Diyarbakır Newrozu'ndan seslenen HDP Sözcüsü Osman Baydemir, “Ey Amed halkı bir kez daha başardınız. Bugünkü coşkunuz ve sahiplenişiniz, Kürt halkına biçilmek istenen korku kefenini ve zulmünü dişinizle, tırnağınızla ve yüreğinizle yırttınız” dedi.
HDP Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Diyarbakır Newrozu’nda konuştu. Konuşmasına “Diyarbakır Newroz alanından özgürlük alanından binlerce selam Mahabad, binlerce selam Kobanê, Silêmaniyê, Duhok ve Şengale olsun. Newrozunuz kutlu olsun” sözleriyle başlayan Baydemir, konuşmasında şunları söyledi:
“Allah’ın rahmetine maşallah yine Newroz alanını doldurdunuz; onurunuza, değerlerinize, geleceğinize sahip çıktınız. Bana sorarsanız Allah’ın rahmeti nedir bu topraklar için derseniz. Bugün sizler her biriniz yüreğinizle Allah’ın rahmetini zalimlere gösteriyorsunuz, bakın zulüm ve baskıyla halk baş eğmiyor. Bir kez daha diyorum ki ey Amed halkı kardeşlerim bir kez daha başardınız. Zulmün kefenini yırttınız. Bugünkü coşkunuz, sahiplenişiniz, Kürt halkına biçilmek istenen korku kefenini dişinizle, tırnağınızla ve yüreğinizle yırttınız.
BARIŞI BİR SEÇİME KURBAN ETTİLER
Bundan birkaç yıl önce yine bu meydanda Newroz coşkusuyla Sayın Öcalan’ın manifestosuyla bir müzakere masası kuruldu. Sizlerden milyonlardan alınan destek ve dayanışmayla milyonlardan alınan onayla müzakere masasına güller koyduk güller. Ama maalesef o barış gülü emekle sulanacağına, gül bahçesinin güllerini soldurmaya çalıştılar. Barışı bir seçime kurban ettiler. Barışı kendi istikballerine, koltuklarına, mevkilerine ve makamlarına kurban ettiler.
ANKARA'YA ÇAĞRIMIZDIR
2013 Newroz’undan bugüne değin 2 yıllık çatışmasızlık döneminin huzurunu bütün bu toplum yaşadı. Bir kez daha Ankara’ya, devlet aklına çağrımızdır. 2 yıllık müzakere döneminde, Kürt halkıyla diyalog kurduğunuz için ülke hem içeride hem dışarıda bir umut havası haline dönüştü. Ne zaman ki müzakere masasını devirdiniz, baskı ve şiddetle sonuç almaya çalıştınız, ne zaman ki MHP ve Ergenekon ile ittifak kurdunuz ülkenin her bir yanı yangına döndü yangına.
NEMRUT DA ÇOK ZALİMDİ
Buradan Halilul Rahman diyarına binlerce kez selam olsun. Çünkü bizim mücadelemizin özü Nemruda, Dehaqa ve Dehaqîlere karşı bir özgürlük mücadelesidir. Nemrut da çok zalimdi, insanları diri diri yakmaya çalıştı. İbrahimiler ve bugün bu alanı dolduran sizler her biriniz birer damla oldunuz ve zulmün ateşini söndürdünüz. Amed savaşa ‘Hayır’, çatışmaya ‘Hayır’ diyor, ‘Birlikte yaşam’ diyen bir coşku var burada. Bir kez daha bu coşkunuz karşısında saygıyla eğiliyorum.
BU YOL YOL DEĞİL
Çatışmayla, savaşla, baskı-zulüm ve zorla eş başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız 5 bini aşkın partilimiz şu anda cezaevinde. Beş aydır Anayasa Mahkemesi kendi içtihadına sahip çıkmıyor. Belediye başkanlarımız, eşbaşkanlarımız şu an da cezaevinde ama hiç şüpheniz olmasın onlar özgürlük mahkumlarıdır, tıpkı sizin yaptığınız gibi zulme, savaşa karşı boyun eğmedikleri için hep onurla anılacaklar. Ama onları cezaevine koyan AKP-MHP-Ergenekon ittifakı onların cezaevine konulduğu günden bugün tek sıfatları var onların, zindancıbaşı. Zindancıbaşına hep birlikte Newroz alanında ‘Hayır’ diyoruz. Ant olsun ki Demirtaş, Yüksekdağ, Anlı ve Kışanak birgün mutlaka bizlerle olacaklar. Baskıyla, zorla, zulümle sonuç alacaklarına inananlar Newroz alanına çok iyi baksınlar. Newroz alanı hepinize bir çağrıda bulunuyor. Özü şudur; ey hükümet, ey devlet, ey devlet aklı, bu yol yol değildir. Gelin bu yoldan vazgeçin.
Bugün Amed halkı hep birlikte önünüze bir yol koyuyor. Barışa ve özgürlüğe giden yolun kapısını açtınız sizler. Hayırlı olsun. Şırnak, Cizre, Sur ve Gever için hani diyorlardı ya taş üstüne taş baş üstüne baş bırakmayacağız, şimdi o zalimler yeni bir anayasa paketiyle toplumun huzuruna çıkıyorlar. Yaptıkları bütün zulümleri halk eliyle onaylatmaya çalışıyorlar. Kayyum uygulamasını halk eliyle onaylatmaya çalışıyorlar. Amed halkına hep beraber soruyoruz. 82 Anayasasında Kürtler, Aleviler var mıydı? Getirmiş oldukları bu pakette demokrasinin D’si var mı, Kürde özgürlük var mı? (Alandan ‘Hayır’ yanıtları verildi). Ha 82 Cunta Anayasası ha AKP-MHP faşizm dayatması. Al birini vur öbürüne.
NE YAPARSANIZ YAPIN BURASI ÖZGÜR YAŞAYACAK
Kardeşlerim hatırlarsınız yine bu meydanda sizlere hitap ederken, hükümet bir ekonomik paket açmıştı. O pakete, hep beraber ‘Paketlerinde kabak (Kundir) çıkmış’ dedik. Şimdi dayatmış oldukları bu paketin içinde aynı zamanda 1980 cunta darbesinden bugüne dek emeğinizle elde etmiş olduğunuz bütün kazanımlar geri alınıyor. Ülke karanlığa sevk edilmek isteniyor. Bir kez daha bu meydandan karanlığa ‘Hayır’ diyoruz, faşizme ‘Hayır’ diyoruz. Sizin içinizden evlatlarınız, örneğin Sebahat Tuncel şu an cezaevinde, onu cezaevine koyan anlayış ve zihniyetten bize hiçbir hayır gelmez. Binbir emekle önümüze barajlar ve setler koymuşlardı, engeller koymuşlardı. Yüzde 10 barajını sizler çığ oldunuz, aştınız. 80 parlamenter Meclis’e gönderdiniz. Bu paketle yüzde 10 barajını yüzde 50 artı 1’e çıkarıyorlar. Amaçları Kürdün iradesi yönetime yansımasın. Siz ne yaparsanız yapın burası özgür yaşayacak ant olsun.
Kürt halkı ve Kürdistan halkı sizlerle onur duyuyor. Bir kez daha bütün topraklardaki Kürtlere çağrımdır. Ala rengin özgürlüğün nişanıdır, gelin ittifakımızı kuralım. İnanıyorum ki sizin bu duruşunuzla bu kış bizim son kışımızdır. Özgürlüğün, barışın ve eşitliğin müjdesidir.”