PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajını değerlendiren HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Öcalan’ın “Çözüm niyeti ve ciddiyeti ile gelinirse sorun 6 ayda çözülür” şeklindeki önerisine kimsenin sırtını dönme lüksü olmadığını söyledi. Baluken, devletin ‘çözüm mözüm yok’ aymazlığından çıkması gerektiğini belirterek, “İmralı’da tecrit değil, müzakere koşullarının sağlanması gerekir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile İmralı Adası’nda görüştürülmesi ve Öcalan’dan ulaşan mesajla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
Öcalan’ın “Çözüm niyeti ve ciddiyeti ile gelinirse sorun 6 ayda çözülür” tespiti için ‘tarihi bir ilkesellik ve muazzam bir çözüm daveti’ yorumunda bulunan Baluken, “Hükümetin ve devletin ‘çözüm mözüm yok’ aymazlığından çıkması, sunulan öneriye denk ağırlıkta bir politik tutum ortaya koyması şarttır” dedi.
İdris Baluken’in Öcalan’ın mesajı sonrası açıklaması şu şekilde:
“Sayın Öcalan’ın can güvenliği ve yaşam koşulları ile ilgili gecikmiş hukuki bir görüşmenin yapılması önemli ve olması gerekendir. Ancak İmralı işkence sistemi ve hukuk dışı tecridin devam ettiğini unutmamak gerekir. Bu durum siyasi, hukuki, insani vb. açıdan kabul edilemez.
“Tecrit devam ediyorken ve müzakere yerine savaş politikaları devredeyken, yeni bir süreçten bahsetmek, reel politik gerçekliğe tekabül etmez. Yeni bir sürece geçilmesi tüm barış savunucularının talebidir. Bunun için İmralı’da tecrit değil, müzakere koşullarının sağlanması gerekir.
“Sayın Öcalan’ın ‘çözüm niyeti ve ciddiyeti ile gelinirse sorun 6 ayda çözülür’ tespiti tarihi bir ilkesellik ve muazzam bir çözüm davetidir. Ülkenin koca bir yas evine dönüştüğü bu ortamda, Sayın Öcalan’ın bu önerisine hiç kimsenin sırtını dönme lüksü yoktur, olmamalıdır!
“Hükümetin ve devletin ‘çözüm mözüm yok’ aymazlığından çıkması, sunulan öneriye denk ağırlıkta bir politik tutum ortaya koyması şarttır. Zira süreci kimin bozduğu ve savaşı kimin başlattığı hususu da Sayın Öcalan tarafından çok net bir biçimde ortaya konmuştur.”