin avukatlarından Rıdvan Dalmış da “Vicdani kanaate soyut bir şekilde ulaşamayız, somut delillerle ulaşılır. Öldürmedeki ısrarı, yoğunluğu görebiliyor musunuz?” diye sordu.
Aileler ve avukatlarının beyanlarından sonra sanıklara geçildi. Sanıklardan Hıdır Altuğ, “Cizre'de bulunmadım, ne tanıyorum ne alakam var” iddiasında bulundu.
Sanık Adem Yakın da şunları söyledi: “Ortaya suç atılıyorsa ispatlanmalı. Bunlar dümen, entrika, tiyatro. Ben görevimi yaptım, kimsenin ölümüne iştirak tanık etmedim. JİTEM'i bilirim Fransızca'da seni seviyorum, demektir.”
Sanık Kamil Atağ da suçlamaları reddetti: “Hangi görgü tanığı? Hangi silah? Havadan gelen laflar. İnsan hakları, demokrasi, barış eyvallah. Kan dursun öküz keseceğim. Herkes çıkmış evliya biz çıkmışız eşkiya, vatan haini. Bu olaylarla ne ilgim, alakam var. Devletime sadığım, sadık da kalacağıma kuranı kerim üzerine yemin ederim.”
Sanık Cemal Temizöz de şu savunmayı yaptı:
“Savcımızın mütalaasına tamamen katılıyorum. Yıllarca terör örgütleriyle mücadele ederek tehditleriyle yaşadım.
Algı operasyonunun başında Soros kaynaklı vakıflar vardır, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi. Bunu emsal kılıp terörle mücadelede başarılı olanların üzerine çullanmak istediler, itibar infazı yaptılar. Raporlarını açıklayıp HSYK'ya Adalet Bakanlığı'na gittiler. Kör kuyuları restore ettiler, belgeseller çektiler.”
Temizöz ayrıca şunları söyledi:
"Ben Cizre'yi Cizrespor’un huzurla maç yapacağı şekilde bıraktım. Kimsenin düşünmediğini yaptım. Polisin sorumluluğunu aldım."
“Üstün cesaret ve feragat madalyam bu davayla idam ipi gibi boynuma dolandı. Bütün tanıklara ‘Toplama tanık’ diyorum. Koro halinde ‘Korkuyorum, bıraksanız bizi öldürürler’ diyorlar.”
Sanık vekili Ünsal Aktaş da “Siz ilahi adaleti aramıyorsunuz, dosya adaletini arıyorsunuz” diye savunma yaptı.
Sanık avukatı Mustafa Olcay Özhan da söze “Bu dava siyasi bir dava ben de katılıyorum” diye başladı.
“GATA ve Kayseri'de çözdüğü kriminal olaylardan dolayı Temizöz’e bu dava açıldı. Temizöz'ün general olması bu davayla engellendi, emekliye ayrıldı.”
21 kişinin zorla kaybedilmesi ve yasadışı keyfi infaz edilmesi ile suç işlemek için örgüt kurmak suçlarından yargılanan dönemin Cizre İlçe Jandarma Komutanı, emekli Jandarma Kıdemli Albay Cemal Temizöz hakkında, 18 Haziran 2015 tarihli duruşmada beraat talep edildi.
Savcı Hasan Ali Erkan mütalaasında, ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan Temizöz’ün yanı sıra diğer sanıklar eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ, Kukel Atağ, Tamer Atağ, Adem Yakin, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Burhanettin Kıyak hakkında da beraat istedi. / BİANET