Belediyelere kayyum atanmasını değerlendiren ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, “Seçilmişin yerine kayyum atamak darbeciliktir” dedi. Taş, kayyumun olduğu yerde direnmenin meşru olduğunu ifade etti.
İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla 24’ü Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) olmak üzere 28 belediyeye yönelik kayyum atamalarına siyasi parti temsilcilerinden tepki geldi.
Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, 15 Temmuz darbecilerinin yarım bıraktığı işin kayyumlarla tamamlandığını söylerken; Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş da, “Seçilmişin yerine kayyum atamak darbeciliktir, buna karşı direnmek haktır” dedi.
DİHA’ya konuşan Selma Gürkan ve Alper Taş’ın belediyelere kayyum atanmasına ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
“Belediyelere atanan kayyumlarla ‘darbeyle mücadele’ adı altında kamu emekçilerine yönelik yürütülen kıyım hareketinin hiçbir farkı yoktur. Esasında AKP, yerel yönetimler, yargı, eğitim, emniyet, asker ve bürokrasiyi tek adam ve tek parti diktatörlüğü kapsamında yeniden inşa etmek istiyor. Bütün bu politikalar da bu inşanın bir parçası olarak değerlendirmek gerekiyor.
“Bir yandan belediyelere kayyum atanırken diğer yandan PKK lideri Abdullah Öcalan ile aile görüşüne izin verilmesi birbirinden bağımsız değil. Görüşe izin verilmesi halk tarafından oluşacak tepkinin azaltılmasına yönelik ama nafile çabalardır. Çünkü halk iradesine sahip çıkacaktır. Esas olan kayyum ve kıyımın olduğu yerde direnme, mücadele etmek meşrudur. Tüm demokratik güçler de bu hak ve meşru olan seçeneği kullanmak zorundadır.”
“Belediyelere kayyum atanması halkı cezalandırma politikasıdır. Seçilmişin yerine kayyum atamak darbeciliktir. AKP, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlattığı sivil darbe sürecini kaldığı yerden devam ettirip derinleştiriyor.
“Görevden almaların yaşanması durumunda görevden alınan kişinin yerine kimin belediye başkanı olacağını belirleyecek olan belediye meclisi ya da seçimin yenilenmesidir. AKP tüm bu süreçleri göz ardı ederek doğrudan kendisine bağlı insanları atayarak halkın iradesini gasp ediyor.
“Bu bir darbedir. Bunun adını böyle koymak gerekiyor. Bu adımlardan vazgeçmelidir. Bu kayyım uygulamaları durmalıdır. AKP’nin yapması gereken halkın iradesine saygı göstermektir. ‘Egemenlik kayıtsız şartın milletindir’ lafı boşa düşürülmüştür. Bu bir samimiyetsizliktir.15 Temmuz darbe girişimine karşı halkın direnme hakkı doğmuş ve halkın bu hakkı kullanması ne kadar meşru ise şimdi de AKP’nin atadığı bu insanları yerel halkın tanımaması ve bunlara karşı yerel yöneticilerin yanında durması da o kadar haktır, meşrudur.”