19 Aralık günü Yeni Çeltek Kömür İşletmesi'nde gece vardiyasında çalışan bir işçi, kömür çıkardığı sırada bareti, kazma ve küreği yanında bulunan bir madenci cesediyle karşılaştı. Jandarma ekipleri tarafından çıkarılan ceset otopsi için Suluova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. 53 yıl önce 69 işçinin hayatını kaybettiği grizu patlamasında madenden çıkarılamayan 7 işçiden birine ait olabileceği düşünülen cesedin kime ait olduğu ise yapılacak olan DNA testiyle ortaya çıkacak. Yaşanan kaza sonucu göçük altında kalan ve cansız bedenine ulaşılamayan işçilerin aileleri, 53 yıl sonra bulunan cesedin yakınlarına ait olacağı umudunu taşıyor.
Amasya’daki Yeni Çeltek Kömür İşletmesi’nde 1965’te meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybedip madenden çıkarılamayan 7 işçiden birinin cesedine ulaşıldı. Bulunan ceset, 53 yıldır kayıplarının cansız bedenine ulaşamayan ailelere umut oldu. Göçük altında kalan madencilerden Sadık Çil’in oğlu Dursun Çil, “53 yıl sonra babamın cenazesini alabilme umudu bayram gibi geliyor” dedi.
’53 YIL BUNU BEKLEDİ
Evrensel gazetesinden Sadık Turan’ın haberine göre, göçük altında kalan kalan 7 madenciden biri olan Sadık Çil’in oğlu Dursun Çil, “53 yıl sonra babamın cenazesini alabilme umudu bayram gibi geliyor” dedi. Babasına mezar olan Yeni Çeltek Kömür İşletmesi’nden emekli olan Dursun Çil, hislerini şöyle ifade etti: “Babam göçük altında kaldığında 6 yaşındaydım. Babasız büyümek çok zor bir şey. Bir arkadaşım yanımda ‘baba’ dediği zaman bile kötü oluyordum. 60 yaşındayım küçük bir çocuk babasına sarılır ya aynı o duygular içindeyim. Bunca yıl sonra babamın bir mezarı olacak diye seviniyorum. 53 yıl bunu bekledim. Cenazeye bile sevinebiliyor insan.”
‘FITRATINDA VAR DESELER DE KABUL ETMİYORUZ’
Amcası Sadık Çil’in 40 yaşındayken göçük altında kaldığını söyleyen Bahtiyar Çil, 53 yıl sonra da olsa bir mezarı olması için umutları olduğunu söyledi. Bahtiyar Çil, “Biz madenci çocuğuyuz. Madenin ne demek olduğunu bilen insanlarız. Her ne kadar ‘bu işin fıtratında var’ deseler de biz bunu kabul etmiyoruz. O zamanki şartlar neydi onu da bilemiyoruz ama insan oradan cenazesinin çıkmasını istiyor. İnsan sarılacak dalının olmasını istiyor” diye konuştu.
Sadık Çil’in yeğeni ve gelini olan Fatma Çil ise hislerini şöyle dile getirdi: “Kayınpederimin ismini çocuğuma koydum. 17 yaşına gelince o çocuğum da vefat etti. Ama şimdi cenazeyi bekliyoruz. Onu torunun yanına koymak istiyorum. Ziyaret edecek bir mezarımız olsun istiyoruz. Biz bir bayram yaşamak istiyoruz yani. Onun cenazesini aldığımız gün bizim bayramımız.” (Kaynak)