Gezi olayları sırasında polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük, 1 Kasım seçimlerinde HDP’den Ankara milletvekili adayı olmasıyla ilgili olarak Hürriyet’e samimi açıklamalarda bulundu. Sarısülük, “Seçilmem halinde Gezi’nin TBMM’deki temsilcisi olacağım” dedi. Harç parası bulamadığı için üniversiteye gidemeyen Sarısülük, milletvekili seçim kampanyası için ayrı bir bütçesi bulunmadığını da belirterek, 'Cebimde sadece 20 TL var'
Gezi eylemleri sırasında 1 Haziran 2013 tarihinde 26 yaşındaki işçi Ethem Sarısülük, polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından vurularak öldürüldü. Sarısülük ailesi çocuklarını öldüren polis memurunun cezalandırılması için hukuk mücadelesi başlattı. Bu süreçte anne Sayfı, kardeşler Cem ve Mustafa Sarısülük, Şahbaz’ı tehdit ve mahkeme heyetine eleştrileri nedeniyle yargılandı.
HDP’den Ankara 2. Bölgeden Milletvekili Adayı olan ağabey Sarısülük, Hürriyet’e özetle şunları söyledi:
"Harç parası bulamadım"
1997 yılında Ankara’da Tuzluçayır Lisesinden mezun oldum. Kendi imkanlarımla üniversite sınavına hazırlandım. Hacettepe Üniversitesi iktisat bölümünü kazandım., harç parası bulamadığım için kayıt yaptıramadım, üniversiteye gidemedim. Ailemin ekonomik durumu da okumamı değil çalışmamı gerektiriyordu. Şu anda işçi olarak çalışarak hayatımı kazanıyorum. Tek kıymetli hazinem kitaplarım. 8 yıldır evliyim. Eşim Diren Çiğdem Sarısülük de sürdürdüğü politik mücadeleden dolayı uzun yıllar cezaevinde kaldı. Katıldığı ölüm orucu eylemi nedeniyle de wernicke –korsakoff hastalığına yakalandı ve sakat kaldı. Bu hasatlığın yarattığı bir takım sıkıntıları günlük hayatımızda yaşıyoruz. Çocuğum yok.
"Nasıl aday oldum?"
HDP’de milletvekili adayların belirlemesi sürecinde emek, demokrasi ve sivil toplum kuruluşların görüşleri alınmaktadır. Bir çok kurum ve kuruluş, benim ismimi partiye önermiş, benim adaylığımın ‘doğru bir tercih’ olacağı ifade edilmiş. Partililerin de kolektif kararı üzerine ben de siyasal sürece katkı sağlamak adına teklifi kabul ettik. Zaten, kardeşim Ethem’in davası sürecinde CHP gibi HDP de hep yanımızdaydı, desteklerini esirgemediler.
"Sevinç de var endişe de"
Milletvekilliği adaylığı ile birlikte sevinç ve hüzün bir arada oldu. Ancak aynı zamanda endişe de duyduk. Türkiye’deki çatışmalı sürecin tekrar yaşanması, yükselen milliyetçi ve ırkçı dalga bizde endişeye neden oldu. AKP’nin çıkardığı ve sürdürdüğü savaşa karşı sorumluluk alarak, mücadele etmek gerektiğine karar verdik ailecek.
"Cebimde 20 TL var"
Kampanya yapacak bir bütçem yok. Cebimde şu anda sadece 20 TL var. Ancak HDP’deki birçok aday bu durumdadır. Bu süreci partideki yoldaşlarla, kolektif bir çalışmaya ile sürdüreceğiz.
"Gezi'nin temsilcisi olacağım"
Gezi direnişi sırasında ‘Kürt hareketinin geri planda kaldığı’ eleştirileri yapıldı. Selahattin Bey’in açıklamaları çarptırılarak verildi. Bunlar doğru değil. Gezi direnişi tarihsel ve sosyolojik olarak irdelenmesi gereken bir konudur. Gezi’deki birçok bileşenin HDP çatısı altında yer aldığını görüyorum. Ben seçildiğim takdirde Gezi’de sokağa çıkan insanların talepleri olan adalet, hukuk, eşitlik, demokrasi için TBMM’de etkin bir mücadele vereceğim. Gezi’nin TBMM’deki temsilcisi olacağım. Devlet ve polis terörüne karşı etkin olarak mücadele edeceğim. Gezi’de bir çok ailenin evladı vahşice öldürüldü. Ancak bugün hala aynı şekilde, doğu ve güneydoğu başta olmak üzere birçok anne evlatlarını kaybediyor. Anneler hala ağlamaktadır."