Ortadoğu Muhabiri Elijah Magnier, Rusya ve Türkiye'nin ateşkesinin ne kadar uzun ömürlü olacağını değerlendiren bir haber-analiz yayımladı.
Kuveyt merkezli er Rai gazetesinin deneyimli Ortadoğu Muhabiri Elijah Magnier, Suriye’de ilan edilen ateşkesin ne kadar uzun ömürlü olacağını irdeleyen bir yazı kaleme aldı.
Magnier’in yazısına göre ateşkes uzun sürmeyebilir çünkü çok sayıda grup, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın gerçek niyetini görmeden silah bırakmak istemiyor. Magnier’e göre Suriye savaşının daha ne kadar süreceğini bu belirleyecek.
Yazıdan öne çıkan noktalar şöyle:
*Rusya, İran ve Türkiye inisiyatifiyle gerçekleşen ateşkes ABD ve AB yönetimlerini dışarıda bırakması açısından önemli. Ancak İran, ateşkese kuşkulu yaklaşıyor.
*Ateşkesin taraflarının sahadaki güçler üzerinde önemli etkisi var. Fakat Suudi Arabistan ve Katar gibi müttefikleriyle ABD de herhangi bir barış görüşmesinden tamamen dışlanamaz.
* Rusya’nın Suriye ordusu ve İran, Türkiye’nin ise el Kaide ve onunla bağlantılı cihatçı gruplar dışındaki çok sayıda grup üzerinde etkisi var. Ancak, farklı etkilere açık bu kadar çok sayıda grup Türkiye’nin işini zorlaştırabilir. Örneğin Ahrar Şam şimdiden Ahrar ve Ceyş’ül Ahrar olarak ikiye bölündü. Ceyş’ül Ahrar el Kaide ile birleşme konusuna daha sıcak yaklaşıyor. Ateşkesin çok sayıda muhalif ve cihatçı tarafından reddedilmesi halinde Türkiye’nin pozisyonu zayıflayacak.
*Rusya, Türkiye’yi cihatçılar üzerindeki etkisiyle güçlü bir ortak olarak görüyor ancak sonucun başarısız olması durumunda, NATO üyesi olan, 50’nin üzerinde ABD nükleer bombasına ev sahipliği yapan Türkiye, Rusya tarafından ortak olarak değil ancak kendi etkisi altındaki Suriye’deki küçük oyunculardan biri olarak görülecek.
*Şam ve müttefikleri ateşkese büyük şüpheyle yaklaşıyor. Şam, Türkiye’nin Suriye bataklığında kaybolmasını görmeyi arzuluyor. Bunun kendisini Ortadoğu’nun süper gücü ve bölgedeki Sünnilerin sözcüsü olarak göstermek isteyen Tayyip Erdoğan’ın imajına zarar vereceği düşünülüyor.
*Şam ve müttefikleri bu yüzden Rusların IŞİD kontrolüne geçen Palmira’ya yürüme talebini reddediyor. Şam’ın şu aşamada IŞİD’in kendisini daha az baskıda hissetmesi ve güçlerini Türkiye’ye karşı yoğunlaştırmasını istediği öne sürülüyor. Palmira’nın batısındaki T4 Havaalanı korunacak ancak şimdilik Palmira’ya ekstra asker gönderme reddediliyor. Şam, Türkiye savaşın içine girdikçe ve kayıpları arttıkça, ülkeye yönelik askeri müdahalesi konusunda kendisini daha iyi hissedecek.
*İran, Rusya’yı el Kaide ve diğer cihatçı gruplara yönelik savaş konusunda zorluyor. IŞİD topraklarında elde edilen kazanımlar, Türkiye ya da diğer güçlerle müzakere masasında etkili değil. Türkiye’nin Suriye’de daha zayıf temsili, Rusya’ya daha bağımlı hale gelmesi ve kendi istihbaratıyla hava kuvvetlerini ona sunmasını sağlayacak.
*Türkiye, el Bab cephesinde önemli kayıplar verdi buna karşın Ankara kuzeyde tampon bölge kurma hevesini koruyor. Bu hedef Rusya, Şam ve Kürtlerin onayını almalı, Şam ve Rusya buna onay vermez ancak ABD’nin Suriye’yi Kürt bölgeleri üzerinden bölme tehdidi sürdüğü sürece Türkiye’ye izin veriliyor.
*IŞİD, Türk ordusunu Bab kapısında küçük düşürdü, 2 bin IŞİD’li Ortadoğu’nun en güçlü ordularından birine karşı savaşırken Ankara’yı ABD’den destek istemeye mecbur bıraktı, Erdoğan, sosyal medya sansürüne mecbur kaldı.
*Rusya, Suriye’deki siyasi satranç oyununu savaş döneminde olduğu gibi barış döneminde de domine etmek için güçlü ya da zayıf bir partnere ihtiyaç duyuyor.