HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Antep’teki katliamın ardından AK Partili Yasin Aktay’ın kendilerini hedef gösteren açıklamalarına tepki gösterdi. Bilgen, katliamdan sonra “hangi partinin ne kadar oy aldığının dahi paylaşıldığına” işaret ederek, “Cumhurbaşkanı IŞİD açıklaması yaptı. Parti sözcüsü, onu yalanlarcasına ‘Yapamamış olabilir’ tarzıyla, adeta IŞİD’in yapmamış olabileceğiyle kafaları karıştırmak için açıklama yaptı” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken parti sözcüsü Ayhan Bilgen basın toplantısı düzenledi.
Genel Merkez’de düzenlenen toplantıda Bilgen, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İsrail’in dün gece Gazze’yi bombalaması gündemiyle konuşmasına başlayan Bilgen, İsrail’le ilişkileri normalleştirme adıyla Meclis’te onaylanan yasa görüşmelerini hatırlattı, “İsrail konusu dış politika konusu değildir şeffaflık konusudur” dedi.
Arap rejimlerinde İsrail konusunun araçlaştırıldığına dikkat çeken Bilgen, Meclis’te AK Partili ve muhalefet vekillerinin tasarıyı eleştirdiklerini ancak oylama sırasında oy kullandırma tutumu sergilediklerini anımsattı.
Bilgen “200 üzerinde evet oyu çıkmış ve anlaşma imzalanmıştır. Özellikle bazı muhalefet temsilcilerinin anlaşmayla ilgili ağır eleştiri yapıp, oylama sırasında oy kullanmama tavrı sergilemiştir” eleştirisinde bulundu.
Bilgen’in hem MYK toplantısının gündemi hem de siyasal gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamadan satır başları şöyle:
“15 Temmuz’un hemen ardından gündeme gelen ve partiler araştırma komisyonu kurulması önergesi verildi. İlk önerge veren biziz, isimlerimizi verdik. AKP 15 Temmuz darbe ile ilgili araştırma komisyonuna bir ay sonra isim vermiştir. Bir ay geciktirmiştir. Komisyonun kurulacağı gün ise Meclis’in tatile gireceği gündür. Ne kadar ciddiyetsiz olduklarını gösteriyor. Komisyon Ekim başında meclis açıldığında çalışmaya başlayacak. Önerdikleri isimler konusunda polemiğe girmek istemiyorum. Ancak önerilen isimlerin Ergenekon balyoz davalarında nasıl açıklama yaptığı, algı operasyonlarında ne işlev gördükleri arşiv taraması yapanlar görecektir.
“Meclis’te 3. büyük grubu yok sayan yaklaşımı siyasi etik bakımından eleştiriyoruz. İktidar partisi, süreci ilerletmeye çalışan muhalefet partileri de tabanına toplumuna tarih önünde anlatabilecek gerekçeye sahiptirler umarız.
“Anayasa yapım konusunun, içeriği kadar yapım aşamasının da değerlendirilmelidir. İçeriğin demokratik meşruiyetinin olması ne kadar önemliyse, yapım yöntemi de önemlidir. Meşruiyet göstergesidir. Anlaşılıyor ki, dağın fare doğurmasın ötesine geçemeyecektir. Korsan bir girişimdir. Resmi kayıt almamak, Meclis’te 3. büyük gruba sahip partiyi yok saymak, merdiven altı fason imalat çabasıdır. Bu anlayışın sistematik yapısal bir anlayışa dönüştüğüne dikkat çekmek istiyoruz.
“Ortaya çıkacak olan düzenlemeler HSYK ile ilgili, devlet memurlarının geri dönüşünü, OHAL uygulamalarının yargıya taşınmamasını sağlayacak düzenlemeler. 61 uzlaşma maddesine bakıldığında HSYK, askeri yargı ile yanlış yapıldığını söylemiştik.
“MYK, KCK’nin çağrısıyla ilgili tartışmalar yapıyor. Türkiye’de kanın durması için daha önce çağrılarımızı yaptık. KCK’nin girişimini önemli buluyoruz. Fırsat olarak ele alınmasını düşünüyoruz. Dış politikada Kürtleri düşmanlaştıran yaklaşımlardan kaçınılmasını, içeride barışçıl ortama dönülmesi bakımından bu çağrının boşa çıkarılmamasını öneriyoruz.
“İkazlarımıza kulak tıkıyorlardı. Antep’te tedbir almayanların bunun sorumluluğunu taşıyacakları konusunda uyarıyoruz. Sivilleri hedef alan katliamın üzerinden saatler geçmeden partimizi hedef alan açıklamaların yapılması kaygı vericidir.
