AİHM, Roboski Katliamıyla ilgili başvuruyu reddetti. Hukukçu Kerem Altıparmak, AİHM'in başvuruyu neden reddettiği, başvurucunun gerekli belgeleri süresinde neden göndermediği ve 'AİHM'in avukatları cezalandırma merkezi olmadığına' ilişkin 13 maddelik yazdı… Altıparmak; "AİHM'in bu yaptığı unutulmayacak!" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski Katliamı ile ilgili yapılan başvuruyu reddetmesine ilişkin hukukçu Kerem Altıparmak 13 maddelik bir yazı yazdı. Altıparmak, başvurucunun hatalı olmasına karşın AİHM’inde ‘avukatları cezalandırma merkezi’ olmadığını söyledi.
‘AİHM’E’ YAPILAN BAŞVURUDAKİ TEKNİK YETERSİZLİK DEĞİL…’
“Roboski kararına ilişkin yazdıklarım sonrasında bazı haberlerin yanlış kaleme alındığını gördüm. Bazı arkadaşların da avukatın sorumluluğuyla ilgili soruları vardı. Kısa bir metinde bunları cevaplamaya çalıştım” diyen Altıparmak AİHM’in Roboski Katliamı’yla ilgili başvuruyu reddetmesine ilişkin şunları belirtti:
– Öncelikle başvuruyu ‘iptal etme’ gibi bir terim yok, AİHM 276 başvurucunun başvurusunu iç hukuk yollarını tüketmediği için kabul edilemez buldu. Doğru tabir bu.
– Kabul edilemezlik kararının dayanağı AİHM’e yapılan başvurudaki teknik bir yetersizlik değil, AYM’ye yapılan başvurudaki eksiklikti.
‘AVUKAT EKSİK OLDUĞU BELGELERİ 15 GÜNLÜK SÜREDE DEĞİL 17’NCİ GÜNDE GÖNDERMİŞ’
Altıparmak, “öncelikle avukat konusundaki gözlemimi belirtip sonra AİHM’in tavrına ilişkin eleştirimi ifade edeceğim” diyerek şöyle devam etti: “Başvurucuların avukatı AYM’ye süresinde başvurmuş. Burada sorun yok. Ama AYM önündeki başvuruda üç temel gerekçeyle başvurudaki eksiklik olduğunu saptamış ve tamamlanmasını istemişti: i. Başvurucularının her birinin ve avukatlarının bilgilerinin ayrı/ayrı düzgün doldurulmadığı, ii. kararların aslı veya onaylı örneklerinin sunulmadığı; iii.bazı başvurucular açısından ise vekaletlerin eklenmediği.”
Başvurucunun başvurusuyla ilgili Altıparmak şu maddeleri sıraladı:
– Kararlar UYAP sisteminde olduğu ve başvurucuların da kimlikleri açık olduğu için aslında tek ciddi eksik sadece bazı başvurucular hakkında vekaletin olmamasıydı. Zaten vekaleti olan başvurucuların kimlik bilgilerinin tam olduğu vekaletten de anlaşılabilirdi. Yani başvurucuların çoğu için AYM’nin elinde olmayan hiçbir bilge ve belge söz konusu değildi.
– Avukat eksik olduğu bildirilen belgeleri verilen 15 günlük sürede değil 17. günde göndermiş. Gerekçe olarak da sağlık raporu sunmuş.
– AYM, vekaleti tam olan/olmayan ayrımı yapmaksızın hem avukatın raporunu kabul etmedi hem de tüm başvuruları reddetti. Avukatı şahsen tanımam ama bence de bu kadar önemli bir davada bu hatayı yapmaması gerekirdi. Ne var ki AYM’ye ve AİHM’e bahane gerekiyormuş, avukat bunu sağlamış oldu.
– Avukatın hatası çok ağır eyvallah ama çoğu çocuk 34 kişinin katledildiği bir davada avukatın hatasının bedelini avukata değil başta aileler olmamak üzere tüm toplum ödüyor. Avukat hatalı ve bunun yapmamalıymış ama unutmayalım AİHM, avukatlara ders verme cezalandırma yeri değil insan hakları mağdurlarının mağduriyetlerinin giderildiği bir yer olarak kuruldu. Bundan 10 sene önce de öyleydi, görülüyor ki artık değil.
‘AİHM İÇİN KİMYASAL SİLAH KULLANIMININ ÖNEMİ KALMAYACAK’
Köylülerin bombardımanda katledilmesinden AİHM kararında çok kısa bahsedildiğini aktaran Altıparmak şöyle devam etti:
– Gerçekten de AİHM kararına bakınca bunu görüyoruz. Bir kere olayı bilmeyen biri bu kararı okuduğunda ne kadar vahim bir facia ile karşı karşıya olduğumuzu anlamaz. Bombardımandan sadece 3. paragrafta bahsediliyor. ‘Terörist zannedip bombaladılar’ deyip bitiriyor.
– AİHM kararının sonrası AYM kararına ilişkin. Ama oraya baktığınızda eksik olan belgenin olduğuna dair bir tartışma yer almıyor. AYM, kendi kurallarını kendi belirler, uygular keyfilik yok deyip kestirip atıyor.
– AİHM’in bu yaklaşımı ile şu mümkün artık: Bir devlet kimyasal silah kullanıp binlerce kişiyi öldürse, sonra avukat AYM’ye davanın etkilemeyecek bir belgeyi 2 gün sonra verse, kimyasal silah kullanımının bir önemi kalmayacak AİHM için.
– Bir kez daha söyleyeyim evet avukatın hatası büyük ama AİHM avukatları cezalandırma merkezi değil. Ağır insan hakları mağdurlarının başvurabileceği son merci.
– AİHM bu kararlarıyla Roboski faciasının üstüne hukuki bir beton döktü ve tarihe gömdü. Bu yaptığı unutulmayacak! Umarım en azından AİHM’i yeniden tartışmanın önünü açar bu yaptığı.(DUVAR)