İngiliz dergisi The Economist, Türkiye'deki seçimleri değerlendirdi. "Türkiye'de muhalefet Erdoğan karşısında galibiyet kokusu alıyor" başlıklı yazıda muhalefetin adayları tanıtılırken, bugüne dek AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dağınık bir muhalefete tercih eden piyasaların da fikir değiştirmiş olabileceği belirtildi.
İngiliz dergisi The Economist son sayısında, 24 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimlerine muhalefet cephesinden bakan bir yazı yayımladı. Yazı, “Türkiye’de muhalefet Erdoğan karşısında galibiyet kokusu alıyor” başlığı ile okurlara tanıtıldı. “Türkiye’nin otoriter cumhurbaşkanı bir sorunla karşı karşıya olabilir” alt başlığı ile yayımlanan yazıda, İYİ Parti’nin yüzde 10 barajının “iyiden iyiye” üzerinde göründüğü kaydedildi.
Dergi, Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oyunun son anketlerde yüzde 20’ye yakın göründüğünü aktardı. The Economist, “popüler bir delifişek” ifadesini kullandığı Muharrem İnce’yi ise “Muhafazakâr seçmenle iletişim kurabilen ender laik politikacılardan biri” cümlesiyle okurlarına tanıttı.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, son aylardaki ekonomik gelişmeler sonucu piyasaların da Erdoğan’a güvensizlik duymaya başlamış olabileceği değerlendirmesi yazıdaki dikkat çekici bölümlerden biri.
Muhalefette yer alan partilerin ve cumhurbaşkanı adaylarının oy oranlarına ilişkin bilgiler de yazıda yer buldu:
“Cumhurbaşkanı’nın karşısındaki adaylar yaklaşan seçimlerde halen favori değiller. Ama bir ivme kazandıkları ve doğru adayları buldukları gözlemleniyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) adayı olan Muharrem İnce popüler bir delifişek ve muhafazakâr seçmenle iletişim kurabilen ender laik politikacılardan biri. Muhafazakar bir ailede dünyaya gelen İnce, namaz kılıyor ve kamusal alanda kadınların başörtüsü giymesini destekliyor ama bunun yanında arada bir içki de içiyor.
“Emektar milliyetçi ve bir dönem içişleri bakanlığı da yapmış olan Meral Akşener, kendisini ve kurduğu İYİ Parti’yi belirsizlik içinden ulusal seviyeye taşıdı. Bir yıldan az bir süre önce kurulmuş bir parti için saygı uyandırıcı şekilde yüzde 10 barajının oldukça üzerinde bir seçmen kitlesi elde etti. Son anketler Akşener’in kendisini ise cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, yüzde 20’nin üzerinde gösteriyor. Anketler Demirtaş’ın da çift haneli rakamlara ulaştığını ortaya koyuyor. Bu dış dünya ile sosyal medya ve avukatları aracılığı ile haberleşen biri politikacı için hiç fena değil.
‘ZOR ZAMANLAR ZOR ORTAKLIKLAR GEREKTİRİR’
“Laik bir parti olan CHP ile İslamcı bir parti olan Saadet’in ortaklık yaptığını görseler, muhtemelen iki partinin de kurucuları, modern Türkiye’nin atası Kemal Atatürk ile eski başbakan Necmettin Erbakan, mezarlarında ters dönerdi. Ama zor zamanlar zor ortaklıklar getirir. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, bu ittifakın, Türkiye demokrasisinden geriye kalanları Erdoğan’ın elinden kurtarmak için yapılan zorunlu bir evlilik olduğunu söylüyor. Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı ve adamlarının politik İslam’dan daha çok eş-dost kapitalizmine yakın olduğunu belirtiyor. Karamollaoğlu, ‘Adalet kalmadı. Güçler ayrılığı ortadan kalktı’ diyor.”
‘PİYASALARIN KARARI DEĞİŞMİŞ OLABİLİR’
Son aylara ilişkin ekonomik gelişmeleri ve verilerin de yer aldığı The Economist makalesi şu cümle ile son buluyor:
“Her ne kadar baskıcı olsa ve çılgın ekonomik teorileri bulunsa da piyasalar her zaman Erdoğan ve partisini, dağınık bir muhalefete tercih etmişti. Geçen ay içinde bu da değişmiş olabilir.” (BBC Türkçe)