Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yeni anayasa sürecinde 'Kürt sorununun nasıl ele alınması gerektiğini' değerlendirdi: AB modeli ile çözüm mümkün..
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday tartışmasında en çok ismi anılanlardan birisi olan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, anayasa değişikliğini değerlendirdi. Büyükerşen, bir sonraki seçimde Kürt meselesinin de çözüme kavuşacağına inandığını söylüyor ve yerel yönetimleri örnek gösteriyor.
Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’a konuşan, Yılmaz Büyükerşan anayasa değişikliğine ilişkin “Fakat çağdaş bir anayasa yapabilmemiz için öncelikle Siyasi Partiler Kanunu ve seçim kanunlarını değiştirmemiz gerekiyor. Barajı kaldıracak” yorumunda bulunuyor.
Büyükerşan’ın referandum ve anayasa değişikliğine verdiği yanıtlar şu şekilde;
Yeni bir devlet kurulması tartışmalarına ne diyorsunuz?
Dış politikamızda yanlışlıklar olduğunu görerek üzülüyorum. Biz Batı’nın bir parçasıyız ve mutlak suretle AB’nin yeni üyesi olmalıyız. Yeni bir devlet Türkiye’de kurulamaz. Türkiye’nin parçalanabileceğini düşünmüyorum. Türkiye güçlü bir ülkedir.
Bu nasıl olacak? Hayırcıların ortak bir cephede buluşması ve ortak bir aday çıkarması konuşuluyordu ama son dönem herkesin kendi adayını çıkarması gündemde.
Türkiye’nin bu anayasa değişikliğini eninde sonunda kaldırması lazım. Fakat çağdaş bir anayasa yapabilmemiz için öncelikle Siyasi Partiler Kanunu ve seçim kanunlarını değiştirmemiz gerekiyor. Barajı kaldıracak ve 2-3 dönem seçim kaybeden parti yönetimlerinin yeniden seçilmesini önleyecek ve onları bir-iki dönem tabiri caizse nadasa alacak değişiklikler yapılmalı. Ayrıca, başkan adayı önce demokratik parlamenter rejime dönüleceğini vaat etmek durumundadır. Seçildikten sonra bu kanunlar değişmeli ve yeniden seçime gidilerek toplumun bütün kesimlerini temsil eden bir tür Kurucu Meclis oluşturulmalı. Bu meclis sosyal hakları, özgürlükleri dikkate alan, çağdaş parlamenter demokrasiyi öngören bir anayasa vizyonuyla çalışmalı. Böylece gerçek demokrasiye ulaşacak, yeni konseptlere göre, halkla otorite yani devlet arasında gerçek bir mukavale yapılması lazım.
Yeni anayasa meselesinde Kürt sorunu kritik bir önem arz ediyor. Siz bu soruna nasıl bir çözüm önerirsiniz?
Yerel yönetimlerde bir değişikliğe gidilerek çözüm bulunabilir. Aslında her şehir, kendisinin ve merkezi hükümetten sağlayabileceği imkânları kullanarak yerel olarak da kalkınabilir. Bunun için yeni bir yerel yönetim dizaynını, Avrupa Birliği’nin ve Avrupa Konseyi’nin yerel yönetim şartlarını da bir ölçüde gözetebilecek bir modeli, Türk halkı olarak bulup ortaya çıkarabiliriz diye düşünüyorum.
Avrupa’daki özerk belediyeler gibi mi?
Evet, ama Avrupa’da demokrasi, hukuk sistemi, akılcı ekonomik politikalar işliyor. Bunlar Türkiye’de niye yapılmasın? Kopmayı ve bölünmeyi önleyecek bir sistemi yeni baştan ele alıp bir dizayn yapılabilir diye düşünüyorum.