Sivas Katliamı’nda katledilenler 23. yılında anılıyor. Katledilen canlar için o günden bugüne birçok türkü, şarkı yazıldı, ağıt yakıldı.
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin organize ettiği Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli yakıldı.
Çoğunluğu Alevi 33 yazar ve ozan ile iki otel çalışanı yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetti.
Edibe Suları Ağbaba (Misafir – İsviçre), Gülender Akça (Sanatçı – Ankara), Muhlis Akarsu (Sanatçı – Ankara), Muhibe Akarsu (Misafir – Ankara), Metin Altıok Şair (Yazar – Ankara), Mehmet Atay (Sanatçı – Ankara), Sehergül Ateş (Sanatçı – Ankara), Erdal Ayrancı (Yönetmen – Ankara), Behçet Sefa Aysan (Şair – Ankara), Asım Bezirci (Yazar – Ankara), Belkıs Çakır (Sanatçı – Ankara), Serpil Çanik (Sanatçı – Ankara),Muammer Çiçek (Sanatçı – Tokat), Nesimi Çimen (Sanatçı – İstanbul),Serkan Doğan (Sanatçı – Ankara), Hasret Gültekin (Sanatçı – Sivas),Murat Gündüz (Sanatçı – Ankara), Gülsün Karababa (Sanatçı – Ankara),Koray Kaya (Çoçuk – Ankara), Menekşe Kaya (Sanatçı – Ankara), Uğur Kaynar (Şair – Ankara), Asaf Koçak (Karikatürist – Ankara), Handan Metin(Sanatçı – Ankara), Sait Metin (Sanatçı – Ankara), Asuman Sivri (Sanatçı – Ankara), Yasemin Sivri (Sanatçı – Ankara), Nurcan Şahin (Sanatçı – Ankara), Özlem Şahin (Sanatçı – Ankara), Yeşim Özkan (Sanatçı – Ankara), Huriye Özkan (Sanatçı – Ankara), Ahmet Öztürk (Otel görevlisi – Sivas), Ahmet Özyurt (Sanatçı – Ankara), Carina Cuanna Thuijs (Misafir – Hollanda), İnci Türk (Sanatçı – Ankara), Kenan Yılmaz (Otel görevlisi – Sivas)
Madımak’ta katledilen canlar için o günden bugüne birçok türkü, şarkı yazıldı, ağıt yakıldı.
Allah Allah dost diyerek
Koştuk Sivas ellerine
Halk türküsü söyleyerek
Coştuk Sivas ellerinde
Dışarda tekbir sesliler
İçerde kara yaslılar
Tüm Sivas’ın suçu yoktur
Ama yaktı Sivaslılar
Madımak’ta şimsek çaktı
Alevler göklere çıktı
Kime kızdı, kimi yaktı
Şaştık Sivas ellerinde
Dışarda tekbir sesliler
Eli sopalı fesliler
Müslüman kanı helal mi
Ama yaktı Sivaslılar
Alev kapladı yanımız
Hak’ka ulaştı canımız
Ateşle yandı tenimiz
Taştık Sivas ellerinde
Dışarda tekbir sesliler
Eli kanlı iffetsizler
İnsan kıyar mı insana
Yazık yaktı Sivaslılar
Devlet baba, devlet baba
Ne kötülük ettik sana
Döne döne yana yana
Piştik Sivas ellerinde
Mahzuni tekbir sesliler
İçerde yanıyor canlar
Şeriatın içtiği kanlar
Bileniyor tüm insanlar
Tüm Sivas’ın suçu yoktur
Ama yaktı Sivaslılar
Sivastan göklere uçtuk
Gönlümüz Hak’kı diler
Alevlerle kucaklaştı
Muhlis’ler Nesimi’ler
Yıldız daği toz dumanlı
Yollarımızı tutmayın
Biz bu yolun son yolcusu
Siz bizi unutmayın
Bu yol çok yolcular gördü
Gültekin’ler Gülsüm’ler
Biz hak’kı severek öldük
Sevmeyenler ne bilsinler
Verdiğiniz bu duman
Sanma ki bizi boğar
Bir Pir Sultan kurban olur
Yüzbin Mahzuni doğar
Yüzbin Mahzuni doğar
Aman Sivas’ın her gün batımında
Ateşten bir yıldız doğar
Aman biri nergiz biri menekşe biri tomurcuk gül kokar..
Bir güvercin gökyüzünde kanadında yanık sazım
Özüm yerde söner ise harda kalır iki gözüm
Kalkın dostlar türkülerle
Yürünecek yolumuz var
Bir bahardan bir bahara
Hasat bekler yurdumuz var..
Kucak açtık yeryüzüne
Cennetimiz yerde diye
Biz ölmedik rüzgar olduk
Dosta selam olsun diye..
Türkülerin eli yanık ateş göğe değermiki..
Boyun büküpte dönmeyen semah cana değermi ki..
