Türkiye İstatistik Kurumu'nun 'Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması', Türkiye'de gelir adaletsizliğinin arttığını ortaya koydu. Araştırma sonucuna göre en zengin yüzde 20'lik kesim Türkiye'deki toplam gelirin yüzde 47'sini alıyor. 'Ciddi maddi yoksunluk' oranı ise yüzde 28,7 olarak gerçekleşti.
Türkiye nüfusunun yüzde 14’ü sürekli yoksulluk çekiyor. Nüfusun, yüzde 69,2’sinin borcu var. ‘Ciddi maddi yoksunluk’ yaşayanlar ise nüfusun yüzde 28,7’sini oluşturuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2017 yılı sonuçlarına göre en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,4’e yükseldi. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak sadeci yüzde 6,3 oldu.
GİNİ KATSAYISI 0,405
2017 yılı sonuçlarına göre Gini katsayısı da bir önceki yıla göre 0,001 puan artışla 0,405 olarak tahmin edildi. (Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir.)
Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 19 bin 139 TL’den 21 bin 577 TL’ye yükseldi.
Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek payı yüzde 48,9 ile bir önceki yıla göre 0,8 puan azalan maaş ve ücret gelirleri aldı. İkinci sırayı yüzde 19,7 ile önceki yıla göre 0,1 puanlık artış gösteren sosyal transfer gelirleri alırken, üçüncü sırayı yüzde 19,6 ile 2016 yılına göre 0,2 puan azalan müteşebbis gelirleri aldı.
TARIM GELİRLERİNİN PAYI 3,8 PUAN DÜŞTÜ
Tarım gelirlerinin müteşebbis geliri içindeki payı 2016 yılına göre 3,8 puan azalarak yüzde 21,4 olarak gerçekleşti. Sosyal transferlerin ise %91,4’ünü emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı yüzde 13,5 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı yüzde 20,1 oldu.
Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında da; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının yüzde 8,2, bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranının yüzde 3,8, bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranının yüzde 17 olduğu görüldü.
EĞİTİM DÜŞTÜKÇE GELİR DE DÜŞÜYOR
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 25,4’ü, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 21,7’si yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 11,7, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 5,5 oldu. Yükseköğretim mezunlarıysa yüzde 1,5 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.
SÜREKLİ YOKSULLUK
2016 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 14,6 iken 2017 yılında bu oran yüzde 14 oldu.
Nüfusun, yüzde 69,2’si konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 60,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve yüzde 13,4’ü konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtmaktadır.
Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2017 yılında yüzde yüzde 28,7 olarak gerçekleşti. (DUVAR)