CHP'nin hazırladığı mülteciler raporda, mültecilerin toplumsal yaşama katılımlarını makro politikalarla düzenleyecek ve entegrasyonu sağlayacak bir "Göç ve Uyum Bakanlığı" kurulması önerildi.
CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, mültecilerle ilgili çözüm önerilerini içeren raporunu duyurdu.
Sınırlar Arasında İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına başlıklı raporda, AKP’nin mülteci politikası eleştirildi:
“AKP’nin Suriyeliler başta olmak üzere ülkemizdeki sığınmacılara yaklaşımı hak temelli ve çağdaş bir yaklaşım değildir.
“Ülkemizdeki sığınmacılar çok yoğun insan hakkı ihlallerine maruz kalmakta ve AKP’nin siyasi emelleri için adeta birer pazarlık unsuru olarak kullanılmaktalar.”
Raporda AKP hükümetinin Avrupa Birliği ile anlaşması da “Devletlerarası insan ticareti” olarak nitelendi.
Hak temelli bakış
CHP’nin toplumsal çatışma riskinde söz ettiği raporda yer alan çözüm önerileri anahatlarıyla şöyle:
* Sığınmacı ve mülteciler konusu, dini referanslar ve geçici çözümler ekseninde değil; hak temelli ve kalıcı çözümleri arayan bir anlayışla ele alınmalıdır.
* Türkiye 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu coğrafi çekinceyi derhal kaldırmalıdır. Ülkemizde aslında mülteci olarak bulunan ancak bu çekince nedeniyle mülteci sayılmayan insanlara hakları teslim edilmelidir.
Göç bakanlığı
* Mültecilerin toplumsal yaşama katılımlarını makro politikalarla düzenleyecek ve entegrasyonu sağlayacak bir Göç ve Uyum Bakanlığı kurulmalıdır.
* Ülkelerine geri dönmek isteyen insanlara yardımcı olunmalı, gerekli destekler verilmelidir. Uluslararası anlaşmalarla da hüküm altına alınan “göç etme hakkı” çerçevesinde geri dönmek istemeyen insanlar için Avrupa ile hakkaniyetli bir yük paylaşımı yapılmalıdır.
* Mülteciler kayıt yaptırmanın avantajları konusunda bilinçlendirilmelidir.
Belediye kanunu
* Mültecilerin toplumsal yaşama katılımları ve kamusal hizmetlere düzenli erişimleri için belediyeler çalışma yapmaya teşvik edilmelidir. Bunun için öncelikle, Belediye Kanunu’nda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
* Geri Gönderme Merkezleri ve sığınmacı kampları, şeffaflık ilkesi doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi parti yetkililerinin ziyaret ve denetimine açık tutulmalı, bu merkezlerin işleyişinde sivil denetim mekanizmaları kurulmalıdır.
Şeffaflık
* Sığınmacı ve mültecilerle ilgili sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonları şeffaf, kolay izlenebilir ve hesap verilebilir olmalıdır.
* Ülkemizdeki sığınmacı ve mültecileri hedef alan ve yabancı düşmanlığına yaslanan ırkçı, ayrımcı ve dışlayıcı söylem ve uygulamalara tolerans gösterilmemelidir.
* Güvenlik kuvvetleri yabancı düşmanlığı konusunda eğitilmeli, terörizm ve sığınmacı göçünün birbirinden farklı olgular oldukları konusunda bilinçlendirilmelidirler. Bu konuda etkin ve sivil bir denetime tabi olmalıdırlar.