Bayram namazı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, 28 belediyeye kayyum atanmasıyla iligili olarak, “Bana göre geç atılmış bir adım. Daha önce bu adımın atılması gerekirdi. Bu benim daha önce de temennimdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da kıldığı Kurban Bayramı namazı sonrasında açıklamalarda bulundu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, 24’ü Demokratik Bölgeler Partili (DBP), 28 belediyeye kayyum atanması ve Suriye’ye yönelik operasyona dair konuştu.
Erdoğan’ın açıkamaları şu şekilde:
“Aslında bu yeni bir şey değil. Bana göre geç atılmış bir adımdır. Daha önce bu adımın atılması gerekirdi. Bu benim daha önce de temennimdi.
“Temennim odur ki, bu 28 belediye örnek bazı adımlar atmak suretiyle bugüne kadar oralardaki halka verilmemiş olan hizmet inşallah bundan sonra çok daha farklı şekilde verilmiş olur.”
“Biz biliyorsunuz hep sabır sabır, sabrettik ama en son hatırlayın Gaziantep’teki o kına törenlerinde 56 vatandaşımız ki bunların 29-30’u 18 yaş altı gençler ve çocuklardı. Onların şehadetiyle, onların ölümüyle neticelendi. 100’e yakın yaralı o olayda…
“14 yaşında bir canlı bombayla bunu yaptılar. İşte bütün bu olaylar olacak hala biz buna sessiz mi kalacaktık, hala biz bunu değerlendirmeyelim, bunun üzerine gitmeyelim mi diyecektik Onun üzerine biliyorsunuz, bizler de gerek kara harekatıyla, oradaki ılımlı muhalefete destek verdik ve ilk adımı Cerablus’ta attık. Ardından Rai Bölgesi’yle ilgili adımımız var. Bunun dışında da şu anda bizler yine bölgede gerek Amerika, Koalisyon Güçleri, gerek öbür tarafta batıya doğru Rusya ile, dedik ki burada sizlerle iş birliği yapabiliriz yeter ki Türkiye tehdit altında olmaktan çıkması lazım.
“Çünkü sizler bir sınır ülkesi değilsiniz ama Türkiye burada bir sınır ülkesidir, dolayısıyla bu kararlı yürüyüşünü devam ettirecektir, ta ki bu tehdit sınırlarından, oradan ayrılsın. Burada bir terör koridoru oluşturmaya gayret eden PYD var, YPG var, oraya sızan DEAŞ var. Biz bunlara karşı bu mücadeleyi vererek burayı bir terör koridoru olmaktan çıkartıp bir ‘barış koridoru’ haline getirmek, kendimiz için bir güvenli bölge haline getirmek zorundayız. Şu anda attığımız adımların hepsi de buna yöneliktir. Bu konuda kararlılığımız devam edecektir.”