Ankara’da hastane çıkışında gözaltına alınan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken tutuklandı.
Ankara’da hastane çıkışında gözaltına alınarak SEGBİS üzerinden Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken tutuklandı. Baluken, 22 gün sonra tekrar tutuklanması için “Hukuksal olarak tarif edemiyorum” dedi.
Ankara’da ameliyat olduğu hastaneden çıkarılırken gözaltına alınan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, SEGBİS üzerinden Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ifade verdi. Baluken, savunmasında yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti. Baluken’in savunması şöyle:
“Şu an karşınızda dokunulmazlığı bulunan bir milletvekili olarak duruyorum. Hükümet hukuka aykırı şekilde dokunulmazlıkları kaldırdı. Bu süreçte cerrahi bir operasyon geçirdim. Her şey böylesi ortadayken hakkımda böylesi bir karar alınmış olmasını hukuksal olarak tarif edemiyorum. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin devam eden yargılamada hakkımda 3 ay tutuklu kaldıktan sonra hakkımda tahliye kararı verdi. Ben parti üyeliği ve milletvekili üyeliği dışında illegal herhangi bir yere üye değilim. Bu konuda daha önce mahkemede gerekli savunmayı yapmıştım. Şimdi de savunma vermeye hazırım. Bu suçlamaları kabul etmem söz konusu değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum. İddianamede yer alan suçlamalar demokratik siyasi faaliyetler kapsamında yaptığım çalışmalardır. Diyarbakır 8. ACM bu konunun araştırılması için meclise yazı göndermişti.
DTK’de yaptığım konuşmamda geçen ‘demokratik özerklik’ ifadesi HDP parti tüzüğünde var ve Meclis Anayasa uzlaşma komisyonuna da sunmuştuk. Biz demokratik özerkliği bütün Türkiye için çözüm projesi olarak sunmuştuk. Parti tüzüğü kapsamında yaptığımız çalışmalar nedeniyle suçlanıyoruz. Bu suç ise kararını verecek olan Anayasa Mahkemesi’dir. Şu anda referanduma götürülen cumhurbaşkanlığı sistemi ne kadar suç teşkil ediyorsa, demokratik özerklik de o kadar suç teşkil ediyor. Demokratik özerklik içerikli konuşmaları daha önce meclis kürsüsünde yapmıştım. Bu nedenle bu yasama dokunulmazlığı değil yasama sorumsuzluğu kapsamında ele alınmalıdır.
Cezaevi koşullarından kaynaklı sağ ayağımda kısmi felç oluştu. Bu nedenle hastanede cerrahi bir müdahale yapıldı bana. Şu an halen tedavim devam ediyor. Bu kısmi felcin kalıcı hale gelmemesi için fiziki tedavi görmem gerekiyor. Bunlar ortadayken apar topar hastaneden çıkmaya zorlandım. Zorla mahkemeye getirildim. Bu durum içinde bulunduğumuz tabloyu özetliyor zaten. Bu şekilde getirilmem hukuki değil. 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkımda verdiği kararın esas alınmasını istiyorum. Tutuklanmam durumda sağlığım aksayacak ve felç tehlikesi geçirebilirim. Yaşadığımız bu tablo Türkiye’nin 21’inci yüzyıl vizyonuna yakışmıyor. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin daha önce hakkımda verdiği kararın uygulanmasını ve tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum.”
Savunmanın ardından mahkeme heyeti, Baluken’in “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmasına karar verdi.
Baluken, ağırlaştırılmış ömür boyu müebbet ve 18 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşmasının görüldüğü 30 Ocak’ta Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye etmişti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı gün tahliye kararına itiraz etti. Baluken hakkında verdiği kararı yerinde olduğu gerekçesiyle itirazı reddeden mahkeme, itirazın değerlendirilmesi için dava dosyasını bir üst mahkeme olan Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Savcılığın itirazını dava dosyası üzerinden değerlendiren mahkeme, 15 Şubat’ta Baluken hakkında tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkardı. Mahkeme kararına, Baluken’in “PKK ve KCK talimatları doğrultusunda hareket ettiği”, üzerine atılı “örgüt üyeliği” ve DTK’ye üye olup toplantılarına katıldığına dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin varlığını gerekçe göstermişti. / Evrensel