Adını söylesem dilim takılır
Sanki yüreğime bir şey çakılır
Orda semah dönen nara yakılır
Kızılırmak boylarında bir şehir
Güvercinler gide baykuşlar öte
Ne kışın azala ne çilen bite
Hafik’ten bu yana Banaz’dan öte
Kızılırmak boylarında bir şehir
Can alıcı kuşlar oraya doldu
Güneş utancından sararıp soldu
Otuz yedi gülü dalından yoldu
Kızılırmak boylarında bir şehir
Güvercinler gide baykuşlar öte
Ne kışın azala ne çilen bite
Hafik’ten bu yana Banaz’dan öte
Kızılırmak boylarında bir şehir
Bazan oturduğum yerde
kendikendime dalıp giderim,
bulanık geçmişimle.
genişleyen halkalar çizerim,
bir düşün uyanık imgesine.
Gölünüze taş düşerim.
Sizse hep konuşursunuz
sığınıp kof sözlere,
kaçarak kendinizden
uğuldayan hüznünüzle.
telâşla geceyi bulursunuz.
Güneşin ak yüzüne, bir duman çöktü.
Bir türkü çığlıkla ateşe düştü.
Kuytu bir köşede bir çiçek küstü.
Döktü yaprağını, boynunu büktü.
Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz.
Güllerim yandı, yüreğim dayanmaz.
Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz.
Bilmez misin ki türküler yanmaz.
Günü gelir sanma hesap sorulmaz.
Dayanır kapına ”Pir Sultan” ölmez.
Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz.
Güllerim yandı, yüreğim dayanmaz.
Yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini
Ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda
37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde
Nasıl uyku tutar gözlerimi
Döne döne samaha duranlar tutuştu önce
Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin
yanı başına
Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak
Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp
karanlığa kuban etmek
Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak
Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak
loov
Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma
Varsın ateşim suskunlukla beslensin
Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik
Senin de dağların var Sivas senin de dağların
Dağlarında Şahanların!
Gün tutuşur canım gece tutuşur
Yangınlarda tutsak canlar tutuşur
Gülüm toprak olur yele karışır
Yürür gelir canlar yollar tutuşur
Sivas ellerinde sazım tutuşur
Söz tutuşur canım türkü tutuşur
Teller bizi söyler diller yarışır
Özgürlüğü yazan kalem tutuşur
Canlar can olurda eller tutuşur
Dost evinde canım sevda tutuşur
Pir Sultanlar ölmez binler yetişir
Bir düş gördüm geçenlerde
Görmez olsaydım ah olsaydım
İçime şeytan girdi sandım
Keşke hiç uyumasaydım
Birdenbire
Ateş ve duman
Feryad-ı figan
Sanki elele
Geliyor habire
Üstümüze, üstümüze
Canlar, sazlar
Kan oldular
Kesildi teller
Durdu nefesler
Ama hala
Dimdik ayakta
Ayaktalar
Çığlık kalleş
Sessizlik mi dost
Ateş ve duman
Hain düşman
Issızlığın ortasında
Issızlığın ortasında
Yasamak bu yangin yerinde
Her gün yeniden ölerek
Zalimin elinde tutsak
Cahile kurban olarak
Yalanla kirlenmis havada
Güçlükle soluk alarak
Savunmak gerçegi çogu kez
Yalnizligini bilerek
Korkagi dönegi suskunu
Görüp de öfkeyle dolarak
Toplanir ölü arkadaslar
Her biri bir yerden gelerek
Kiminin boynunda ilmegi
Kimi kanini silerek
Kucakliyor beni Metin Altiok
Aldirma diyor gülerek
Yasamak görevdir yangin yerinde
Yasamak insan kalarak
Kucakliyor beni Metin Altiok
Aldirma diyor gülerek
Yasamak görevdir yangin yerinde
Yasamak insan kalarak
Yasamak bu yangin yerinde
Her gün yeniden ölerek
Hasretime hasret kattın, hasrete
incinsek de incitmeyiz, zulm ile
geldik size, dikensiz bir gül ile
can veririz, can almayız, biz canız
Akarsular ile coştum, çağladım
hasret ile yandım, ağladım
nice canlar ile kül oldum, öldüm
can veririz, can almayız, biz canız
Pirimi asanlar, doymadı kana
canımı yakanlar, baktı dumana
zulüm yapmaz, insan insana
can veririz, can almayız, biz canız
Nesimiler ölmez gafil, aldandın
mazlumlar ardından gelmez mi sandın
akarsu’lar coştu, birden bulandın
can veririz, can almayız, biz canız
Canımı yaktınız, kanlı sivasta
gülemem, ağlarım, şu gönlüm yasta
canım feda olsun, pir sultan dosta
can veririz, can almayız, biz canız
Bizi yakıp, duman duman, baktınız
yetmedi mi, bir de alkış tuttunuz
sonra birer masum olup çıktınız
can veririz, can almayız, biz canız.