İsveç'in en büyük gazetelerinden Dagens Nyheter'a konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Türkiye’de darbe girişiminin engellendiğini ama ülkede diktatörlüğün sürdüğünü söyledi.
Dagens Nyheter, Demirtaş’la yaptığı söyleşiyi birinci sayfadan “Biz hala bir diktatörlükte yaşıyoruz” manşetiyle resimli olarak verdi.
Diyarbakır’da bulunan gazeteci Nathan Shachar’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimiyle ilgili “Bizim bildiğimiz tek şey darbenin başarılı olması durumunda kan akacaktı. Özellikle biz Kürtlerin” fadelerini kullandı.
Hükümetin demokrasinin kurtarıldığı yolundaki iddiaların gerçek olmadığını söyleyen Demirtaş, darbe girişiminden sonra meydanlara çıkanların demokrasiyi değil kendi liderlerini ve onun iktidarını koruduklarına dikkat çektikten sonra “Basın ve diğer muhalifler baskı uygulanırken onların demokrasi ateşi neredeydi” sorusunu sordu.
TÜRKİYE’Yİ İRAN’A DÖNÜŞTÜRMENİN İÇ SAVAŞA YOL AÇACAĞINI BİLİYORLAR
Hükümetin Türkiye’de İran’daki benzer bir islami düzen getirmeyi isteyip istemediği sorusunu “Eğer bunun olanaklı olduğuna inansaydılar girişimde bulunurlardı. Ama onlar bunun bir iç savaşa yol açacağını biliyorlar” diyerek yanıtladı.
AKP BİZDEN ÖZÜR DİLEMELİ
Gülen Hareketi ile AKP arasında uzun yıllar süren işbirliğine de şu cümlelerle dikkat çekti:
“Bizim bir anda Gülen’e bağlı komutan, savcı, polis ve memurların Erdoğan, ve onun partisi AKP tarafından görevlendirildiklerini unutmamız isteniyor. Ben ve benim gibi pek çok kişi, cemaati devlete yerleştirmenin yol açacağı tehlikeler için defalarca uyarıda bulunduk. AKP, kendini Gülen’in masum kurbanı gibi göstereceğine, Gülen’i desteklediği için bizden özür dilemeli.”
ATEŞKESİN SAĞLANMASI İÇİN YARDIMCI OLABİLECEĞİMİZİ HÜKÜMETE ÖNERDİM
Erdoğan ve AKP’nin 7 Haziran’da yapılan seçim sonuçlarına saygı göstermediğini ve yeniden savaş politikasına yöneldiğini söyleyen Demirtaş, “Erdoğan barış görüşmeleri sırasında kendisinin değil HDP’nin güçlendiğini gördü ve barış sürecini sona erdirdi” şeklinde konuştu.
Demirtaş, Türkiye’deki gerginliği gidermek ve barışı gerçekleştirmek için de yapılması gerekenleri, “Öncelikle ateşkes sağlanmalı. Daha sonra da PKK lideri Abdullah Öcalan serbest bırakılmalı ve uluslararası gözlemcilerin gözetiminde görüşmeler başlamalı. Ve sonuçta da azınlıkların haklarının korunduğu bir Anayasa hazırlanmalı” diyerek sıraladıktan sonra “Ben, ateşkesin sağlanması için yardımcı olabileceğimizi Hükümet’e önerdim” şeklinde konuştu.