“Taziye ortamlarının devam ediyor olması nedeniyle siyasi polemik yapmayı, siyasi ahlak açısından doğru bulmuyoruz. AKP yetkilileri, milletvekilleri ambulansların geç gelmesiyle ilgili hesap vermeleri gerekenler, ‘HDP’liler ambulanslardan neden önce gitti’ demişlerdir. Siyasetçilerin acıları paylaşmak için bir arada görünmesinin son derece önemli olduğunu düşünerek, elimizden gelen çabayı sarf ettik.
“Herkes gördü, cenaze ortamlarında infial tepki, anlaşılması gereken, doğru okunması gereken siyasetçilerin kendileri için ders çıkarması gereken durumlardır. Hem mezarlıkta hem taziye ortamında siyasi partilerin bir arada olması için elimizden gelen çabayı eş başkanlarımız, milletvekillerimiz, arkadaşlarımız göstermiştir.
“AKP’li bakanların hem parti yöneticilerinin, sözcülerinin yaptığı açıklamalar seviyesi düşük, hayret verici açıklamalardır. Kendi milletvekilleri hangi partinin ne kadar oy aldığına dair rakamları paylaştı. Biz kimseye etnik kimliğiyle, hangi partiye oy verdikleriyle ilgilenmedik. Parti sözcüsünün bizi bununla suçlaması şaşırtıcıdır. Ya kendi partilerinin açıklamalarından haberleri yok, ya da kendi suçlarını bastırmak için uğraşıyorlar.
“Bizim Antep’teki IŞİD vb. yapılarla ilgili araştırma yapılması önerimize AKP Sözcüsü de dahil olmak üzere hayır oyu verdikleri için bu araştırmalar yapılamadı. O şehrin nasıl bu hale geldiğini, nasıl bir ağır sorumluluğu olduğunu Antep’te yaşayan herkes biliyor. Suç bastırmak için ilginç değerlendirmeler yapmak herkesi şaşırtmıştır.
“15 Temmuz’dan bir ay geçti. Sizin yanınızdaki yaverinizden, Ankara’daki merkezinizde ne yaşandığından haberiniz olmayacak, örgütlerin merkezlerinin birlikte çalıştığına dair değerlendirme yapacaksınız. Bu örgütlerin hedefleriyle ilgili paylaşım yapıyorlar, birlikte planlamalar yapıyorlar dediğinizde somut bilgiler olması lazım. Siz kendi merkezinizde ne olduğuna dair haberiniz yok, örgütlerin ne planlandığını paylaşıyorsunuz. Menbic’teki gelişmelerden ve KCK çağrılarının ardından aynı zamana gelmesi de dikkat çekicidir.
“Kanın durması için daha fazla zaman kaybedilmemesini, siyasi partilerin sorumluluk almasını patlama, saldırı gerçekleşmeden, gerekli ciddiyete ve işin gereklerine uygun yaklaşım sergilenmesi kanaatindeyiz. Geçmişte IŞİD dememek için kokteyl tarifi bulmuşlardı. Şimdi daha yapısal tanımlamayı tercih ediyorlar. Yeni algı için çaba sarf edeceklerine, Rusya’nın BM’ye sunduğu iddialar için cevap hazırlığına girseler ülke için daha büyük iyilik yapacaklardır.
“Cumhurbaşkanı IŞİD açıklaması yaptı. Parti sözcüsü, onu yalanlarcasına ‘Yapamamış’ olabilir tarzıyla, adeta IŞİD’in yapmamış olabileceğiyle kafaları karıştırmak için açıklama yapıyor. Soruşturmayı, yargıyı etkileyebilecek bir tarz kabul edilemez. Her şart altında HDP sorumlu gösteriliyor. Sanki bu yapılanma buraya gelirken ülkeyi HDP yönetiyormuş gibi yaklaşım sergilenmiştir.
“Antep, Urfa, Hatay gibi şehirlerde sınır ticareti rakamlarına AKP sözcüsü bir kez daha baksın. Sınır kapıları IŞİD’in kontrolündeyken, ‘ticaret’ rakamlarındaki büyüklük, IŞİD’in kontrolünden çıktıktan sonraki rakamlara bakıldığında ne olduğu görülecektir.
“Gerçekler karşısında topluma açıklama yapma sorumluluğu varken, yöneticilerimizi hedef gösteren açıklamaları yeni dönemin kurgusu olarak görüyoruz.”