HDP, MYK üyeleri ve milletvekilleri sosyal medya üzerinden açıklama yapıyor.
HDP Genel Merkezi’nde bekleyen MYK üyeleri ve milletvekillerinin basın açıklaması, polisin gazetecilerin geçişine izin vermemesi nedeniyle sadece HDP’nin sosyal medya hesapları üzerinden yayınlanabildi. Barıştan ve demokrasiden yana olan herkesi dayanışmaya davet eden Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, gözaltıların Türkiye siyasi tarihine kara bir leke olarak geçeceğini söyledi.
Genel merkez binası önünde konuşan HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Türkiye’nin ileri demokrasisinde, parti genel merkezimizde basın toplantısı düzenleyemediğimiz için, basın mensupları sokaktan içeriye bile alınmadıkları için, ne yazık ki parti binamızın önünde sosyal medya yoluyla sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” dedi.
‘DARBE SÜRECİ 7 HAZİRAN SONRASI BAŞLADI’
Türkiye’de darbe sürecinin aslında 15 Temmuz’da değil, 7 Haziran seçiminden sonra başladığını belirten Bilgen, “15 Temmuz öncesinde parlamentoda çıkarılan kararlar, milletvekillerinin yargılanması başta olmak üzere bu darbe sürecinin önemli bir parçasıydı. 15 Temmuz sonrasında olanlar da gösteriyor ki, gerçekten de 15 Temmuz’u ‘Allah’ın lütfu’ olarak gören zihniyetin hedeflediği tam da buymuş” diye konuştu.
Bilgen, “Dün gözaltına alınan arkadaşlarımızın yargıdan kaçma diye bir derdi yok. Biz bu ülkede darbe koşullarının herkes tarafından görülmesini, bütün dünya tarafından bilinmesini istediğimiz için ifadeye gitmedik. Dolayısıyla da bir kaçma yaklaşımıyla olayı değerlendiren havuz medyası sadece kirli propagandasına, karalama kampanyasına devam ediyor. Darbe koşullarını bu ülke eninde sonunda aşacak. Geçmişte de darbeler yaşandı. Geçmişte de siyasetin önünü kesen engellemeler, müdahaleler yapıldı. Ama o günler nasıl geçtiyse, bugünler de geçecek. Fakat Türkiye tarihine, siyaset tarihine bir kara leke olarak geçecek” ifadelerini kullandı.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
“Biz, ifadeye çağrılan arkadaşlarımız ve bugüne kadar gözaltına alınan bütün yöneticilerimize karşı tutumu bir tasfiye girişimi olarak görüyoruz. Bir siyasi linç, bir kuşatma ve baskı, faşizan rejimin ayak sesleri olarak görüyoruz” diyen Bilgen şunları dile getirdi: “Bundan sonrasında bu sürecin geleceğini belirleyecek olan şey, demokratik çevrelerin, sivil toplumun, uluslararası kamuoyunun Türkiye’de barıştan, demokrasiden yana olan kamuoyunun sesini yükseltmesi olacak. Buna boyun eğmeyeceğimizi, bize oy veren herkesin, bizim duruşumuzu tavrımızı önemseyen herkesin sergileyeceği tavırla bu faşizan baskıyı püskürtmesini istiyoruz. Dolayısıyla herkesi dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz. Genel merkezimize ziyaretler engelleniyor. Genel merkezimize basının gelmesi bile engelleniyor. Ama biz her şeye rağmen sesimizi duyurmaya devam edeceğiz ve halkımızı da sesini yükseltmeye, tavrını koymaya ve bu faşizan tutumu ortadan kaldıracak bir kararlılıkla, dirayetle bir tavır koymaya davet ediyoruz.”
HDP'li Mithat Sancar ise "Dayanışma çağrımız bize destek çağrısı değildir, iç savaşı önleme, demokrasiyi kurtarma çağrısıdır" dedi. / Cumhuriyet