Cumartesi Anneleri’nden Fatime Taşkaya yaşamını yitirdi.
Bu sabah yaşamını yitiren Taşkaya’nın cenazesi Tuzla Aydınlı Merkez Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
1993 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinde gözaltındayken kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın annesi olan Taşkaya, “Oğlumun kemiklerini görmeden ölmek istemiyorum” demişti.
90’lı yıllarda Urfa, JİTEM- Bucak Aşireti, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Özel Harekât işbirliğinde kontrgerilla merkezi haline geldi.
Güvenlik güçleri bölgede yaptığı operasyonların tamamını Bucak Aşireti’ne devretti. “Terörle mücadele” adı altında yargısız infazlar, gözaltında kaybetmeler, yakılan-yıkılan köyler Urfa’nın gerçeği oldu. Bu akıl almaz vahşet yaşanırken dönemin Urfa Valisi Ziyaeddin Akbulut basına verdiği demeçte “ …tüm ilçelerimizi hizaya getirdik” dedi.
42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya tamamen Bucak Aşireti’nin hakimiyetindeki Siverek’te müteahhitlik yapıyordu. Adının ölüm listesinde olduğu duyumları gelmeye başlayınca evini İstanbul’a taşıdı. Kalan işlerini tamamlamak için bir süreliğine Siverek’e döndü ve amcası Mehmet Taşkaya’nın evinde kalmaya başladı.
6 Aralık 1993 tarihinde askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular otuz araçlık konvoyla, Urfa’nın Siverek ilçesi Bağlar Mahallesindeki Mehmet Taşkaya’nın evine baskın yaptı. Evde bulunan Hüseyin Taşkaya gözaltına alındı.
Hüseyin Taşkaya’yı sormak için emniyete, savcılığa, valiliğe koşan ailesine “Sedat Bucak’a sorun.” denildi. DYP milletvekili, aşiret reisi-korucubaşı Sedat Bucak da “Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor.” dedi.
Oğlundan haber alma umuduyla Siverek Emniyet’ine giden Fatime Taşkaya’ya “Bir daha bize gelmeyin. Diğer oğullarınla birlikte burayı terk edin, yoksa onlar da kaybolur.” denildi.
Ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı. Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı.
22 yıldır Hüseyin Taşkaya dosyasında hukuki keyfilik ve cezasızlık devam ediyor.