Aslı Erdoğan ve Deniz Yücel'e, 'Basın Özgürlüğü' ödülü: Özgürlük hiç susmayan bir sözdür.
Yazar Aslı Erdoğan ve gazeteci Deniz Yücel’e verilen 2017 Leipzig Medya Özgürlüğü Ödülü, törenle takdim edildi. Erdoğan’ın katıldığı törende, Deniz Yücel’in ödülünü kız kardeşi İlkay Yücel aldı. Aslı Erdoğan ve İlkay Yücel’e ödülü Leipzig Belediye Başkanı Jung ve Sparkasse Leipzig Medya Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Langenfeld takdim etti.
Terör propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanan ve yaklaşık 5 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan gazeteci-yazar Aslı Erdoğan, törene katılarak ödülünü kendisi aldı. Halen Silivri Cezaevi’nde bulunan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel adına ödülü alan isim, kız kardeşi İlkay Yücel oldu.
‘REJİMİN GAZABI BANA KADAR UZANDI’
Leipzig Sparkasse Medya Vakfı tarafından düzenlenen törende Aslı Erdoğan, aslında bir edebiyatçı olduğunu, siyasi meseleler konusunda ise ‘orjinal bir görüşünün’ olmadığını söyleyerek konuşmasına başladı. ‘Kendimi güvende sanarken, Türkiye’deki rejimin gazabı bana kadar uzandı’ diyen Erdoğan, Türkiye’de yaşadığı süreci anlattı. Erdoğan, Özgür Gündem’de köşe yazarlığı yaptığı dönemde Cizre’de yaşananlara ilişkin edebi bir teknikle kaleme aldığı ‘İşte Senin Baban’ makalesi yüzünden tutuklandığını aktardı. “Sözün bir direniş olabileceğini cezaevinde öğrendim. Özgürlük hiç susmayan bir sözdür” diyen Erdoğan, bu ödülü hâlâ cezaevinde olanlara adadığını söyledi. Erdoğan konuşmasını “İnanıyorum ki, kurbanın işitilmemiş çığlıklarını seslendiremezsek, dünya daha da anlamsız bir yer olacak” sözleriyle bitirdi.
‘ÇAY İÇTİKTEN SONRA GÖZALTINA ALINDIM’
Aslı Erdoğan, 30 bin euro tutarındaki Leipzig Medya Ödülü’nü Türkiye’de tutuklu bulunan Deniz Yücel ile paylaştı. Deniz Yücel’in Silivri Cezaevi’nden gönderdiği teşekkür konuşmasının metnini kız kardeşi İlkay Yücel okudu. “Leipzig’e gelip ödülü kendim almayı çok isterdim” diyen Yücel, Türkiye’de gözaltına alınmasını, tutuklanmasını ve daha önce yaşadıklarını anlattı. 14 Şubat 2017’de hakkında açılmış bir soruşturma nedeniyle Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Georg Birgelen ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ifade vermeye gittiğini ve Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile birlikte çay içtikten sonra gözaltına alındığını anlatan Yücel, arkasından demir kapı kapandığı zaman kendini kötü hissettiğini ifade etti.
Deniz Yücel, mesajında, Türkiye’de işini iyi yapan, iktidardakileri eleştiren, onların duymak istemediği soruları soran gazetecilerin, “zaman zaman faşist bir tutum izleyen rejimde parmaklar arkasına atılması tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına” işaret etti. (DW Türkçe)